Buraya nasıl geldi traduction Espagnol
313 traduction parallèle
Anlayamıyorum. Buraya nasıl geldi?
No lo entiendo. ¿ Cómo llegaría aquí?
Buraya nasıl geldi?
- ¡ Oh, ya lo creo!
Tabii ki o kasa, ama buraya nasıl geldi?
Claro que es la misma caja, ¿ pero cómo llegó aquí?
Her neyse, buraya nasıl geldi?
En cualquier caso, ¿ cómo llegó hasta aquí?
Buraya nasıl geldi hiç bilmiyorum.
No sé cómo ha llegado aquí con este...
Bu iş buraya nasıl geldi?
¿ Como ha podido suceder?
Bu buraya nasıl geldi?
¿ Cómo llegó eso hasta aquí?
Buraya nasıl geldi?
¿ Cómo ha llegado hasta aquí?
- Buraya nasıl geldi?
- ¿ Cómo llegó hasta aquí?
Paranın buraya nasıl geldi- -
¿ Cómo piensa que una cantidad...?
Bu ısıtılmış bir havuz. Buraya nasıl geldi? - Lütfen bağırma.
Está climatizada. ¡ ¿ De dónde salió?
O kız buraya nasıl geldi?
¿ Qué hizo la chica que está ahí dentro?
- Buraya nasıl geldi?
Bueno, ¿ cómo lo que aquí?
- Peki buraya nasıl geldi?
- ¿ Cómo llegó hasta aquí?
Bu deli buraya nasıl geldi?
¿ Cómo llegó ahí?
- Buraya nasıl geldi?
- ¿ Cómo ha llegado hasta aquí?
bu lanet şey de ne, ve buraya nasıl geldi?
¿ Qué diablos es esa cosa, y como llegó hasta aquí?
Hades aşkına, buraya nasıl geldi sizce?
Un niño romano. ¿ Y cómo piensan que ha llegado aquí?
O buraya nasıl geldi?
¿ Cómo demonios llegó él aquí?
O halde bizim somunumuz buraya nasıl geldi?
¿ Y cómo ha llegado nuestra tuerca hasta aquí?
Buraya nasıl geldi?
¿ Cómo llegó acá?
Adrian, eğer çatıdan atladıysa, buraya nasıl geldi?
Si ella saltó desde el techo, ¿ Cómo llegaron aquí?
- Arabam buraya nasıl geldi?
- ¿ Cómo llegó hasta aquí mi auto?
Bu zıkkım buraya nasıl geldi be?
¿ Como diablos llegó eso allá?
Buraya nasıl geldi acaba?
¿ Cómo habrá llegado hasta aquí?
Peki buraya nasıl geldi?
¿ Y como entro ahí?
Tamam anladık ama buraya nasıl geldi?
De acuerdo, ¿ pero como llego aquí?
Canın cehenneme pislik! - O buraya nasıl geldi? - Bilmiyorum.
¿ De dónde ha salido eso?
Senin gibi bir varlık buraya nasıl geldi?
¿ Cómo ha llegado hasta aquí?
Buraya nasıl geldi?
¿ Cómo llegó aquí?
- Bu buraya nasıl geldi?
- ¿ Cómo llegó esto acá?
Buraya nasıl geldi?
- Cómo llegó él aquí? No sé.
Bu buraya nasıl geldi? - Neyse ki ehliyeti kaptırmadım.
Al menos no perdí mi licencia otra vez.
- Buraya nasıl geldi? !
- ¿ Cómo llegó aquí?
Ama soru şu ki ; [br] Buraya nasıl geldi?
La pregunta es : ¿ Cómo ha llegado hasta aquí?
- Buraya nasıl geldi?
- ¿ Cómo llegó allí?
- Bu bebek buraya nasıl geldi, söyle.
- Mary, cuenta cómo llegó esta muñeca a mi casa.
O bebek buraya nasıl geldi, iğneyi kim soktu, anlatacaksın.
Le dirás a la corte cómo llegó aquí esa muñeca y quién clavó la aguja.
Buraya nasıl geldi.
¿ Cómo llegó aquí?
- Sence nasıl buraya geldi?
- ¿ Cómo ha venido a parar aquí?
O buraya nasıl geldi?
Nunca se sabe.
Buraya nasıl geldi?
Está en nuestra salita.
Buraya nasıl geldi?
.
- Bu nasıl geldi buraya?
- ¿ Quién lo trajo?
Bunlar nasıl geldi buraya?
¿ Cómo consiguieron venir aquí?
- Peki, bu buraya nasıl geldi?
Te dije que no mataste a nadie.
- Acaba nasıl buraya geldi?
Estamos ya cerca. No será verdad.
- Buraya nasıl geldi peki?
¿ Cómo llegó allí?
Peki nasıl buraya geldi?
¿ Y cómo demonios ha acabado aquí?
Dondurmanın nasıl yapıldığını görmek için Rosarinho buraya geldi.
Rosarinho ha venido a ver cómo fabricamos el helado.
Bu nasıl geldi buraya?
¿ Cómo llego esto aquí?
buraya nasıl geldim 42
buraya nasıl geldin 125
buraya nasıl geldiniz 32
buraya nasıl girdin 72
buraya nasıl gelmiş 18
nasıl geldin buraya 16
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
buraya nasıl geldin 125
buraya nasıl geldiniz 32
buraya nasıl girdin 72
buraya nasıl gelmiş 18
nasıl geldin buraya 16
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166