Durum ne traduction Espagnol
2,139 traduction parallèle
Durum ne kadar kötü?
¿ Cómo de malo es eso?
Durum ne olursa olsun ne kadar umutsuz olursa olsun her zaman biraz kumar oynayıp biraz blöf yapabiliyorsun.
No importa cuál fuera la situación, ni que tan desesperada, siempre tenías alguna táctica, algún engaño que poner en práctica.
Durum ne kadar kötü?
¿ Cómo están de mal las cosas?
Acil durum ne?
¿ Qué pasa con el 911?
Yüksek basınç geliyormuş. Durum ne midir?
Viene un sistema de altas presiones.
Acil durum ne?
- ¿ Cuál es la emergencia?
Durum ne kadar kötü olursa olsun, daha da kötüleşebilir.
No importa cuán mal se pongan las cosas, siempre pueden ponerse peor.
Durum ne olursa olsun kişi olarak etki altında kalamam.
No importa cuáles sean las circunstancias... no debo dejarme influir personalmente.
Durum ne olursa olsun - - Bu gece ayrılmamalı.
Y sea como sea... de esta noche no escapa.
durum ne olursa olsun şüpheliyi biran önce bir Amerikan üssüne transfer et ve biz...
En cualquier caso quiero que trasladen al sospechoso a una base americana de inmediato, y...
Cinsel taciz olsaydı, mağdur durumu fark ederdi. Durum ne olursa olsun abartılmış.
¡ En caso de acoso sexual, el acosado no debería tener que tomar responsabilidad!
Durum ne olursa olsun, Kokuryo için iyi oldu. General Gonoja'ya acele etmesini söyleyin.
Quiero verte una vez antes de volver a Goguryeo.
Durum ne olursa olsun, artık önemi yok.
Bien... asumo que ahora no tenemos ningún problema.
Val, Irak'la ilgili son durum ne?
Val, ¿ cómo estamos con Iraq?
Durum ne kadar kötü?
¿ Vamos muy mal?
Millet durum ne?
¿ Cómo están muchachos?
Bu durum ne kadar sürer?
¿ Cuánto durará eso?
Arkada durum ne?
¿ Cómo vienes detrás?
Ama şuna bir açıklık getireyim Sam ve ben, neyin doğru olduğu konusunda her zaman hemfikirizdir. Durum ne kadar zor olursa olsun.
él y yo siempre hemos interpretado "lo correcto" de la misma forma, por muy peliaguda que sea la situación.
Birinin ölümüne sebep olmak durum ne olursa olsun insana büyük bir yük olur.
Ser la causa de la muerte de alguien sin importar las circunstancias nos deja con un gran peso.
- Durum ne kadar kötü, Lou?
¿ Cuán mal están las cosas, Lou?
Acil durum ne?
¿ Cuál es la emergencia?
Durum ne?
¿ Cuál es la situación?
- Durum ne?
Háblame.
Birini hastalıkta ve sağlıkta ne olursa olsun sevmek hiç de karışık bir durum değil.
¿ Amar a alguien en la enfermedad y en la salud? No es complicado.
Tuvaletimde bir durum var. Bak ne diyeceğim?
Tengo un... tengo un problema aquí con mi baño.
Durum ne kadar kötüye giderse gitsin, bu benim yola devam etmemi sağlayacak.
Por lo tanto, no importa cuán difícil sea
Senin durum o kadar ilerlemiş, o kadar anlamsız bir yaratık olmuşsun ki ne zaman uğraşıp forma girmeye çalışsan bu duruma düşeceksin.
Has llegado tan lejos... ahora eres una especie de criatura tal... que cada que intentes ponerte en forma... esto siempre va a pasar, siempre golpearás ese techo.
- Durum ne?
- ¿ De qué se trata?
Kötü bir şey yapacağını bilirsiniz sadece ne zaman olacağını bilmezsiniz, onun gibi bir durum.
Saben que él va a hacer algo malo pero no saben cuándo- - Algo como eso.
Sizin için sahne ne kadar heyecanlıysa arkası da bizim için öyleydi çünkü aramızdaki bağ ve herkesin bu gösteriyi ve sahne arkadaşlarını bu kadar sevdiğini görmek tiyatro hayatımda hiç rastlamadığım bir durum ve hayatımın sonuna kadar da rastlamayacağım.
Fue tan electrizante como para ustedes desde ahí, simplemente por esa unión entre nosotros y por ver a todo el mundo adorar así este material y a sus compañeros de escena. Es algo que nunca he visto en un teatro y que no volveré a ver en toda mi vida.
- Burada tuhaf bir durum var. - Bu ne? Ochoa'nın Singapur'daki bir hesaba yaptığı banka havaleleri.
- Registros de transferencias de Ochoa a una cuenta en Singapur.
Ne uygunsuz bir durum.
Eso es un inconveniente.
Ne utanç bir durum. İç çamaşırı gözüküyor.
Qué embarazoso, se le ve la ropa interior.
Şeytan işimize karışır ve hatlarımız kesilirse ne yapacağımızı açıklayan acil durum bölümü. Ben...
Donde imagino que tu Satán argumentaría contra el paquete red a red.
Geri çekil! Acil durum, acil durum! - Özür dilerim, ne olduğunu anlamadım.
¡ Emergencia, emergencia!
Şimdilik durum iyi ama, ne kadar daha böyle kalacak acaba?
La situación está bajo control ahora, pero ¿ por cuánto tiempo?
Zor bir durum olduğunun farkındayım ama... Dün gece ne olduğunu anlatmaya çalışmanız gerekiyor.
Mira, se que esto es duro, pero... necesito que intentes decirnos que pasó anoche.
Ne can sıkıcı bir durum!
Qué problemático.
Bu her ne kadar sulu bir hikaye olsa da gerçekten alarma geçmemizi gerektiren ciddi bir durum yoktur.
Sé que es una historia jugosa, pero no hay mucha causa para alarmarse.
Kendine şunu sor, durum tam tersi olsaydı onun ne yapmasını isterdin?
Debes preguntarte si la situación fuera al contrario, qué querrías que hiciera ella.
Ne baş belası bir durum.
Qué desastre.
Eğer durum buysa artık geri dönüp, senin için sadece bir iş yapmayı sürdüreyim, ne dersin?
Por lo tanto, si eso es todo, entonces quizá pueda volver a hacer un trabajito para ti, ¿ eh?
Tanrım... Ne kötü bir durum.
Dios mío, qué horrible para ti.
Ne boktan bir durum.. gelip bunu bu şekilde öğrenmek çok kötü
¿ Qué te parece que haya tenido que regresar y averiguarlo de esta forma? ¿ Y qué es lo que estoy averiguando?
Son durum, ne yazık ki çok fazla sayıda ipucu yok...
Lo último, por desgracia... Es que no hay nuevas pistas.
- Aslında, acil bir durum var. Hemen ona ilacını yetiştirmem lazım, oda numarası ne?
La verdad es una emergencia.
Ne utanç verici bir durum!
¡ Qué vergüenza!
- Senin için ne berbat bir durum.
¡ Apesta para ti hermana!
Ne yazık ki buradaki durum ölmek ya da öldürmekle ilgili.
Por desgracia, la situación aquí es de asesinar o ser asesinado.
Fotoğrafta ne bir saç kılı ne de bir doku bulabildim ki anormal bir durum değildir.
Bueno, no del pelo o la fibra, hablemos de la foto, que no es inusual.
durum nedir 160
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nepal 33
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139