Cuma gecesi traduction Espagnol
1,084 traduction parallèle
İlk gösterimiz cuma gecesi.
El viernes por la noche tocaremos por primera vez.
henüz birşey yok, Dave ama Cuma gecesi yeni başladı.
Aún nada, Dave pero Ia noche del viernes recién empieza.
Çarşamba gecesi ve bundan önceki cuma gecesi başka yerde olduğunu ispat edebilir misin?
- ¿ Dónde estabas el viernes pasado?
Cuma gecesi uygun mu?
¿ Qué tal el viernes?
Cuma gecesi süper olur.
El viernes es perfecto.
- Cuma gecesi görüşmek üzere.
- Hasta el viernes.
Bu gece Cuma gecesi.
Es viernes noche.
Cuma gecesi.
Viernes por la noche.
Evet, yetmiş beş bin dolar, nakit, cuma gecesi.
Sí, 75.000, en metálico, el viernes por la noche.
Cuma gecesi görüşmek üzere.
te vere el viernes en la noche.
CUMA GECESİ DÖVÜŞLERİ!
¡ ¡ ¡ PELEAS LOS VIERNES NOCHE!
Diane ve Tommy Cuma gecesi onlarla tekrar buluşmamız için bize söz verdirdi.
Pero Diane y Tommy nos hicieron prometer... que quedaríamos el viernes.
Tabii, Cuma gecesi geldiğinde Henry beni ekmişti.
Pero llegó el viernes y Henry me dejó plantada.
CUMA GECESİ PARTİ VERİYORUM.
FIESTA VIERNES.
" Cuma gecesi çıkabilir miyiz?
" ¿ Salimos el viernes por la noche?
Ya, evet, Cuma gecesi.
Así que... viernes a la noche.
- Cuma gecesi. Gelmek istermisin?
- Viernes de noche. ¿ Quieres venir?
Cuma gecesi de o yataktaydım.
Antes de ayer también. No era Io mismo.
Her Cuma gecesi amatör maçlarımız var.
Organizamos peleas de boxeo amateur todos los viernes
Cuma gecesi şehir merkezinde, bir fıstığı yakalama şansım var...
Noche de viernes en el ayuntamiento. Puedo espantar a la gorda.
- Geçen Cuma gecesi 11'den Cumartesi 1'e kadar nerede olduğunuzu kanıtlayabilir misiniz?
Podría decir dónde estuvo el viernes desde las once de la noche hasta... la 01 : 00 de la madrugada del sábado?
- Biri Cuma gecesi oraya gidip aile mezarlığınızı kazmış.
Si. ¿ Y qué? El viernes alguien fue al Cementerio y cabo un hoyo en la parcela de tu familia.
Aslında bu cuma gecesi birkaç arkadaşımla evimde küçük bir kokteyl partisi vereceğim.
Tengo una pequeña reunión el viernes por la noche. Bebidas y así.
Cuma gecesi, doğa kanalının büyük gecesi.
Es viernes, la gran noche de Nature Channel.
Çok üzgünüm, Roy ama cuma gecesi Poconos'a gideceğiz. Değil mi, tatlım?
Lo lamento, Roy pero nos vamos a las Poconos el viernes. ¿ Verdad, cariño?
- Cuma gecesi buraya kilitlendi. - Burada?
Estaba aquí, cerrando, la noche del viernes.
Peki, Cuma gecesi nasıl?
¿ Qué tal el viernes?
Oldu mu? Randevun mu var? Sen bundan bir aşk öyküsü çıkarmadan, bir delikanlı cuma gecesi bir şeyler içmeye gidemez mi?
- ¿ No puede uno ir a tomar un trago... sin que tú inventes un romance?
Tüm cuma gecesi.
Toda la noche del viernes.
Cuma gecesi ve ben ne yapıyorum?
Es viernes por la noche, ¿ y que hago?
Cuma gecesi seni böyle dışarı çıkarttığım için gerçekten üzgünüm ama sizinki gibi organizasyonları ne kadar takdir ediyorum anlatamam sana, Bud.
Lamento mucho molestarte un viernes por la noche pero no sabes cuanto aprecio una organización como la tuya.
Şifreyi çöz... Cuma gecesi B nöbeti içkileri benden.
Si descubres la clave, hay ronda de las buenas el viernes por la noche.
Tamam. Jesus, oldu mu? Cuma gecesi Victor erken mi çıktı işten?
Vale, Jesús. ¿ Por eso Victor se fue temprano el viernes?
CUMA GECESİ 8.00pm'de HAZIR OL.
VIERNES A LAS 8 : 00 DE LA NOCHE PREPÁRATE.
Cuma gecesi, 17 yaşındaki Walter Delacroix, 18 yaşındaki Hope Percy yaşamlarındaki bir dönüm noktasını kutlayan iki mutlu insandı.
Walter Delacroix, de 17 años, y Hope Percy, de 18 eran dos jóvenes felices de vivir.
Beverly Ann Simms ve 12 yaşındaki oğlu Jonathan Cuma gecesi feci şekilde öldürülmüş hâlde bulundular.
Beverly Simmons de 32 años y su hijo de 12 fueron encontrados brutalmente asesinados...
- Shaw's, cuma gecesi, saat 8?
- ¿ En Shaw, el viernes a las ocho?
Cuma gecesi.
- Están muy ocupados esta noche. - Es viernes.
Biz siyah olduğumuz için cuma gecesi tutuklandık.
- Fuimos arrestados... - por ser negros en un viernes por la noche.
Cuma gecesi buradaydık, daha sonra cumartesi günü Tahoe'ye gittik. Ve pazar gecesi de ben Washington'a uçtum.
El viernes por la noche aquí, el sábado en Tahoe y el domingo volé a Washington.
Cuma gecesi seni transparan gömleğin ve dar eteğinle gördüm.
El viernes ibas con una falda ajustada y una camisa transparente.
- Babanı mı? Geçen Cuma gecesi onun evinde onunla poker oynamıştı.
Jugamos al póquer el sábado pasado.
Ve bunu bana cuma gecesi söylemek zorundaydın öyle mi?
¿ Y tenías que decirme eso un viernes por la noche.?
Cuma gecesi Shelbyville'deki McDonalds'a gittim. - Mc ne?
El viernes fui a McDonald's en Shelbyville.
Eğer hepinizin cuma gecesi için bir randevusu olursa Bayan Winston ile ben ilgileneceğim.
Si todos ustedes logran tener citas de viernes por la noche, Yo me encargo de la señora Winston.
Bu arada, Bu Cuma gecesi
- Buena idea.
Homer, gökyüzü mavi, tonla çörek var, cuma ABC'de TGIF gecesi.
Homero, el cielo es azul, hay muchas rosquillas, el viernes hay comedia.
Perşembe gecesi başladı yağmur, Ve tüm cuma sabahı devam etti.
Empezó a llover el jueves por la noche y llovió todo el viernes por la mañana.
Cuma günü. Bovling gecesi.
- Desde el viernes de bolos.
- Cuma gecesi sonuçta.
- Es viernes.
Ve her cuma veya cumartesi gecesi beni görmeye gelirdi.
Venía a verme cada viernes o sábado noche.