Bir şey yapmayacağım traduction Espagnol
815 traduction parallèle
Böyle bir şey yapmayacağım!
¡ No lo haré!
Böyle bir şey yapmayacağımı bilirsin.
Sabes que nunca lo hago, ¿ verdad?
- Öyle bir şey yapmayacağım.
- Ni hablar.
Davanızın başarıya ulaşması için saçma sapan bir şey yapmayacağım.
No los complaceré. No soy tan estúpido como para darles un caso cerrado.
- Ona bir şey yapmayacağım.
- No pienso hacerle daño.
Ama her şeyimle, size şunun için söz verebilirim... bir senatörü utandıracak hiçbir şey yapmayacağım.
Aunque puedo prometerles algo de corazón. No haré nada que deshonre a la oficina del senador de EE. UU.
Böyle bir şey yapmayacağım.
¡ No pienso hacer nada semejante!
Asla öyle bir şey yapmayacağım.
Jamás lo haré.
O olmadan hiç bir şey yapmayacağım
No haré nada sin ella.
Benim hiçbir şey yapmayacağım. Ben sadece bir misafirim ve size tavsiyem kapıyı yüzüne kapatmanız.
No es asunto mío, pero yo le daría con la puerta en las narices.
Katiyen böyle bir şey yapmayacağım.
Por supuesto que no lo hare.
Bu gece rahibin onaylamayacağı bir şey yapmayacağımıza söz veririm.
Te prometo que no haremos nada esta noche que el sacerdote no apruebe.
Bu zamana kadar asla bir erkekten para almadım, şimdi de öyle bir şey yapmayacağım.
Jamás le pedí dinero a un hombre y no voy a hacerlo ahora.
- Bir şey yapmayacağım.
- Yo, no voy a hacer nada.
Öyle bir şey yapmayacağım.
No lo haré. Se pondrá bien.
Bununla ilgili bir şey yapmayacağım.
Yo no quiero saber nada.
- Öyle bir şey yapmayacağım.
- No voy a ir.
Yanlış bir şey yapmayacağımı bilir.
Confía en mí, sabe que nunca haría nada malo.
Sana hiç bir şey yapmayacağım.
No le voy a hacer nada ahora.
Merak etme, kimseye bir şey yapmayacağım.
No te preocupes, no voy a herir a nadie.
Ayrıca, bir daha asla böyle bir şey yapmayacağım.
Y ya no volveré a hacerlo.
Böyle bir şey yapmayacağım.
No pienso hacerlo.
Ama sana gittikten sonra hiç bir şey yapmayacağımın garantisini veremem.
Pero no le garantizo que no haré nada después de eso.
Biliyor musun, bu saatte kahvaltıya oturmak çok garip geliyor. Önümde hiç bir şey yapmayacağım uzun bir gün var.
Aún me resulta extraño sentarme a desayunar... y no tener nada que hacer en todo el día.
Böyle bir şey yapmayacağım, o benim
- Claro que no. Es mía.
Tut ki, böyle bir şey yapmayacağım?
¿ Y si no Io hago?
Bir şey yapmayacağım, Pat.
No haré nada, Pat.
Bir şey yapmayacağım.
No haré nada.
- Kaçma ama, gel buraya! Bir şey yapmayacağım!
- No te escondas, ¡ ven aquí!
Bir şey yapmayacağım.
Quería vivir, costara lo que costara.
- Böyle bir şey yapmayacağım.
- No haré tal cosa.
Bir şey yapmayacağım.
No quiero hacer nada.
Bir şey yapmayacağım.
No voy a hacerte nada.
Hayır Reiting, öyle bir şey yapmayacağım.
Escucha, Reiting, no voy a hacerlo.
- Bedenen, bir şey yapmayacağım.
- No le haré nada físicamente.
Bir şey yapmayacağım. Neyin var senin?
No te voy a lastimar. ¿ Qué te sucede?
Bir daha kötü bir şey yapmayacağım!
No haré nada malo nunca más. ¡ Me disculpo!
Oğlum, bir daha ne olursa olsun böyle bir şey yapmayacağım.
Además ya no me interesa seguir participando.
Bir daha hiçbir şey yapmayacağım.
no pienso volver hacer nada en toda vida.
Tanrı aşkına, sana bir şey yapmayacağım ki.
Por Dios, hombre, no te lastimaré.
Yapmayacağım tek bir şey olurdu, Doc.
En cambio yo sólo hay una cosa que no hubiese hecho.
Yapmayacağım başka bir şey daha var.
Hay algo más que tampoco haría.
Uğruna savaşılacak bir hayatım var ve bunu korumak için... bu dünyada yapmayacağım şey yoktur.
Tengo una vida por la que vale la pena luchar. Haré lo que sea preciso para conservarla.
Şerif bir şey yapmayacağı için... adamlarım, yasayı kendilerinin uygulaması gerektiğini düşündü.
Como el sheriff no quiere hacer nada, mis hombres han pensado tomarse la justicia por su mano.
Benim yapmayacağım bir şey yapmayın.
No hagáis nada que yo no haría.
Onları sadece buradan çıkar! Bu konuda herhangi bir şey yapmayacağım!
- No haré nada parecido.
Böyle bir şey yapmayacağım.
- No lo haré.
Bir şey yapmayacağım.
Te equivocas.
Charlotte, elimden gelse senin için yapmayacağım bir şey yok.
No hay nada que no haría por ti si pudiera.
Bir kadınla asla yapmayacağım bir şey...
Lo único que no hago con una mujer, nunca...
Kumar oynayıp, hile yapıyorum ama yapmayacağım bir şey var.
También hago trampas a las cartas. Pero hay algo que nunca he hecho.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17