English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bunu yapmalısın

Bunu yapmalısın traduction Espagnol

956 traduction parallèle
Bunu yapmalısın, Mac.
Debes hacerlo, Mac.
Belki bunu yapmalısın. Ona yardımı dokunabilir.
Puede que saberlo le ayude.
Bunu yapmalısın Sam.
Tienes que matarla, Sam.
- Bunu yapmalısın!
- iTienes que hacerlo!
Bunu yapmalısın, Rick.
Debes hacerlo, Rick.
Bunu yapmalısın.
Tienes que hacerlo.
- Bunu yapmalısın.
- Debes hacerlo.
Hayatım, senden bana itaat etmeni asla istemedim ama bu sefer bunu yapmalısın.
Mi vida... Nunca pensé que me viera obligado a pedirte que me obedecieras. Pero ahora tienes que hacerlo.
- Evet, bunu yapmalısınız.
- Sí, Sra. Strauss, suba Ud.
Benim için bunu yapmalısın.
Tienes que hacerlo por mí.
- Bunu yapmalısınız.
Debe hacerlo.
Poe'ye geri kaptırmak istemiyorsan, bunu yapmalısın.
Tenías que hacerlo para hacer la competencia con Poe.
Hayır, hayır, bunu yapmalısın.
No, no. Tienes que hacerlo.
Gerçekten istediğin şey bu, bu yüzden bunu yapmalısın.
Eso es lo que de verdad quieres, así que es lo que debes hacer.
Evet, bunu yapmalısın.
Sí, lo harás tío, lo harás.
Bunu yapmalısın, Grace.
Eso es lo que deberías hacer, Grace.
Toyoji Dinle... ben uyurken bunu yapmalısın.
Toyoji... escucha... mátame de un solo golpe... en el corazón... cuando duerma.
Biz ortağız! Bunu, kendini kurtarmak için yapmayacaksan beni kurtarmak için yapmalısın.
"¡ Si no lo haces por salvarte tú, hazlo por salvarme a mi!"
Bunu benim için yapmalısın.
Tienes que hacer esto por mí.
Hislerinizi anlıyorum ama bunu düzgün şekilde yapmalısınız.
Sé cómo se sienten, pero han de actuar de un modo ordenado.
Bunu sen yapmalısın.
Eso es lo que tú tendrías que hacer.
Max, bunu benim için yapmalısın, bir tartışma istemiyorum.
Max, tienes que hacer esto por mí y no quiero que me lo discutas.
Ona bunu göstermek için yapabileceğin her şeyi yapmalısın.
Tienes que hacer lo posible para que entienda nuestra postura.
Bunu benim için yapmalısın.
Por mí. Debes hacer esto por mí.
Bunu onlar için yapmalısın.
Hágalo por ellos.
Bana şöyle yazdı. Eğer seninle benim aramda olanlar konusunda samimiysen tek kelime bile etme bunu benim için yapmalısın sevgilim.
Me escribió'si algo aprecias lo que hubo entre nosotros, no digas nada.
- Bazen büyük bir hızla yapmalısın Bazen bunu yavaşça yapmalısın
Hay que llegar a una culminación. A veces se llega lentamente.
ve bunu yapmalısın.
Sé que les quieres.
Bunu, dük çıkarken ve girerken olmak üzere günde iki kere yapmalısınız.
Esto se lo hacéis dos veces al día, cuando salga y cuando regrese.
Bunu kesinlikle yapmalısın.
Tiene usted que ir a esa fábrica.
Bunu benim için yapmalısın Maggie.
Tienes que hacerlo por mí, Maggie.
Ama bir hikaye yazacaksan bunu profesyonelce yapmalısın.
Pero si vas a escribir una historia, tienes que hacerlo profesionalmente.
Bunu benim için yapmalısınız.
Hágame este favor.
Bunu yetkilerini ve gücünü kanıtlamak için yapmalısın.
Debes afirmar tu autoridad y tu poder.
Bunu sessizce, dikkatlice ve gizlice yapmalısın.
Debes hacerlo silenciosamente y con cuidado... y no deben verte.
Ciddiyim, bunu yatakta yapmalısınız.
En serio, sobre todo en las literas.
Tüm yapman gereken yeterince uzun süre hızlı olmaktır ve bunu da en iyi pilotlarla yapmalısın.
Lo que hay que hacer es ir rápido y durante mucho tiempo. Y con los mejores pilotos.
Bunu yalnız yapmalısın.
Tu debes hacer esto sola
Bunu kendin için yapmalısın. O senin de düşmanın sayılır. Ödül avcılarını öldürüyor.
Deberías hacerlo gratis por si te interesa, es enemigo de los cazarecompensas.
Bak, bunu hemen yapmalısın.
Vamos, hazlo.
Sen asıl bir kraliyet fizzbini yapmalısın, ancak bunu yapma şansı imkansız...
Lo que necesita es un royal fizzbin, pero las probabilidades de conseguirlo...
Bunu yapamam. - Yapmalısın!
- ¡ Tienes que hacerlo!
Laurie kendi adına karar vermek zorundasın ve bunu bir an önce yapmalısın.
Laurie, tendrás que decidir por ti misma, y hacerlo o no.
Bir değişiklik yapmak istiyorsanız, bunu düzene uyarak yapmalısınız.
Si quieren cambiar algo tendrán que hacerlo dentro del sistema.
- Artık tek başına yapmalısın bunu
Ahora debes hacerlo solo.
Bence bunu bu akşam yapmalısınız.
Creo que podrían hacerla esta noche!
Bunu yapmalısın.
¿ gente mejor que usted, les ha llamado?
Bunu şimdi uyurken yapmalısın, çabuk ol!
Tienes que hacerlo mientras duerme. ¡ Rápido!
Bunu öyle güzel yapmalısın ki, sahnede parlamalısın. Elmas gibi. Anladın mı?
Has de hacerlo de manera que brilles como un diamante.
Bu yüzden bunu sen yapmalısın.
Es por eso que tienes que ser tú.
Bunu daha çok yapmalısın.
Deberías hacerlo más a menudo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]