Ben george traduction Espagnol
1,056 traduction parallèle
- Ben George!
- ¡ Soy George!
Ben George Raft'ım.
Soy George Raft.
Ben George Banks.
Sí. George Banks aquí.
Ben George Banks.
George Banks aquí.
Ben George Pirou.
Hola, soy George Pirou.
Ben George, ve senin dostunum.
Me llamo George. Soy tu am ¡ go.
8.000 adamın hayatından ben sorumluyum.
George, soy responsable por la vida de 8.000 hombres.
Ben iyi olduğunu düşünüyorum. Oh, ben... senin için güç olduğunu biliyorum, George.
sólo me tiene a mí... ha sido dificil para ti...
- Ben de George.
Yo soy George.
Ben senin dostunum George.
¡ Soy to colega, George!
Bu işi beraber bitireceğiz! Sen ve ben!
¡ Acabaremos este trabajo, George, tú y yo!
Ben de George Washington değilim.
¿ Quién eres, George Washington?
Ben, George Denham, resmen yemin ederim ki...
Yo, George Denham, juro solemnemente...
Ben Teğmen Russell'la birlikte George Birliği sektöründe olacağım.
Estaré en el sector de la George con el teniente Russell.
Sen ve ben, imkansızdı, imkansız olduğunu sen de biliyordun. George seni bırakmazdı. Eğer dava açsaydın, üzerimize ikimizin de dayanabileceğinden daha çok iftira atardı.
Lo nuestro no era posible, si hubieras llevado a George a juicio nos habría destrozado.
George bana bir iş verdi, ben sana madene kadar, malzemelerinin.. .. yük arabalarıyla taşınmasına yardım edeceğim.
George me dio un trabajo y tengo un par de carretas... para ayudarte a cargar todo eso a la mina.
Ben onun ve George Pratt'in altın madeninin yukarısına bir kulube inşa ettim.
Yo construí esa cabaña donde está la mina de él y de George Pratt.
Herhalde mil yataklarındaki olukta çalışıyorlar, ben gidip George'a bakayım.
Deben estar en las mesas de lavar. Iré a buscar a George.
Ben bundan o kadar emin değilim. George nerede?
Bueno, no estoy seguro si a mí me alegra. ¿ Y George?
Ben, Sam ve George ile birlikte pis bir belanın içindeyim.
No quiero saber más nada con Sam y George.
- Ben herşeyin farkındayım. Biran önce burdan çıkmalıyız çünkü George gelecek.
Sólo sé que debemos irnos porque George está por regresar.
- George, Ben çok gerginim.
- George, estoy muy nerviosa.
Ben, David, George, Gabriel, Adam ve Hobo. Hepimizin!
Yo, David, George, Gabriel, Adam y Hobo. ¡ Todos nosotros!
Merhaba George. Aramanı bekliyordum ben de.
¡ Ah, hola, George!
Evet, ben de seninle bu konuyu konuşmak istiyorum George. Bu gece için aklında ne tür planlar olduğunu merak ediyordum.
Sí, escucha, quería saber qué tipo de trabajo habías planeado para hoy.
- Ben de iyiyim George.
- ¿ Y tú como estás?
Ben eğer bana kalsaydı George değişiklik olsun diye makul bir kavga isterdim.
Si... si.. de mi dependiera me gustaría algo con un mínimo de seguridad.
Bak George, ben seni eleştirmiyorum neden bilmiyorum ama sen devamlı beni eleştiriyorsun. Benim senden tek öğrenmek istediğim... George, bu gece yapacağım iş nedir?
¡ Mira George, yo nunca me meto contigo, no sé por qué siempre tienes que pincharme sólo quiero que me digas qué trabajo hay que hacer esta noche.
Ben... tam çıkıyordum. Evet, ben hemen şimdi çıkıyorum George.
Sí, ahora mismo.
Ben ciddiyim George.
Lo digo en serio, George.
Ben dürüstlüğe çok değer veririm.
Creo que estás recibiendo una impresión equivocada, George.
Şey, ben bu bankanın başkan yardımcısı oldum çünkü patrona karşı çıkmamayı adet haline getirdim.
No tenemos lugar donde ir. Muéstrale la foto, George? Oh, gracias Sí.
Böylece ben de, George Washington'la bağlantı kurmaya zahmet ediyorlarsa gerçekten önemli birisi olmalısın diye düşündüm.
Supongo que si se tomaron la molestia de llamar a George Washington, debes de ser alguien muy importante.
Sen George'u kıskanıyorsun, ben de prensesi.
Envidias a George y yo, a la princesa.
Ben vardım ve... Ve Jack Browning vardı ve... George Flemming ve...
Pues yo, Jack Browning George Fleming y Johnny North.
George'la ben 5 dakika sonra Browning'i aldık.
George y yo recogimos a Browning unos cinco minutos después.
George, ben... en iyisi içecek bir şey alayım.
George, yo... creo que necesito una copa.
Ben evli bir adamım, George.
Yo estoy casado, George.
Ben Joy Adamson evim, uzun yıllardır, hilekar bekçi kocam George'un yaşadığı yer olan Kenya'nın kuzey bölgesinde yer alır.
Me llamo Joy Adamson y hace muchos años que vivo en la provincia del norte de Kenia donde mi esposo, George, fue jefe de los guardas de caza.
George, ben de tam morina balığı karaciğer yağını düşünüyordum.
George, estuve pensando en el aceite de hígado de bacalao.
Ben, George.
Yo, George.
Ben tetikçi değilim, George.
No soy pistolero, George.
George'da ben de orada değildim.
George no tuvo nada que ver ni yo tampoco.
George ve ben eski dostuz.
George y yo somos viejos amigos.
George ve ben hiç mutlu olmadık.
George y yo nunca fuimos felices.
Ben General George Carnaby, ABD Ordusu, RA 1 23-025-3964.
Soy el general George Carnaby, Ejército de los EE UU, RA 123-025-3964.
Ben konuşmuyorum, George.
No hablaré, George.
Ben bu işlerden anlamam.
Tú ve, George.
George benim için nedir bilmesem de, ben onun için ne olduğumu biliyorum.
No sé qué siente George por mí... sólo sé lo que siento yo por él.
Ben General George Mancheck,
Soy el General George Mancheck,
- George, Ben Dr. Stone.
George, soy el Dr. Stone.
george 3808
georges 86
georgetown 17
georgette 28
george washington 41
george costanza 30
george mu 17
george nerede 19
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
georges 86
georgetown 17
georgette 28
george washington 41
george costanza 30
george mu 17
george nerede 19
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gittim 40
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98