Duyduk traduction Espagnol
3,720 traduction parallèle
Şehir surları içinde sivilceli grupların öldüğünü duyduk.
Nos han hablado del cuerpo purulento que murió dentro de los muros.
Hepimiz küçük bir kız gibi çığlık atışını duyduk.
Todos te oímos gritar como una niña pequeña.
Hayır, geleceğini daha bu sabah duyduk.
No. Nos enteramos esta misma mañana de que venía.
Biz bir silah sesi daha duyduk.
¿ Está muerto? Hemos oído otro disparo.
Evet? Orta Yol'un yeni ekonomi paketi hakkında hükümetle görüştüğünü duyduk.
Las conversaciones del Partido de Centro... con el gobierno sobre el nuevo plan económico.
Bayan Oxley ile birlikte onu duyduk.
La Sra. Oxley y yo, ambas la escuchamos..
- Tabii ki boruyu duyduk.
- Claro que oímos sobre el tubo.
Sonra Başkan Roosevelt'in radyodaki konuşmasını duyduk.
Y entonces oímos en la radio al presidente Roosevelt.
Duyduk be duyduk.
¡ Lo oímos, lo oímos!
Onun bu işteki en iyisi olduğunu duyduk.
Hemos oído que él es el mejor en el negocio.
Aynı zamanda onun yakışıklı olduğunu da duyduk.
También he oído. Eso es increíblemente guapo.
Can sıkan hikayeler duyduk.
Hemos oído algunas historias preocupantes.
Duyduk hepimiz.
Ya lo oíste.
Liman ablukası olduğunu duyduk.
Hemos oido que hay un bloqueo naval.
Ama biz de duyduk.
Solo nosotros le decimos.
- Bir şarkıya ihtiyacınız olduğunu duyduk.
¿ Qué estáis haciendo aquí? Hemos oído que necesitabais una canción.
Geri geldiğinizi duyduk, biz de...
Pero luego escuchamos que habías vuelto y...
Espriler bir yana, hakkında harika şeyler duyduk, seni aramızda gördüğümüze seviniyoruz.
Sin bromear, hemos escuchado muchas cosas geniales de ti, y estamos emocionados de tenerte.
Olanları duyduk.
Oimos lo que sucedio.
Memnun oldum. Senin hakkında güzel şeyler duyduk.
Hemos escuchado cosas buenas de ti.
- Yani... - "Ben sunumda bir şey yaptı." - "Çok gurur duyduk."
Eso creo. "Ben tuvo algo en la presentación. - Estamos orgullosos de él".
Karanlığın içinde kaybolmuştuk ki lemmingin fok gibi kükrediğini duyduk.
Estábamos perdidos en la oscuridad. Escuchamos el lemming rugiendo como un foca.
Silah sesini saat kaçta duyduk?
¿ A qué hora oímos el disparo?
Biz seni çok net duyduk.
Te escuchamos alto y claro.
Chuck, silah atışı duyduk.
Chuck, se oyeron disparos.
Tüfek sesleri duyduk. Siz de duydunuz mu?
Escuchamos disparos, ¿ los escucharon?
Evet, biz de duyduk.
Sí, escuchamos algo.
Evet, duyduk. Neden böyle bir şey yaptılar?
Si. ¿ Por qué lo habrán hecho?
- Evet, hepimiz duyduk.
- Sí, lo hemos oído.
Duyduk duymadık demeyin!
¡ Atención, atención!
Duyduk duymadık demeyin diyorum!
¡ Atención, demonios, atención!
Sonra onun güzelliğini duyduk, onun gücünü...
A continuación, la fama de su belleza, Su poder llegó a nosotros...
Her şeyi duyduk.
Lo hemos oído. Oh.
İnsanların diğer okullarda bu oyunu oynadığını duyduk.
Nos enteramos de este juego que hacían en otras escuelas.
Steven Rae ile ilgili, ne kadar gizli kapaklı biri olduğuyla ilgili bir sürü hikâye duyduk.
Quiero decir, todas estas historias que has oído sobre Steven Rae y lo reservado que es.
Ev özlemi çektiğini duyduk.
Sabemos que añora su país.
Lanet spor şarkınızı duyduk ve biraz ekleme biraz geliştirme falan yaptık
Esuchamos esa maldita canción del deporte así que tomamos esa e improvisamos.
Ve, um, biz çığlıklarınızı duyduk.
Y, oímos gritar.
Patlamadan beş dakika önce silah sesleri duyduk.
Y cinco minutos antes de la explosión se escucharon disparos.
Hepimiz duyduk.
Todos te escuchamos.
Yardıma ihtiyacınız olduğunu duyduk...
Oímos que necesitaban ayuda...
Duyduk ki şimdiye kadar sadece iki kutu satılmış. "
Hemos oído que hasta ahora, sólo dos palcos se han vendido. "
Ve bu mağaradan gelen bir inilti duyduk, ve bu iniltinin kötü bir şey olabileceğini düşündük. Ve merhametli olduğumuz için, size buraya yardım etmek için geldik.
y luego escuchamos un quejido viniendo de esta cueva, y temiendo que sea un quejido de ayuda y siendo los buenos samaritanos que somos, entramos a ayudarles.
Dibe vurduğunu duyduk.
Todos escuchamos que la suspendiste.
Hepimiz Taylor the Latte Boy'un sana meydan okuduğunu duyduk.
Todos oímos sobre Taylor el Chico del Latte, retándote, y... es una broma.
Birbirimize güven duyduk ve utandığımız halde zevk aldığımız...
Y nos sentíamos muy seguros con el otro.
Biz de öyle duyduk.
Así lo habíamos oído.
Senin çetenden birinin yaptığını duyduk.
Se dice que fue alguien de tu pandilla el que lo hizo.
Ateş açıldığını duyduk.
A-36. Tenemos disparos.
- Duyduk. Adamın hasta olduğunu nasıl keşfettin?
¿ Cuando se dio cuenta de que estaba enfermo?
Hepimiz duyduk.
Todos lo hacíamos.
duydum 657
duydun mu bunu 28
duydum ki 65
duydun mu 1424
duydunuz mu 459
duydun mu beni 209
duydun 82
duydunuz 53
duydunuz mu beni 21
duydum seni 20
duydun mu bunu 28
duydum ki 65
duydun mu 1424
duydunuz mu 459
duydun mu beni 209
duydun 82
duydunuz 53
duydunuz mu beni 21
duydum seni 20