Bizimle mi traduction Espagnol
1,641 traduction parallèle
Ryan bizimle mi yiyecek?
- ¿ Ryan comerá con nosotros?
- Yine bizimle mi kalacaksın? - Ben...
Espera, ¿ vas a quedarte con nosotros otra vez?
Bizimle mi?
¿ Con nosotros?
- Biri bizimle mi ugrasiyor?
¿ Alguien se metió en líos con nosotros?
Bizimle mi yemek istiyorsun?
¿ Quieres comer con nosotros, huh?
Kimle birleşeceksiniz, insanlarla mı bizimle mi?
¿ El de los humanos o el nuestro?
Bizimle mi yiyeceksin?
Papá, ¿ vienes a comer con nosotros?
Bizimle mi?
Cariño, no.
- Dupree bizimle mi yaşayacak?
- ¿ Vivir con nosotros?
Fakat sende hapishanedeki adamların bakışı var, bizimle misin?
Pero yo veo un hombre que sirve. ¿ Quiere ser de mi equipo?
- Bizimle mi konuşuyor?
- ¿ Nos habla?
Bizimle mi konuşuyordu?
- ¿ Se dirigía a nosotros?
Tamam, o zaman Megan'ın varsayımıyla başlıyoruz yani bizim mahkum bizimle ilişki kurmaya çalışıyor, değil mi?
Entonces comiencen con la suposición de Megan de que nuestro envenenador está tratando de comunicarse con nosotros, ¿ correcto?
Asıl soru ; o herifin değeri, bizimle bir mi?
La pregunta es : ¿ salvará a un estadounidense?
Yarbay bu gece bizimle yemek yemeniz benim için bir zevk olacaktır.
Teniente Coronel sería para mi un placer que cenara con nosotros esta tarde.
Bizimle gelmek mi istiyorsun?
¿ Quieren venir con nosotros?
Ondan sonra da Gdansk'taki tüm akrabalarımı çağırırız. Burada bizimle yaşarlar.
Después podríamos traer a mi familia desde Gdansk para vivir con nosotros.
Merak etme, bizimle gelebilirsin. Hem belli mi olur belki sana birini buluruz.
No te preocupes puedes venir con nosotros y, quien sabe, quizá te encontremos a alguien
Baker bizimle değil mi?
¿ Baker no está con nosotros?
Babam Ben Giamoro bizimle yaşar.
Mi padre, Ben Giamoro, vive con nosotros ahora.
Bizimle oyun oynuyordu, Nasıl oynadığını..... görmedin mi?
Jugaba con nosotros. ¿ Tú no viste, el modo en que jugaba con nosotros?
Arada bir bizimle yemelisin. Gerçekten mi? Bu harika olur.
Deberíamos ir a cenar algún día deberás es grandioso
Konuşabilir misiniz bizimle?
¿ O quizás t ú me respondas mi pregunta?
Ne, Trife'ın bizimle olmadığını söyledin mi? Hayır.
- ¿ Le dijiste que Trife no está aquí?
Okulda bir kodlama kulübümüz var, belki bir ara bizimle çalışmalara katılmak istersin.
Tenemos un club de deletreo en mi escuela. Quizá puedas venir a practicar con nosotros.
Demek istediğim o buradan oynuyordu bizimle, ben evimdeydim.
Quise decir que él jugaba desde aquí, y yo, desde mi casa.
Kocam bizimle gelmedi... geride kaldı ve orada öldürüldü.
Mi esposo quedó atrás y... Quedó atrás y lo mataron.
Babam neden bizimle gelmek istemedi?
¿ Mi papá simplemente no quiso venir con nosotros?
Tatlım anahtar yarın sabah bizimle birlikte olacak.
Mi querido chico. La llave va a estar aquí mañana.
Kızımın bu akşam bizimle yemek yiyememesinden ötürü çok özür dilerim.
Es una lástima que mi hija no pueda cenar hoy con nosotros.
- Bizimle birlikte mi?
- ¿ Está con nosotros?
Bizimle gelemez mi?
¿ Puede venir con nosotros?
Bizi aramayı, bizimle takılmayı bir avuç zengin çocukla tanıştığın için mi bıraktın?
¿ No aparecías ni llamabas porque estabas con un ballet de chicos ricos?
Bu cinler bizimle gelemezler mi?
¿ No pueden ir con nosotros esas almas?
Bizimle kal, oğlum. Sensiz çok üzüleceğim.
Quedáte con nosotros mi hijo... me voy a quedar triste sin vos.
- Bayan, ben buraya gelmeden çok önce bu adamlar zaten bizimle dalga geçiyorlardı.
Era ridículo desde antes de mi intervención.
Kesin artık! Benim çatımın altında yaşarken bizimle bu şekilde konuşamazsınız.
Eso es suficiente, no dejare que se hablen asi mientras viven en mi techo.
Krishnakant, duydum.. sen bu gece bizimle kalmıyor musun?
Krishna Kant, me han dicho que no pasará la noche en mi casa?
Bu dezavantajın üstesinden gelecek kadar usta olduğunuza mı inanıyorsunuz Bay Swearengen... yoksa bizimle içeri girmeyi mi tercih edersiniz?
¿ Os consideráis apto y adepto, sr. Swearengen, para salvar vuestra desventaja o entraréis con nosotros dentro?
- Bowling mi? - Evet, Zach'e e-mail attım. Ve bizimle orada buluşacak.
Sí, le mandé un e-mail a Zach, y dijo que nos verá en allí.
Belki de bu gece bizimle kalmalısın. Bana zarar verecek mi?
Tal vez debas quedarte esta noche con Jim y conmigo.
Dr. Stevens, orada bizimle olacaksınız, değil mi?
Doctora Stevens, usted entrará con nosotros, ¿ verdad?
Hayal mi görüyorum yoksa kızımız artık bizimle küs değil mi?
¿ Estoy imaginando cosas o es nuestra hija hablándonos otra vez?
Bizimle işbirliği yapmanı bekliyor. - Öyle mi?
-... que nos des tu colaboración.
Değil mi? Bizimle Cabo'ya gelebilir diye düşünüyorum.
Me estoy pensando que se venga con nosotros a Cabo.
Yerlerinize oturun ya da gelecek durakta inmenize eşlik edeceğim. Bizimle Portekizce mi konuşuyor?
Tomen sus asientos ya o los escoltaré fuera del tren en la siguiente parada.
Bu bizimle ilgili, öyle değil mi? Afedersin?
- Esto es por nosotros, ¿ verdad?
Lionel sürekli bizim evde, sanki bizimle birlikte yaşıyor.
Lionel está en mi casa constantemente, actuando como si perteneciera ahí.
Bizimle geri dönmeye davetlisiniz biliyorsunuz değil mi?
Sabéis que podéis volver con nosotros, ¿ verdad?
Bizimle değil, değil mi?
Con nosotros no, ¿ verdad?
Tavuk aldım ve sen de oğlum olduğuna göre masaya oturup, bizimle yiyeceksin.
Bueno, he comprado pollo y tu eres mi hijo... así que vas a sentarte y vas a comer.