English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bir planımız var

Bir planımız var traduction Espagnol

911 traduction parallèle
Şöyle bir planımız var.
¿ Qué les parece este plan?
Tanakura'nın işini Hana-kai'de bitirmek için bir planımız var.
Hay un plan para que Tanakura lo haga durante el Hana-kai.
Dr. Strangelove, bu tip bir planımız var mı?
Dr. Strangelove, ¿ tiene Ud. un plan similar?
Véricourt la görüştüm bir planımız var.
He hablado con Véricourt, tenemos un plan.
Bizim de bir planımız var.
Así que tenemos un plan.
Şu an hazırlanmakta olan bir planımız var. Ama harekete geçmeden önce sizden, muhalefetten de onay almak istiyorum.
Tenemos un plan en marcha, pero antes de hacer algo, desearía que usted como líder de la oposición, lo acepte
Bir planımız var.
Hay un plan.
Fred ve benim, pek çok konuyu çözmeye ilişkin bir planımız var.
- Hemos diseñado un plan que tiene que ver con lo que lo tiene preocupado.
Neyse, sadece sakin ol çünkü senin masum olduğunu ispatlayacağımız bir planımız var.
Estate atenta. Tenemos un plan. Demostraremos que eres inocente.
Bu gece tesbih çekip dua etmek yerine... sizin için özel bir planımız var.
En lugar del rosario de todas las noches tenemos un tratamiento especial esta noche.
Böyle hoş bir sahneyi kestiğim için üzgünüm ama uygulama için bir planımız var
Siento interrumpir una escena tan tierna, pero tenemos un plan que llevar a cabo.
Yani demek istediğim bir Planımız var.
Quiero decir, que tenemos un plan.
[FISILDAYARAK] Sizle bir planımız var ama aramızda kalacak tamam mı?
Tenemos un plan con Aziz pero tiene que ser un secreto, ¿ vale?
Adam demek istiyor ki... bizim başka bir planımız var.
El señor está diciendo que tenemos otro plan.
Uymamız gereken bir planımız var.
Tenemos un itinerario que seguir.
Ama bir planımız var.
Pero tenemos un plan.
Hey, Ray! Bir planımız var!
¡ Ray, tenemos un plan!
Bir planımız var!
Tenemos un plan.
Jack'le bir planımız var.
Jack y yo estamos preparando un plan...
- Onun için bir planımız var bebeğim.
- Tengo un plan para él, nena.
- Onu tuzağa düşürecek bir planımız var.
- Tenemos un plan.
Onu yakalama konusunda özel bir planınız var mı peki?
Pero ¿ disponen de algún arma secreta?
Askerlerden önce orada olmalı ve tekneyi saklamalıyız. Bir planım var.
Tenemos que llegar allí... antes que los soldados, y esconder el bote.
Danimarka'dan İspanya'ya saf çelik ve... betondan oluşan düşmanın kıramayacağı bir tahkimat yapma planımız var.
Tenemos planos para fortificaciones que no penetraría ni el diablo. De acero y hormigón de Dinamarca y España.
Yabancı kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, bir planları var.
Según información de fuentes extranjeras, tienen una especie de plan.
Bir planımız mı var?
¿ Plan?
- Beni terk etmek için bir planınız var mı?
¿ Quieres abandonarme?
Gizli bir planım var. Kadere meydan okuyacağız!
Puedo pelear contra la adversidad.
Kısacası, bir yaşama planımız var. Sizin de anladığınız gibi.
En pocas palabras, hemos ideado un proyecto común, como usted debe haber comprendido.
Genç insanlar için ise, harika bir aile planımız var.
Y para los jóvenes...
Evet ama Türk forvetlerine karşı bir oyun planınız var mı?
Ya, ¿ pero cómo pensáis detener a los delanteros turcos?
Bir planınız var mı?
¿ Alguna idea?
Çünkü 30 saniye içinde ölmüş olacağız. Bir planım var mı?
Porque estaremos muertos en menos de treinta segundos. ¿ Tengo un plan?
Yarın yeni yönetim planımızı açıklayacağımız hissedarların katılacağı bir toplantı var. Pekâlâ.
Bien.
Bir planım var ama yalnız olmalıyım.
Tengo un plan, pero debo estar solo.
Bir planımız var ve şimdiye dek işledi.
Tenemos un plan.
Ne yapacaksınız, bir planınız var mı?
¿ Qué haréis ahora? ¿ Tenéis un plan?
Bir plana ihtiyacımız var. Tamam.
Necesitamos un plan.
Yeni bir plâna ihtiyacımız var, hemen şimdi!
- ¡ Necesitamos un plan ahora mismo!
Örgütlüyüz, bir planımız ve onları öldürecek yeni bir silahımız var.
Estamos organizados, con un plan, y nuevas municiones para matarlos.
Kızımı yanımda getirmemin amacı, bu konuda bir planınız var mı öğrenmek istediğim içindir.
No tengo especial intención de traerla hoy. Primero quiero ver lo que tenéis planeado para esto.
Bir planımız var.
Tenemos un plan.
- Bir plânımız var. - Nedir o?
- Tenemos un plan.
Tam olarak nasıl yapacağımız konusunda bir planın var mı?
¿ Y cómo vamos a lograrlo exactamente?
Bu akşam için bir planınız var mı?
- ¿ Tienen planes para hoy?
- Bir planımız var!
¡ Tenemos un plan!
Yedek bir planınız var mı?
Pues os llevasteis el premio gordo.
- Bir plana ihtiyacımız var.
- Necesitamos un plan.
Genel Kurmayımızın harika bir planı var...
Nuestro Estado Mayor tiene un plan brillante :
Siz aptallar havalandırmayı alıp ailemi serinletmek..... için sadece bir planım mı var sandınız?
Tontos. iCreéis que solo tenía un plan para refrescarnos con aire acondicionado?
Başarısız olmayacak bir planım var.
Descuida, Lisa. Tengo un plan que no puede fallar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]