Bu sabah geldi traduction Espagnol
690 traduction parallèle
Evet, bu sabah geldi.
Esta mañana. - Eso ya Io sé.
Güzelim, eşyaların bu sabah geldi.
Tus hermosas pertenencias llegaron esta mañana. Gracias...?
Evet efendim, bu sabah geldi ama tamamen unutmuşum.
Sí.Yo tomé una esta mañana. He olvidado dársela.
Bu güzel küçük müzik kutuları daha bu sabah geldi ve gönlüm bunları daha sonraki açık arttırma sırasına koymaya razı olmadı, bu nedenle onları şimdi satacağım.
Han llegado esta misma mañana... y no pensaba ponerlas aún en subasta... pero lo haré ahora.
Bu sabah geldi.
Ha llegado hoy.
Bu sabah geldi ama pek konuşkan değil.
Llegó esta mañana pero no es muy sociable.
- Bu sabah geldi.
Ha llegado esta mañana.
Hanımefendi bu sabah geldi.
La chica ha sido admitida esta mañana.
Aslında bu fikir her sabah Wall Street'teki işime gittiğim metroda aklıma geldi.
Bueno, verá, tuve la idea... mientras voy a trabajar cada mañana... en el metro a Wall Street.
Bu sabah çocuk gemiye bir geldi, yakaladığımız balığa bak.
Pero este chico subió a bordo esta mañana y fíjese qué pesca.
Bu sabah üç Sovyet ajanı geldi.
Hoy llegaron tres agentes soviéticos.
Ama bu sabah bir telgraf geldi kızım evlenmek üzere nişanlanmış.
Esta mañana recibí un telegrama que decía que mi hija se ha comprometido.
Sanırım Amerikalı bu sabah onları almaya geldi.
Vendría a buscarlas el norteamericano.
Bu sabah erkek kardeşi geldi.
Su hermano vino esta mañana.
Bu sabah geldi.
Ha llegado esta mañana.
Bu sabah jambonlu yumurta yemeye bir Alman pilot geldi.
Bueno, un piloto alemán ha venido hoy a desayunar huevos y jamón.
Bu sabah size bir mektup geldi.
Han traído una carta para ud. esta mañana.
Bu sabah işe geldi.
No está. Ha venido hoy, pero la hemos despedido.
Bu sabah saat 10'da, Müfettiş Gruber geldi, onu çalışma odasına götürdüm...
A las 10, cuando llegó el Inspector, le llevé al estudio.
Bu, sabah geldi.
Hoy he recibido esto.
Penrose, bu mektup bu sabah Bayan Penrose'dan geldi.
Penrose recibí esta carta de su esposa esta mañana.
Bu sabah bize bir polis geldi.
Ha venido un policía a mi casa.
- Bu sabah mektup geldi.
En el correo, esta mañana.
Bu sabah şirket içi postayla geldi.
Ha llegado esta mañana. En el correo.
Davetim üzerine bu sabah beni ziyarete geldi.
Me hizo una visita esta mañana por invitación mía.
Bu sabah siz çıktıktan sonra bir arama geldi.
Recibió una llamada telefónica poco después de irse.
Bu sabah, yaşlı Fabregars kilisedeki odama geldi.
Esta mañana vino Fabregars a la sacristía.
Bu sabah otele geldi ve kahve içtik.
Ha venido a mi hotel esta mañana.
Bu sabah bir göçük meydana geldi.
Un derrumbamiento esta mañana.
Teyzeniz bu sabah ziyarete geldi. Evlenmek istemediğinizi öğrendim.
Osumi ha venido esta mañana para decirme que, al final, has decidido no casarte
Para bu sabah Berlin'den kurye ile geldi.
El dinero llegó esta mañana con el correo de Berlín.
evet, mutlu çift henüz bu sabah buraya geldi.
Sí, la feliz pareja llegó esta mañana.
Bu sabah Haynesville'den biri geldi.
Esta mañana vino un hombre de Haynesville.
- Bu sabah Don Emidio geldi.
- Esta mañana ha venido don Emidio.
Bu sabah kasabaya bir adam geldi.
Un hombre entro cabalgando en el pueblo esta mañana.
Bu sabah aklım başıma geldi.
Tuve mi enfrentamiento esta mañana.
Bu sabah ölmüş gibi geldi bana.
Parece como si hubiese ocurrido esta mañana.
Şu anda onunda aklına gelmiş olmalı çünkü bu sabah eve geldiğinde- - - Eve mi geldi?
Seguramente, se le ocurrió en ese momento... porque, cuando fue a la casa esa mañana- ¿ Fue a la casa?
- Geldi mi? - Evet, bu sabah.
- ¿ Llegó la citación?
Bu sabah postayla geldi, ancak görünüşe göre iki hafta önce yazılmış.
llegó en eI correo de hoy, pero se escribió hace 2 semanas.
Bu sabah Ölüm bana geldi.
La Muerte me visitó esta mañana.
Bu sabah aklıma bir şey geldi.
- Sí, Sr. Arpel. He tenido una idea.
Olay bu sabah meydana geldi.
Fue esta mañana temprano.
Olay dün gece meydana geldi, katil bu sabah tespit edildi ve en geç bu akşam da yakalanacak.
El crimen cometido una noche. El asesino identificado a la mañana siguiente. Y capturado la misma noche, al final.
Fort Wort'dan bu sabah geldi..
Ha llegado esta mañana.
Monique'le bu sabah gözleri parlayarak yanıma geldi. Onu gözleriyle etkilemiş olmalı, gözleri parlamış olmalı.
Esa mañana vino a hablar conmigo con esos ojos maravillosos que le deben haber dado tanto y lo deben haber ayudado mucho.
Bu sabah işe gitmek için evden çıktıktan sonra geldi ben de düşündüm ki... 72 numaralı oda.
Llegó después de irse esta mañana y pensé...
Karım bu sabah motelinize geldi.
Mi mujer se ha registrado aquí esta mañana.
Bu sabah senin için geldi.Oh.
Esto ha llegado esta mañana.
Ve bu sabah evine polisler geldi efendim. - O budalayla birlikte.
Y ahora resulta que los polis han estado allí, con ese tipejo.
- Bu sabah geldi.
- Llegó para mí esta mañana.
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sabah mı 20
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
bu sabah nasılsın 16
bu sabah mı 20
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik sayılır 24
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik sayılır 24