Demektir traduction Espagnol
18,557 traduction parallèle
Jaha, eğer bunu izliyorsan ölmemişsin demektir, o yüzden bok ye!
Jaha, si está viendo esto eso significaría que no está muerto ¡ así que váyase al diablo!
Tezgâh, yalan demektir.
Una estafa es una mentira.
Aslına bakarsan el yazısı yazmayı öğrenmediyse birisi ona biraz yardım etmiş demektir.
De hecho, a menos que sepa hacer cursiva, alguien la ha estado ayudando mucho.
Bu, şu anda da bizi izliyorlar demektir.
Eso significa que nos vigilan ahora.
Çünkü bu düzlemde bir delik açarsanız, hepimiz ölmüş demektir.
Porque si perforas un agujero en este avión, todos estaremos muertos.
Bu doğruysa birisi raporla oynamış demektir.
Si eso es cierto, quiere decir que alguien falsificó el informe.
Eğer düşündüğün şeyi yaptıysam seni bu hale ben getirmişim demektir.
Si hice lo que hice, entonces te convertí en lo que eres.
O zaman söyleyecek bir şey kalmamış demektir.
Bueno, entonces supongo que no hay nada más que decir.
Ve bunu kabullenemiyorsan hazır değilsin demektir.
Y si no puede estar en paz con eso, entonces no está preparado.
Mafya ve FBI peşinde olduğu için nişanlının ortalıktan kaybolması ne demektir bilirim.
Sé que es difícil que tu prometido desaparezca porque la mafia y el FBI lo quieren muerto. Me refiero a...
- Herhangi birimiz, işçi arılar eğer varlığımızı ortaya koyamazsak sıçtık demektir.
Si nosotros, las abejas obreras... no justificamos el salario, estamos fritos.
- Daha bitirmediler demektir.
- Aún no terminaron.
Para klipsi ve ehliyet demektir ki bir kedinin içinde mahsur kaldım!
Un sujeta billetes más la licencia es lo mismo que... - ¡ Estoy atrapado dentro de un gato! - Quiere jugar.
- Sevgi fedakârlık demektir.
El amor significa sacrificio.
Gün bittiğinde, dostlar arasında sırlar varsa işler iyi gitmiyor demektir.
Al final, los secretos entre amigos son el motivo de que todas las cosas buenas vayan mal.
Bu özlemi hissetmeyen biri hiç yaşamamış demektir.
El que no ha sentido ese anhelo, no ha vivido en lo absoluto.
Ve yavşakça hareketlerden de kaçının. Çünkü yeter dedim mi bu gerçekten yeter demektir.
Y no se porten como idiotas porque ya basta.
Geldiysen ve beni bulduysan, buradasın demektir. - Sonunda buraya...
Si has venido, y me has encontrado, entonces estás aquí.
Faturayı sen ödüyorsun Dicky ve bu da demektir ki harita sensin!
Pagas la factura, Dicky. Lo que significa... que no eres un don nadie.
O bir insan bu da demektir ki ayağını kaydırabilirim.
Lo que significa que puedo bajarla.
HAYIR EVET DEMEKTIR
NO SIGNIFICA SÍ
Acikca konusayim daha once uyusturucu almadim ama universite, yeni deneyimler demektir.
Para ser honesta nunca había probado drogas pero la universidad te da nuevas experiencias.
Ve.. ve gecenin bir yarısında, Atlantik'in ortasında kaldığınızda, sıçtınız demektir.
Y luego estás en mitad del Atlántico, son las doce de la noche y te revienta tu apéndice.
Durup dinliyorsunuz tıkırtı duyarsanız, kötü demektir. Ama buğday sesi duyarsanız iyidir.
Permanecéis allí y escucháis... y si escucháis golpes, eso es malo, pero si escucháis el sonido del grano, es bueno.
- Olsak iyi olur çünkü değilsek olmayan vaktimi boşa harcıyorsun demektir.
Será mejor que lo estemos. Porque si no, estás perdiendo un tiempo que no tengo.
Gizliliğin bu şekilde ihlaline izin verilmesi müvekkillerimize yeniden haksızlık yapılması demektir.
Conceder esta invasión de la privacidad permite que nuestros clientes sean víctimas por partida doble.
Bir sefer kazara olabilir, hatta iki bile ama üçüncü olduysa, bir düzen var demektir.
Una vez es un accidente, puede que tambien dos. Tres veces... no, eso es un patron.
Beni burada bulurlarda bittim demektir.
Si me encuentran aquí, estoy acabado.
Zemin at üzerinde bir adamı kaldırabilirse piyadeleri de kaldırabilir demektir.
Si ese terreno puede soportar un hombre a caballo, podrá soportar la infantería.
Tabii, bu da tanrı var demektir ve tanrı varsa, sonsuz bilgeliğiyle beni asla nonoş yapmazdı.
Eso significa que, por supuesto, hay un Dios, y si hay un Dios, entonces, en su infinita sabiduría, es imposible que me hubiese hecho homosexual.
Benim için ev bu demektir.
Eso es para mí el hogar.
Kaç adamımız olduğunu bilmesinin imkânı yoktu bu da demektir ki çok fazla olduğunu varsaymış olmalı.
De ninguna manera podía saber cuántos hombres teníamos, lo que quiere decir que tiene un amplio margen.
Yanlış bağladıysa ona yanlış öğretmişsin demektir.
Si lo hizo mal, no le enseñaste como debías.
Ve Kaptan Flint ya da Bay Silver diğerini kötü adam olarak görürse ya da daha kötüsü bizi görürse o zaman her şeyi kaybettik demektir.
Y si el capitán Flint o el señor Silver se ven así mutuamente o, aún peor, nos ven a nosotros como villanos, entonces estamos perdidos.
Ben yanında olursam sokaklara sahip olacaksın demektir.
Si me tenéis a mí, les tendréis a ellos.
Vali'nin konvoyu saldırıya uğradıysa birisi bulacağı yeri biliyordu demektir.
Si atacaron la caravana del gobernador, es porque sabían su paradero.
Sırlarımız sadece bize ait değil demektir.
Eso significa que nuestros secretos no están a salvo.
Aramızda bir casus var demektir.
Significa que hay un espía entre nosotros.
O zaman gerçekten işin bitti demektir.
Entonces sí que estás jodido.
Hayır hayır demektir, Kimmy.
No significa no, Kimmy.
Bugün içmezsen, o kaybeder ve bu da cümbüşe gitmek zorunda değilsin demektir.
Si no bebes hoy, ella pierde. Significa que no tendrás que emborracharte.
Manyakça olsa da, Bu James Bond ayaklarının sevimli bir tarafı var ama Florida'dan gerçekten medet umuyorsan hepten sıyırmışsın demektir.
Esta estrategia estilo James Bond es muy descabellada si crees que conseguirás apoyo en Florida, estás muy equivocada.
Bu dünyanın sonuysa zaten her şey bitmiş demektir.
Si este es el fin del mundo, ya se ha terminado.
Bu dediğin doğruysa yeniden yerleştirmeye dahil olan son isim Landry demektir.
Si lo que crees es posible, la última persona involucrada en la reubicación sería Landry.
Mutlu bir evlilik demek, mutlu bir hayat demektir... ve mutsuz hayat ise, iyi bir şiir demektir.
Un matrimonio feliz significa una buena vida una vida infeliz significa buena poesía.
Ayrıca eleştri yazıları her şey demektir.
¿ Vale? Y las opiniones lo son todo.
Bir tankere sahipseniz tanımak isteyeceğimiz tipte insanlarsınız demektir.
Y si pueden tomar un camión, son el tipo de personas que queremos conocer.
Sen hâlâ burada olduğu için onlar da hâlâ burada demektir.
Entonces ellos siguen aquí... porque tú sigues aquí.
Eğer Will oradaysa, evden kaçmış demektir.
Si Will está ahí, quiere decir que escapó.
Bu insanlara arkanı döndüğün anda risk alıyorsun demektir.
- se estará arriesgando. - No.
O zaman dualarım kabul olmuş demektir.
Entonces, mis plegarias fueron respondidas.
demek 970
demek istediğim 2063
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek istediğim şu 35
demek ki 147
demek istedim ki 26
demek istediğim 2063
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek istediğim şu 35
demek ki 147
demek istedim ki 26