Diyebiliriz traduction Espagnol
2,529 traduction parallèle
Daha çok, tekrar kazıp çıkarmış diyebiliriz.
Bueno, más bien ha vuelto a desenterrar un cuerpo.
Galadan çok bir işti diyebiliriz.
Fué mas trabajo que gala.
Şekil Değiştirenler'i anlatırken birden diğer tarafın özelliklerine geçti diyebiliriz.
Me estaba hablando de los cambiaformas, y ahora ha pasado al otro universo en general.
Ve şimdi karşımda gördüğüm muhteşem insana dönüşünce onun DNA'sı kazanmadı diyebiliriz.
Y a juzgar por la increíble persona en la que te has convertido, su ADN no ganó.
Birdenbire işler aldı yürüdü. İnternette çalışmanın güzel yanı bu diyebiliriz.
De repente... el boca a boca, saben, eso es lo maravilloso, creo, acerca de Internet.
Bekâr anne madeni buldum diyebiliriz.
Se podría decir que encontré a la veta de madres solteras.
Tuvalete gitmem gerekiyor- - bu durumda vınlama yeri diyebiliriz, ve döneceğim ve ayrılmayacağım.
al Whiz Palace, como nos gusta llamarlo... y voy a volver y no voy a romper.
Buraya dernek de diyebiliriz.
Y es como una fraternidad.
Öyle de diyebiliriz.
¡ Ah ah! Si, si eso te ayuda.
Neredeyse çılgınca diyebiliriz.
Es una locura.
- Evet, hiç sadık olmadın da diyebiliriz.
Ha sido muy fácil en toda esa cosa de la fidelidad.
Aslında ruhsal mola diyebiliriz.
Bueno, es más como un descanso mental.
Şeker arası diyebiliriz.
Es más como un descanso azucarado.
Evet, bu davayı biraz rahatlattık diyebiliriz.
Sí, pillamos unas cuantas huellas en ella.
Beşir de diyebiliriz.
¡ Podríamos decir, Bachir!
Bunu anlıyorum diyebiliriz.
Digo lo que veo.
Biraz azgelişmiş de diyebiliriz.
Un poco parado, se podría decir.
Hatta kararlı diyebiliriz.
Algunos podrían decir "obsesionada".
Üçüncü aşamaya geçerse, yerküreye elveda diyebiliriz.
Si llega a etapa 3, dale un beso de despedida al hemisferio.
Sanırım diyebiliriz ki... Örgüsel bir tavır takındım.
Supongo que puedes decir que soy... una tejedora con actitud.
Öyle de diyebiliriz.
Se podría decir así.
Ve basitçe şöyle diyebiliriz... Konuşmak iç çamaşırı giymekle eşdeğerdir.
Y estamos hablando básicamente del equivalente oral a usar calzoncillos.
- Sonunda diyebiliriz ki, evet.
- Por no decir más. Sí.
Diyebiliriz ki intikam her gün 11 : 00 ve 11 : 05 arası sunulan bir yemektir.
Digamos que la venganza es un plato que se sirve diariamente entre las once y las once y cinco.
Öyle de diyebiliriz.
Eso es lo que debemos asumir.
Bir yıl sonra şöyle bir şey diyebiliriz,
En un año, podriamos ser,
Öyle de diyebiliriz.
Un poco, sí.
Yani Dunder Mifflin'in yulaflı kurabiyesine ne diyebiliriz?
Entonces, ¿ cuál es la galleta de avena de Dundler Mifflin?
Buna önyargı diyebiliriz.
A eso lo llamamos "prejuicio"
Yani kiralık katil diyebiliriz.
¿ Así que podríamos llamarle sicario?
Öyle de diyebiliriz.
Hablando literalmente, sí.
Artık sadece çekmece diyebiliriz.
Ahora solo lo llamaremos cajón.
Eğer yakın bir zamanda bir cenaze gelmezse Howard'ın çiçeklerine güle güle diyebiliriz.
¡ Si no tenemos pronto un maldito funeral, gente, pueden despedirse de la Florería Howard!
Ortaya çıkan sonuca göre, bir numaralı hayranının sağlam bir şahidi var yani şanslıymış diyebiliriz.
Resulta que tu admirador número uno tiene coartada, suerte para él.
Ancak sembolik düşüncenin kanıtlarını görmeye başladığımız zaman aynı bizim gibi olan insan denilen bir organizma var diyebiliriz.
Sólo afirmaremos que tenemos un organismo verdaderamente humano, que es igual a nosotros, cuando aparecen rasgos de pensamiento simbólico,
Çünkü ancak tüm bu şeyleri görmeye başladığımızda bunu yapan bir insan diyebiliriz. Bunu yapanlar dünyayı aynı bizim gördüğümüz gibi görebilen..... ve aynı bizim düşündüğümüz gibi düşünebilen insan veya varlıklardır.
Antes de que aparezcan esas imágenes, no podemos hablar de verdaderos humanos, de personae o criaturas que piensan como nosotros, que ven el mundo como nosotros.
Buna daha çok bir hazine arama avı diyebiliriz.
Es más como una... ¿ cacería del tesoro por el oro?
2,5 metre falan diyebiliriz.
Bueno, creo que deberíamos decir casi tres metros.
Bozulmalara bakacak olursak 4 ilâ 6 yıl diyebiliriz.
Uh, por la descomposición, yo diría de cuatro a seis años.
İsterseniz bir çeşit evlilik diyebiliriz.
un matrimonio de convenientos, si se quiere. Lo siento.
Arkadaştan daha fazlası diyebiliriz.
Yo diría que hemos sido más que amigos.
- Bence Margarita diyebiliriz.
Porque creo que podemos decir "margaritas".
Konuşabilir, tartışabilir, "zamanı gelince düşün" diyebiliriz ama Sam'in isteyip benim istemediğim basit gerçekliği nasıl atlatırız bilemiyorum.
"ya veremos qué pasa cuando llegue el momento". Pero lo que no sé manejar es el hecho de que yo estoy dispuesta, y Sam no.
Bana göre serbest şiir için biraz fazla serbestti ama şiir diyebiliriz tabii.
Un poco libre con el verso libre para mi gusto, pero lo llamaremos poema.
Sanırım gaz sızıntısı diyebiliriz.
Supongo que podríamos llamarlo una fuga de gas.
- Evet. Ona babalık yapmıştı diyebiliriz.
Even fue como un padre para ella.
Galiba söyle de diyebiliriz, Zar Adam ile'dü şeş'oldunuz.
Así que supongo que podéis decir que echasteis unos dados con Dice Man.
Oldukça insan var yani. Küçük bir halk bile diyebiliriz.
Es un montón de gente, como para hacer una estadística de la población.
Odadan tek parça halinde çıkmanıza yarayacak diyebiliriz.
Digámos que es lo que va a permitirles salir de aquí de una pieza.
Orada savaş var diyebiliriz.
Es un campo de batalla allí.
Yani diyebiliriz ki söylediklerin beni hayatımı yaşayış şeklim hakkında düşündürdü. Oppa!
Debe haber un malentendido.