Bunlar ne traduction Espagnol
9,186 traduction parallèle
Bunlar ne zaman son bulacak?
¿ Cuándo va a parar esto?
Bunlar ne?
Oye, ¿ qué pasa?
- Bunlar ne?
¿ Qué es?
Eğer başarılı olursan tüm bunlar ne önemi kalacak?
¿ Si tiene éxito, qué más dará?
Bütün bunlar ne kadar tutuyor?
¿ Y cuánto cuesta?
Peki bunlar ne anlama geliyor?
¿ Y eso qué significa exactamente?
Şimdi, bunlar ne demek? bizim işimiz her türden ahlaksızlığı engellemektir.
Lo que eso significa es que nuestro trabajo consiste en reprimir todo tipo de vicios.
- Tamam da bunlar ne peki?
Sí, pero ¿ qué es todo esto?
- Peki bunlar ne?
- ¿ Y qué son esas?
Bütün bunlar ne için?
¿ Y todo esto para qué?
- Peki tüm bunlar ne?
¿ Y qué es todo esto?
Bunlar ne?
¿ Qué son estos?
Tüm bunlar ne için gerçekten?
¿ Para qué es todo esto, en verdad?
Ne kadar eski bunlar?
¿ Qué tan viejos son?
Ne yazık ki, nereye gitsem beni takip eden nefretçilerim var. Bunlar yüzünden sitemi değiştirmek ve yeniden oluşturmak zorunda kaldım.
Desafortunadamente, hay algunos odiosos que me siguen a donde quiera que voy que me han forzado a cambiar el nombre del dominio y hacerme un nuevo sitio web.
Ama ne yazık ki, Jane bunları içinden gelerek söylememişti.
Y desafortunadamente, Jane no estaba sintiendo ni una palabra de él.
- Bu kadar kuzeyde ne arıyor bunlar?
¿ Qué están haciendo tan al norte?
Ne oldu, Batı 7'lisi tekrar saldırınca mı oldu bunlar? Tekrar mı?
- ¿ Te golpeaste cuando la West 7 volvió?
Tüm bunlar bitince ne olacağını düşünüyorsun?
¿ Qué crees que pasará cuando todo esto haya acabado?
Ya tüm bunlar sadece bir Vuhuu ya da çılgın bir rüyaysa. Çimdik. Ne?
¿ Qué pasa si todo esto es... un sueño disparatado? ¿ Qué?
Seni bütün bunların... Bilhassa seni bütün bunların dışında tutmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes lo difícil que ha sido ocultaros todo esto, especialmente a ti?
"Ne yapsam ya da yapmasam... ya da kim ne yaparsa... bunlar, üstüne uzandığım kum tanelerinden önemli değil."
" Haga lo que haga o no haga, o lo que cualquiera haga no es más importante que los granos de arena sobre los que estoy...
- Ne bunlar?
- ¿ Qué es todo esto?
Bunların yetki alanımla ne alakası...
¿ Qué tiene que ver esto con algo en mi- -
Isabel tüm bunlar da ne?
Isabel, ¿ qué es todo eso?
Bütün bunların Shaw'la ne ilgisi var?
¿ Qué demonios tiene que ver todo esto con Shaw?
Onun her gün sabah akşam günde sekiz saat daha Tanrı bilir ne kadar süre boyunca bunları izlemesini istemiyorum.
No quiero que vea esto ocho horas al día, todos los días por Dios sabe cuánto tiempo más.
Ne zaman oldu bunlar?
¿ Cuándo pasó esto?
Ne tür veriler bunlar?
¿ Qué tipo de datos?
Bunların hiçbirinin doğru olmadığını ve deli olduğumu sanıyorsan, büyükbabamın Angie'yi görmesinin sakıncası yoktur, değil mi? Ne yapıyor o?
Si piensas que esto no es verdad y que estoy loco, no debería haber problema en que el abuelo vea a Angie, ¿ cierto?
Ne zırvalıyor bunlar ya!
- ¡ Qué disparate!
Bunlar iyi hoş da, ne zaman işe koyuluyoruz?
Bueno, todo esto es muy hermoso, ¿ pero cuándo nos pondremos serios?
Bunların ne olduğunu kim söyleyebilir?
¿ Quién aquí puede decirme qué es? - ¡ Matar! ¡ Matar!
Gördüğüm şeyleri görmüş olsaydın Abe, kaybettiklerimi kaybetseydin bunların ne kadar amaçsız olduğunu anlardın.
Si hubieras visto las cosas que yo he visto, Abe, si hubieras perdido a los seres queridos que yo perdí, pronto entenderías cuán inútil es todo esto.
Bunlar da ne böyle?
¿ Qué demonios es toda esta basura?
Bunlar da ne?
¿ Qué es eso?
İçinde bulunduğu özel durum belki de tüm bunların olmasına neden oluyordur o yüzden biri ona ne olduğunu anlayabilecekse bu kişinin sen olabileceğini düşündüm.
No estaba seguro de si su circunstancia única era lo que podría estar causando algo de esto, así que pensé que si alguien lo entendería, eras tú.
- Bunları ne yapacağız?
- ¿ Qué Hacemos con ellos?
Şu an ne oluyor, neden oluyor bunları anlamış gibi yapmıyorum fakat ben uygulamacı bir insanım.
No pretendo entender qué está haciendo o por qué, pero soy pragmático.
"Norrell, Kuzgun Kral'ın neden bunları yaptığını sual etmekten korkuyor." "O yolların sonunda ne olduğunu öğrenmekten çok korkuyor."
Norrell está demasiado asustado de preguntar por qué el Rey Cuervo habría de hacer algo así, demasiado asustado como para explorar donde pueden llevar esos caminos.
Bakın ne diyeceğim, bunların hepsini alıp daha çok parçalayacağım ve hepiniz için mozaikler yapacağım.
Pues les diré qué. Me llevaré todo esto, lo romperé aun más, y haré un mosaico para cada uno de ustedes.
- Şu an bunların ne önemi var.
Lo que es importante es lo que son ahora.
Tüm bunların Emma Wilson cinayeti ile ne ilgisi var?
¿ Eso qué tiene que ver con el asesinato de Emma Wilson?
Bak ne diyeceğim, bunları seninle konuşmamam gerekiyor.
Sabes qué, ni siquiera se supone que hable contigo.
Bütün bunlar da ne?
¿ Qué es todo esto?
- Bütün bunlar da ne?
¿ Qué es todo esto?
Eğer o öldüyse artık bunların ne önemi var?
¿ Qué diferencia tiene esto ahora si está muerto?
Bunların ne anlama geldiğini de bilmiyorum.
No entiendo nada.
Bütün bunlar sona erdiğinde ne yapacaksın?
¿ Qué harás cuando esto termine?
Ama ne düşündüğünü, hissettiğini bilmemek ve bunları bir yabancından öğrenmek sorunum. Sen bana bile söylemeden önce.
Pero lo que sí me importa es no saber lo que estás pensando o sintiendo y escucharlo de otra persona fuera de esta familia, antes de que lo compartas conmigo.
Yani en sonunda hala Lucy'nin metaforlardan bahsetmeyi bir kenara bırakmasını böylelikle onu soyabilmeyi ve masama yaslamayı umut ediyorsam sadece,... tüm bunları bilmemin ne anlamı var ki?
Digo, ¿ qué significa para mí saber todo eso si aún termino deseando que Lucy dejara hablar de metáforas así podría sacarle toda su ropa y solo tirarla sobre mi escritorio?
bunlar nedir 69
bunlar ne için 23
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
bunlar ne için 23
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
nebraska 74
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26