Bir şey buldum traduction Espagnol
3,003 traduction parallèle
ve bir şey daha vardı, Bunca yıldır Bayan Hummel olan birine değil de gerçekten biri kadının olabilecek bir şey buldum. Yalnızca senin olabilecek bir şey.
Un artículo que al menos que la Dama Hummel de hecho haya sido una dama todos estos años, solo podría ser tuyo.
Çünkü ben de bir şey buldum.
Porque yo también encontré algo.
Dehşet bir şey buldum.
He encontrado algo fantástico.
Bir şey buldum efendim.
Encontré algo, señor.
- Doğru yerde miyim bilmiyorum ama bir şey buldum ve size getirmem gerektiğine eminim diyebilirim.
Sí. No sé si estoy en el lugar indicado. Pero hallé esta cosa, y estaba seguro de que debía entregársela a ustedes.
Arkada garip bir şey buldum.
Encontré algo extraño en la espalda.
Sanırım büyük bir şey buldum.
Creo que he encontrado algo grande.
Bir şey buldum.
He encontrado algo.
Şöyle bir şey buldum.
Encontré esto.
Bir şey buldum.
Tengo algo.
Ve şimdi yeni bir şey buldum.
y acabo de encontrar algo nuevo.
Bir şey buldum.
He encontrado algo grande.
Bir şey buldum, ama hareket etmiyor.
Tenemos algo, pero no se mueve.
Joe Carroll'ı ziyaret eden kimseyle bilinen bir bağlantısı yok. Ama bir şey buldum.
Sin ninguna relación con nadie que haya visitado alguna vez a Joe Carroll, pero he encontrado una cosa.
Biraz daha fazla kullanışlı bir şey buldum.
He encontrado algo un poco más práctico.
Bir şey buldum.
Me dieron un golpe.
Galiba söyleyecek bir şey buldum. Hem de sıradan ve klişe laflar değil.
Creo que tengo algo que decir, y no es al azar... ni un cliché.
Selam Nick, sanırım bir şey buldum. Araba Hurdalığı Köpek Barı'nı duydun mu hiç?
Nick, creo que tengo algo.
Galiba Gus'la ilgili bir şey buldum.
Creo que tengo algo sobre Gus.
Hemen görmen gerektiğini düşündüğüm bir şey buldum.
Encontré algo que debes ver enseguida.
- Benim, bir şey buldum.
Soy yo. Tengo algo.
Teşekkürler, Ernest. bir şey buldum.
Gracias, Ernest.
bir şey buldum.
Bueno, tengo una señal.
Bir şey buldum, patron.
Tengo algo, jefe.
Bir şey buldum!
¡ Tengo algo!
Bir şey buldum.
Hay una cosa más.
- Bir şey buldum.
- Déjame ver.
Askeri e-posta sunucusunda sıra dışı bir şey yok, fakat ben az önce kişisel e-posta hesabında bir şey buldum.
Nada inusual en el servidor del ejército, pero... pero acabo de encontrar algo en su cuenta personal de correo.
Bir de şöyle bir şey buldum. Sol topuğunun derisine kısmen batmış şekildeydi.
Pero sí encontré esto... parcialmente incrustado en la piel de su taló izquierdo.
Burada bir şey buldum.
Tengo algo aquí.
Vegas "vay canına" denecek şeyleri iyi bilir ve ben de tam "vay canınalık" bir şey buldum.
Las Vegas siempre ha reconocido un "factor guau" al verlo, y chica, yo lo tengo.
Ray, bir şey buldum. Buraya gel.
Ray, he encontrado algo.
İlgini çekebilecek bir şey buldum.
Encontré algo que podría interesarle.
Patron, bir şey buldum.
Jefa, encontré algo.
Julia Howard'ın geçmişini araştırıyordum. Sanırım bir şey buldum.
He estado comprobando los antecedentes de Julia Howard, y creo que he encontrado algo.
Sığınma evini araştırırken garip bir şey buldum.
He investigado en el refugio, y he encontrado algo raro.
- Tamam. Holly'nin eline yazılmış telefon numarasından bir şey buldum.
Identifiqué el dueño del teléfono que tenía anotado Holly.
Bir şey buldum, tuhaf, burada olmaması gereken bir şey.
He encontrado algo, una anomalía, algo que no debería estar aquí.
Şaşırtıcı bir şey buldum.
He hecho un descubrimiento sorprendente.
Ryan, Kokuşmuş'un evinde bir şey buldum.
Ryan, mira, encontré algo en la casa de Apestoso.
Kazınmış harflerle ilgili ilginç bir şey buldum.
Encontré algo interesante en el grabado.
- Bir şey buldum.
- Tengo algo.
Feriköy Pazarında buldum buna benzer bir şey, ben daha önce. Ama bu ayrı.
Una vez encontré uno parecido en un mercado, pero éste es especial.
Geçen hafta dolabımla araba parkı arasında kestirme bir yol buldum kafeteryadan geçmek günlük programımdan 15 saniye arttırıyor. Ve dün bir şey gördüm.
La semana pasada, encontré un atajo entre mi taquilla y el parking... yendo por la cafetería ahorro 15 segundos de mi rutina diaria... y ayer vi algo.
Evet, güzel, araştıracak güzel bir şey, buldum gibime geliyor.
Sí, bueno, tendría que investigarlo y ver lo que encuentro.
Sanırım bir şey buldum.
Creo que tengo algo.
Neler yapıyorsun, tatlı şey Bir kaç tane yeni sakız buldum Çiğneyince dişlerinin rengini değiştiren.
¿ Qué pasa, mejillas dulces? Tengo unos chicles agridulces... que te cambia de color los dientes. ¿ Te interesa?
Bir şey buldum.
Tengo uno.
Ben bir şey buldum.
Tengo algo.
- Bir şey buldun mu bari? - Cinayet silahı yok ama biraz iç huzur buldum. Patron, nerede?
No está el arma asesina, pero yo... encontré un poco de paz interior.
Bir şey buldum.
Oíd, tengo algo.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17