Bir arkadaş traduction Espagnol
40,511 traduction parallèle
Bir arkadaşıyla kalıyor.
Se está quedando con una amiga.
Arabayı süren bir arkadaşım. Kendisi Düz Olmayan'a döndü ve Teyzenin Evine doğru gidiyor.
Ese es un amigo mío que está de vuelta en la No Recta... y va hacia La Casa de la Anciana.
Klasik, başrolün bir arkadaşı.
- Ya sabes, lo de siempre de amiga de la protagonista.
- Yeni bir arkadaş edindin.
Has hecho una nueva amiga.
Facebook'ta bir arkadaşımın aptal Wicca sayfasını beğendim.
Le di Like a la estúpida página de Brujas de mi amigo.
Eski bir arkadaş.
Es un viejo amigo.
Orada eski bir arkadaşı var. Kulübesini istediği zaman kullanabileceğini söylemişti.
Solía tener un amigo allí con una cabaña.
Bizim bir arkadaşımız.
Es un amigo nuestro.
- Çok güzel, bir arkadaş edinmiş.
- Muy bien, bueno, ha hecho una amiga.
Şişko bir arkadaş ister misin?
Así que, ¿ quieres que seamos amigos gordos?
Hayır, ben babanın bir arkadaşıyım.
No, yo... soy una amiga de tu padre.
İyi bir arkadaş olmaya çalışıyorum o kadar.
Solo estoy intentado ser una buena amiga. Eso es todo.
Bir arkadaş.
Con un amigo.
Bu zavallı kızın, yanında kendini güvende hissettiği bir arkadaş uydurması şaşırtıcı mı?
¿ Es una sorpresa que esta pobre niña se inventara una amiga con la que sentirse segura?
Hayır, Dirk, berbat bir arkadaşım.
No, Dirk, soy un amigo terrible.
Sahiden bir arkadaş gibi davranan ilk insan sensin, kabul et ya da etme. Samimiyetle söylüyorum, palavralarından biraz bıktım, Todd.
Eres la primera persona que realmente ha actuado como un amigo, te des cuenta de ello o no, y para ser completamente honesto...
Danny Oldman'ın bir arkadaşı.
Es amigo de Danny Oldman.
Amsterdam'dan bir arkadaşım gelmişti... bir vaporizatör gösterdi.
Tenía un amigo que volvió de Ámsterdam y me enseñó un vaporizador.
Bir akşam, bir arkadaşımız yemeğe geldi.
Una noche, vino a cenar un amigo nuestro.
Maggie, bir arkadaşın olarak söylüyorum Emma'nın avukata ihtiyacı olacak.
Maggie, como amigo... Emma necesita un abogado.
Tabi, seni gruptan şutlamaktan bahseden bir arkadaş.
Si, bueno, tu amigo... Ha estado hablando de sacarte de la banda.
Bir arkadaş.
Una amiga.
Kızınızın bir arkadaşıyım.
Una amiga de la hija.
Bir arkadaşım bahçesindeki çiçeklerden kurutup bana vermişti.
Mi amigo secó algunas flores de su jardín para mí.
Orospu çocuğunun bir kız arkadaşı var.
El hijo de puta tiene una novia.
Arkadaşımıza dair bir şey var mı?
[en español] ¿ Supo algo de nuestro amigo?
Senden onun elbiselerini denemeni istememeliydim ; ama arkadaşının annesi tam bir paçoz.
Sé que no debería pedirte probar los vestidos, pero ya sabes el genio que tiene la suegra de tu amiga.
Bana bir tane isim söyle, babanın hangi arkadaşı bedava yemeğe gelmez?
Nombra a alguna amistad de tu padre que rechazaría una comida gratis. ¿ Eh?
Bir gün onu oda arkadaşımla sevişirken yakaladım.
Finalmente lo atrapó en la cama con mi compañero de cuarto.
Arkadaşımda arabalarınızdan bir tane var.
Mi compañero tiene uno de sus coches.
İyi bir izlenim oluştur babana erkek arkadaşın olduğunu sonra söylerim
Permítele que deje una buena impresión, y luego yo lidiaré con tu padre con la cosa de novio.
Önceden de erkek arkadaşınla konuştum ama bunu sevdim.Todd bir kahraman.
Sé que he sido duro con tus novios en el pasado, pero me gusta este. Todd es un ganador.
Aslında bir Şerif. Üniversiteyi kazanınca buradakilerle arkadaş oldu. Ona da bana göz kulak olmasını söyledi.
Sí, técnicamente es un sheriff, pero se hizo amigo de Ballard cuando me mudé a la universidad y le pidió que cuidara de mí.
Ani bir rüzgârın seni yere yıkacağından korkarken çıkıp arkadaş edinmek çok zor.
Es difícil tener amigos cuando no puedes salir afuera sin una racha de preocupación que te va a derribar.
Sen de asistanım ve arkadaşım olmak için kurnazca hayatıma giren bir delisin.
Muy bien, yo pienso que tú eres un demente, que se ha introducido a sí mismo siendo mi combo de asistente y mejor amigo.
İki hafta önce, 33 yaşında bir otel belboyuydun. Ne paran vardı ne arkadaşın. Tüm zamanını bana yalan söyleyerek geçiriyordun.
Hace dos semanas atrás, eras un botones de hotel de 33 años sin dinero ni amigos que pasaba todo su tiempo mintiéndome.
Yerde ölü yatan arkadaşınızın bir testeresi vardı.
Vuestro amigo muerto de allí tenía una sierra para huesos.
Kulağa çılgınca geliyor biliyorum ama şu arkadaşın ya da patronun ya da tanıdığın ya da dedektif olan adam sizi takip eden ya da öyle bir şeyler yapan birilerinden bahsetmedi, değil mi?
Sé que esto puede sonar algo loco, pero, tu amigo, jefe, conocido o detective... ¿ no mencionó tener a nadie... siguiéndote, o algo así, ¿ verdad?
"Arkadaşın elimizde." Bir kadının fotoğrafı var.
"Tenemos a tu amiga" y una foto de una mujer.
Tek istediğim bu öğleden sonra bir otel odasında arkadaşımla vakit geçirmen.
Lo único que quiero es que pases la tarde en una suite de hotel con un amigo mío.
Buradaki arkadaş da travma bir şeyi acısı çekiyor.
Y está sufriendo de post parto igualmente.
İlk kez bir İtalyan arkadaş... beni arayıp dedi ki, "İnanmayacaksın."
Primero me habló de él un amigo italiano que me llamó y me dijo : " No vas a creerlo.
İyi bir arkadaşını kaybettin, ve adalet istiyorsun, biliyorum.
Has perdido a un amigo querido, buscas justicia, pero tenemos que enterarnos bien.
Tanıdığım biri var, Scanel'in gelininin arkadaşı.Söylediğine göre Scanel bugün herkesin çağırıldığı bir toplantıya katılmış.
Chanel tenía una reunión hoy, con todos. Una amiga mía que conoce a la nuera de Chanel me ha hecho una confidencia.
Hem senin bir sürü arkadaşın var, bir tek ben yokum.
Pero no es verdad que solo me tienes a mí, tienes un montón de amigos.
Son arkadaşının nasıl son bulduğuna bir bakın.
Mira donde está su último prodigio.
Hapisteyken, arkadaşım Ciro, bana demişti ki bir erkeğin bir kadınla iki mutlu anı vardır ; ilki onla evlendiğinde ikincisi de onu öldürdüğünde.
Tenía un amigo en Poggioreale, se llama Ciro. Decía siempre que hay dos momentos en los que un hombre puede estar feliz con una mujer. Cuando se casa con ella, y cuando la mata.
Bir gece yine kafası iyiyken arkadaşı Randy ona dedi ki :
Una noche, estaba muy drogado con hongos, y su mejor amigo, Randy, dijo,
Oldukça özverili bir gün geçirdim. Birçok yeni arkadaş da edindim.
Bueno, he tenido un día bastante completo de ser desinteresada.
Ne yani iyi bir insan olmamı, arkadaş edinmemi ve... -... onlara saygıyla yaklaşmamı mı istiyorsun?
¿ Así que ahora se supone que deba ser agradable y ser amigas y tratarla con respeto mutuo?
Komşum Jianyu ile arkadaş olduk da bir şeyler öğrenebileceğimi düşünüyorum.
Me he hecho amiga de Jianyu de al lado, y pensé, que podría aprender de él.
bir arkadaşım var 42
bir arkadaşım vardı 16
bir arkadaşım 117
arkadaşım 498
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlarım 129
arkadaşlık 38
bir arkadaşım vardı 16
bir arkadaşım 117
arkadaşım 498
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlarım 129
arkadaşlık 38