Bir şey var traduction Espagnol
54,582 traduction parallèle
Seni yapabileceğim bir şey var mı?
¿ Algo que puedo hacer para?
Jiujitsu olayında da şöyle bir şey var gücün hiçbir önemi yoktur.
Así que la cosa con el jiujitsu es... La fuerza no importa, ¿ cierto? Se trata de esto.
Gün doğumundan daha güzel bir şey var mıdır?
¿ Hay algo más hermoso, que un amanecer?
Ama Ada'da, Auradon'da olmayan bir şey var.
Pero hay una cosa que la Isla tiene en Áuradon.
Aslında bir şey var, Ben.
En realidad... Hay algo, Ben.
Sanırım sende bana ait bir şey var.
Creo que tienes algo que me pertenece.
Bugün sende bir şey var.
Algo te pasa hoy.
Yayımlanmaya değer bir şey var mı?
¿ Encontraste algo para publicar?
Gözden kaçırdığımız bir şey var.
Hay algo que nos perdimos.
Gözden kaçırdığımız bir şey var.
No estamos viendo algo.
Sana keyif veren bir şey var mı?
¿ Algo te da felicidad?
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
¿ Algo más que pueda hacer por usted?
Kaza gecesiyle ilgili bilmeniz gereken bir şey var.
Hay algo que deberían saber sobre la noche del accidente.
Sana bu seferlik satacağım çünkü çaresiz görünüyorsun, elimde mal var ve ot kardeşliği diye bir şey var.
Voy a darte esta vez porque pareces desesperado, y tengo a la mano, y ya sabes, somos la hermandad 420.
Baba, bilmen gereken bir şey var.
Papá, hay algo que debes saber.
Ekleyeceğin bir şey var mı?
¿ Tienes algo que decir al respecto?
Son bir şey var.
Solo una cosa más.
Elinizde bir şey var mı?
¿ Tienen algo?
Elimde daha iyi bir şey var hem.
Sin embargo, tengo algo mejor.
Yardımcı olabileceğim bir şey var mı? - Hayır.
¿ Te puedo ayudar con algo?
Bir şey var mı?
¿ Algo?
Fakat sizde hiçbir zaman sahip olamayacağım bir şey var.
Pero... tú tienes una cosa que yo nunca tendré.
Zanlının savunması için söyleyeceği bir şey var mı?
¿ Tiene el acusado algo que decir en su defensa?
Bilmem gereken bir şey var mı?
¿ Algo que debamos discutir?
- Efendi Tang'ın söyleyeceği bir şey var.
- Monk Tang tiene algo que decir.
- Valizde değerli bir şey var mıydı?
¿ Había algo de valor en la maleta? En realidad no.
O zamana kadar, söyleyebileceğimiz tek bir şey var.
Hasta entonces, nos lo hemos dicho todo.
Burada bir şey var.
Y ahora tenemos algo.
Babamın bana öğrettiği bir şey var.
Mi padre me enseñó algo.
Bilmen gereken bir şey var.
Necesitarás saber algo.
Bu bodrumda kötü kokan bir şey var.
Hay algo por aquí que no huele muy bien.
Yani elinde bir şey var?
O sea que tienes algo.
Bize onun hakkında söyleyebileceğiniz bir şey var mı?
¿ Hay algo que nos pueda decir de él?
Ama bilmeniz gereken bir şey var.
Pero hay algo que debería saber.
Pişireceğim son bir şey daha var, ondan sonra pikniğe gidebiliriz.
Sólo debo hornear una cosa más y luego soy toda tuya.
Bu videoda, hâlâ var olan bir şey bulmalıyız.
Tenemos que encontrar algo en este video que todavía exista.
Bize söylemek istediğin bir şey mi var?
¿ Hay algo que quieras decirnos?
Unutulmayacak bir şey olmadıktan sonra ne önemi var?
¿ Porque de qué sirve todo si no se recuerda?
Ellerinde bir sürü şey var. Yiyecek, silah, araç, yakıt.
Tienen cosas... comida, armas, vehículos, combustible.
İple yapabileceğin bir sürü eğlenceli ve ilginç şey var.
Hay muchas cosas divertidas e interesantes que puedes hacer con la soga.
Summer, bir şey daha var mavi çöpe birkaç metal hurdası attığını gördüm.
Uh, Summer, una cosa más. Nos hemos dado cuenta de que has estado poniendo el metal en el contenedor azul.
O on kupalı elim var ya öyle olan bir şey değil.
Esa mano que tenía, 10 de corazones, eso no pasó por que sí.
Aklında bir şey mi var?
¿ Te preocupa algo?
Tommy'nin partisini ayarlamak için sen ve Nora'nın bir şey ihtiyacı var mı? - Evet, iyi olur.
- ¿ Quieren que les ayude con lo de Tom?
bir şey isteyen var mı?
¿ Alguien necesita algo?
Kurbanın evinde girdiğine dair kanıtlarımız var. Bir şey ararken evin altını üstüne getirmiş.
Tenemos pruebas que demuestran que allanó la casa de la víctima y destrozó el lugar buscando algo.
Orada bir şey var mı?
¿ Tienes algo ahí atrás?
Başka bir şey görmeme gerek var mı?
¿ Qué más se supone que debo ver?
Ben ve bu zırh birlikte çok şey atlattık, bir geçmişimiz var.
Esta armadura y yo hemos pasado por mucho juntas. Tenemos una historia.
Çünkü başka bir şey daha var.
Porque hay otra cosa.
Hayır. Başka bir şey daha var.
No, tengo algo más.
bir şey var mı 140
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46