English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bir şey mi var

Bir şey mi var traduction Espagnol

5,467 traduction parallèle
- Ters giden bir şey mi var?
- ¿ Algún problema?
Yanlış yaptığım bir şey mi var?
¿ Estoy haciendo algo mal?
- Aklında bir şey mi var?
¿ Tienes algo en mente?
Aklında bir şey mi var?
¿ Te estás arrepintiendo?
Komik olan bir şey mi var?
¿ Algo gracioso?
- Don Salvatore! Ters bir şey mi var?
Don Salvatore, ¿ hay algún problema?
Bana söylemek istediğin bir şey mi var, Harrol?
¿ Tienes algo para decirme, Harold?
Sence şokla durdurabilecek misin? - Aklında daha iyi bir şey mi var?
- ¿ Tiene una idea mejor?
İstediğin bir şey mi var?
Quiso decir algo?
Bana diyeceğin bir şey mi var?
¿ Tienes algo que decirme?
Ters bir şey mi var?
¿ Ocurre algo?
Komik bir şey mi var?
¿ De qué te ríes?
Bize söylemek istediğiniz bir şey mi var?
¿ Hay algo que te gustaría contarnos?
Feinbergs'i Cruz'a bağlayan bir şey mi var?
¿ Algo que conecte a Cruz con los Feinberg?
Komik bir şey mi var?
¿ Qué es tan gracioso?
Söylemek istediğin bir şey mi var?
¿ Sabes dónde quieres llegar?
- Su borusunda sızıntı ya da başka bir şey mi var?
¿ tengo una fuga de agua o algo así?
Komik bir şey mi var hayatım? Hayır.
- ¿ Algo divertido, querida?
Söylemek istediğin bir şey mi var dostum?
¿ Quieres decirme algo, hermano?
Aklını kurcalayan bir şey mi var?
¿ Alguna preocupación?
Ters giden bir şey mi var?
¿ Pasa algo?
Burda bir şey mi var?
¿ Eso es algo?
Yanlış bir şey mi var bunda?
¿ Qué hay de malo en eso?
Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
¿ Hay algo que quieras contarme?
Pazartesi veya çarşamba, saat sekiz veya dörtte olabilir. Ne zaman olacağını gösteren bir şey mi var?
Podía ser a las ocho o a las cuatro, lunes o miércoles... cuándo algo emocionante suceda.
Aklında başka bir şey mi var?
¿ Algo más en tu mente?
Lily Gray hakkinda bir sey var mi?
¿ Algo sobre Lily Gray?
Ben kadere gerçekten inanırım ve kendime kazanmanın bir gereklilik olmadığını söyledim çünkü hayatta daha başka çok şey var.
En realidad tengo fe en el destino y me he dicho a mi mismo que ganar no es necesario porque hay muchas cosas más importantes en la vida.
Katkı sağlayabileceğiniz elle tutulur bir şey var mı, yoksa sadece fikir mi?
¿ Tiene algo sustancial que aportar, o sólo una opinión?
Her zaman bundan fazlasına inandım Daha fazla şey için yapılmıştım sanki sadece büyük bir aletim var.
Supongo que siempre he creído que estaba hecho para algo más que para mi gran paquete.
Sanırım, Gershon Müzesi soygunuyla ilgili bir şey bu. Yeni bir bilgi mi var?
Supongo que tiene algo que ver con el robo en el Museo Gershon.
- Sana getirebileceğim başka bir şey var mı?
¿ Hay algo más Te puedo conseguir? Mi madre.
Meclis başkanı sevgili kocamın da bana hatırlattığı gibi cadı avından daha kötü bir şey var. - Bir cadı.
Como mi querido esposo, el líder de vuestros hombres elegidos, me recuerda, hay algo peor que una caza de brujas... una bruja.
Var ama onlara gidemem, bunun işle alakalı bir şey olduğunu sanmıyorum.
Sí, no puedo acudir a ellos porque creo que esto no tiene nada que ver con mi trabajo.
Şaşırtıcı bir şekilde, ben ve örgütümle ilgili çok az şey var ancak davalarımız üzerine görüşler ve senin hakkında pek çok şey içeriyor.
Sorprendentemente hay muy poco sobre mí y mi organización, pero contiene especulaciones sobre nuestros casos y una gran cantidad sobre ti.
Müzik diye bir şey var hatırladın değil mi?
¿ Recuerdas la música, verdad?
Kuzenime söyleyeceğin bir şey var mı?
¿ Tienes algo que decir a mi primo?
Yüzüme koymak istediğin başka bir şey var mı?
Hay algo mas que quieras poner en mi cara?
Ağrı kesici mi diyorsunuz yoksa spesifik bir şey var mı?
¿ Hablamos de una pastilla para el dolor o de algo tópico?
Yardimci olabilecegim bir sey var mi?
¿ Te puedo ayudar en algo?
İnsanların uğruna rehin alındığı bir şey. Babamın bundan haberi var mı?
Es algo mas grave que la gente que toma rehenes. ¿ Mi papá sabe de esto?
Kontrolümün ötesinde bir şey var.
Era algo que estaba mas aya de mi control.
Ama ben başka kimsenin göremediği bir şey gördüm... Çünkü böyle şeyleri görebilmek için üstün bir yeteneğim var.
Pero vi algo que sólo podía ver a causa de... mi asombrosa habilidad para ver este tipo de cosas.
Burnumda bir şey var. Kurtul şundan!
Algo en mi nariz. ¡ Quítamelo!
Komik bir şey mi var?
¿ Te resulta gracioso?
Öyle bir şey var, değil mi?
Eso existe, ¿ verdad?
Bir şey daha var. Yakın zamanda ağabeyim sizleri bir cadı festivaline davet edecek.
Otra cosa, mi hermano pronto te invitará a una fiesta para honrar a las brujas.
Benim evin tavanında bir sürü var ama bende bir şey yok.
Yo tengo mucho en el techo de mi casa y mírenme.
Evet de şöyle bir şey var, babam o kadar alıngan ki.
Bueno, el problema es que... Mi padre es muy inseguro.
Gücüm tam yerinde olmayabilir ama yapabileceğim bir şey var.
¡ Quizá no tenga todo mi poder, pero hay una cosa que puedo hacer!
O halde yapılacak tek bir şey var, değil mi?
Bueno, entonces solo hay una cosa más que podemos hacer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]