Erkek arkadaşın mı traduction Espagnol
2,730 traduction parallèle
Peki bu senin erkek arkadaşın mı?
Así que, ¿ ése es tu novio?
- Erkek arkadaşın mı?
- ¿ Tienes novio?
Eski arkadaşınla konuşman nasıl geçti, Yoksa eski erkek arkadaşın mı demeliyim?
¿ Cómo fue la puesta al día con tu viejo amigo, o debería decir viejo novio?
Erkek arkadaşın mı?
¿ Ese es tu novio?
Erkek arkadaşın mı?
¿ Tu novio?
- Erkek arkadaşın mıydı?
- ¿ Un novio?
Erkek arkadaşın var mı?
¿ Tienes algún novio?
Daha yeni, erkek arkadaşımın kurtadama dönüştüğünü gördüm.
Acabo de ver a mi novio convertirse en hombre lobo.
Yani ben senin ninja erkek arkadaşınım öyle mi?
Así que ¿ soy tu novio ninja?
Eski erkek arkadaşım Greg'in kafasını kopartıyordum. Koptum!
Estaba decapitando a mi ex-novio Greg. ¡ Oh, atrapados!
Erkek arkadaşın, on yedi yıl kocalığımı yaptı.
Tu novio fue mi marido durante 17 años.
Erkek arkadaşın var mı?
¿ Tienes novio?
Bu erkek arkadaşın bir adı var mı?
¿ Este novio tiene un nombre?
- Erkek arkadaşın mı var?
- ¿ Tienes novio?
Erkek arkadaşım Charlie'ye hamile olduğumu söylediğimde kafasını bir türlü toparlayamadı. - Baba olmaya hazır değilmiş demek ki.
Mi novio Charlie... el... no pudo desaparecer lo suficientemente rápido cuando le dije que estaba embarazada Es decir, no está listo para ser padre.
Lydia'nın erkek arkadaşı dijital kameralar bölümünden Carl, bundan haberdar mı?
¿ El novio de Lydia, Carl, del área de Cámaras Digitales, sabe al respecto?
Ne, yıllığımı bulup eski erkek arkadaşımın resmini mi aldın?
¿ Qué has encontrado mi antiguo anuario y tienes una foto de mi novio del instituto?
Ben de senin bebek gibi ağladığını erkek arkadaşım olarak takmıyorum.
Pero no me importa escucharlo de ti como novio, que estaba llorando como un bebé gigante.
- Erkek arkadaşım Drew'i hatırlarsın.
- ¿ Te acuerdas de mi novio Drew?
Erkek arkadaşınızın diğer oyuncularla arasında herhangi bir sorunu var mıydı?
¿ Estaba teniendo tu novio algún problema - con los otros recreadores?
Ama, Tanrım, Luke senin erkek arkadaşın.
Pero, Dios, Luke es tu novio.
Sahte erkek arkadaşından ayrıldım, Gerçek erkek arkadaşını tacizci olmakla suçladım.
He roto con su novio falso, he acusado a su novio real de ser un acosador.
Haklısın, ben arkadaşımın erkek arkadaşının eski karısıyla yattığını öğrendiğinde arkadaşıma söyleyen bir insanım.
Tienes razón, lo hacía. Pero soy la clase de persona... que cuando descubre que el novio de su amiga... se acuesta con su ex-mujer, se lo dice a esa amiga.
Sonunda hepimizin kız veya erkek arkadaşı olduğunun farkında mısınız?
¿ Se dan cuenta de que finalmente todas tenemos novios y novia al mismo tiempo?
kızınızın erkek arkadaşıyım efendim ona zarar verecek bişey yapmam.
Soy novio de tu hija. No voy a hacer nada malo.
Antwone'ın peşime düşeceğini ve beni eski erkek.. ... arkadaşımın evinde aramayacağını düşündüm.
Me imaginé que Antwone iba a ir a por mí después y que no me buscaría en casa de mi ex-novio.
Yoksa onu buraya getirebilecek kadar erkek arkadaşından ayrılamadın mı?
Qué, ¿ no pudiste separarte de tu novio el tiempo suficiente como para traerle aquí?
Biliyorum bir erkek arkadaşın var ve... bu konuda bir sıkıntım yok.
Sé que tienes novio y yo... estoy bien con eso.
- Senin erkek arkadaşın var mı?
- ¿ Tú tienes novio?
Her neyse, erkek arkadaşının adını bilgisayarımızda arattım.
De todos modos, pase el nombre de tu novio por la computadora.
Sanırım erkek arkadaşınızın öfke sorunu var.
Creo que tu novio tiene problemas de furia.
Erkek arkadaşımın geçinmek için ot sattığını saklamak mı beni koruyacak?
¿ Cómo me protege no saber que mi novio estaba vendiendo maría?
Senin erkek arkadaşın, benimde en yakın dostumdu, tamam mı?
Resulta que tu novio también es mi mejor amigo ¿ vale?
Peki hiç birlikte geçirdiğimiz o üç yılın mükemmel hayatımızın, mükemmel bir düğünün mükemmel bir görüntünün mükemmel bir balayının faturalarını erkek arkadaşın nasıl ödeyecek diye hiç düşündün mü?
¿ Alguna vez ha pensado que en los últimos tres años nuestra vida giraba alrededor de tu boda perfecta tu vestido perfecto y la luna de miel de ensueño y en la que tu menos perfecto novio tenía que pagar las facturas?
Yani, erkek arkadaşımın eski sevgilisinin hayaletini gördüğü gerçeğini bugün için göz ardı edebilirim. Haklısın.
Tienes razón.
- Erkek arkadaşın var mı?
- ¿ Estás saliendo con alguien?
Parlak olan sadece benim tasarımlarım olmayabilir. Ama, Batı sahilinin en seksi erkek modeli oldukça yakın arkadaşım.
No solo mis diseños son brillantes, sino que también suelo ser un gran amigo del modelo masculino más cachondo de la Costa Oeste.
Ben itaat edeceği emirler verdiğin köpeğin değil erkek arkadaşınım.
Esto es retorcido. Soy tu novio, no un perro a quien dar órdenes.
Evimi aldın, erkek arkadaşımı aldın, stajımı aldın. Şimdi de annemin ilgisini mi benden alacaksın?
Cogiste mi casa, a mi ex novio, mi puesto de interna, y ahora coges el cariño de mi madre.
Geçen gece, Erkek arkadaşım eğer Şansı olsa Megan Fox'u yapacağını söylemişti.
Anoche, mi novio me dijo que se tiraría a Megan Fox si pudiera.
erkek arkadaşın aptal bir aktris için aptal bir yorum yaptı dye mi, Kızım, erkek arkadaştan daha büyük problemlerin var.
por un comentario estúpido que hizo tu novio sobre una actriz estúpida, entonces, chica, tienes un problema mayor que tu novio.
benim kafamı karıştırdığına emin olduğum bir erkek arkadaşım vardı. ve ben kafamın içinde dönen bir sürü oyunlar bir yıl geçirdim. çünkü her zaman nerede olduğunu merak ediyorum ya da kimle olduğunu.
Tenía un novio con el que sabía que estaba perdiendo el tiempo, y pasé un año yendo por ahí con la cabeza en otra parte porque siempre me preguntaba dónde estaba, o con quién estaba.
Sevimsiz birtakım insanları az önce içeri aldın, ve ben, erkek arkadaşımın doğum günü partisine giremiyor muyum?
¿ A un grupo de imitadores del queso se les permite la entrada a, sí, la fiesta de cumpleaños de mi novio y estoy atrapada aquí?
- Eğer erkek arkadaşını arıyorsan, müthiş bir redsox maçını kaybetti, ben takım sporlarını sevmem bile düşün...
- Hola, soy yo. - Si estás buscando a tu novio, se acaba de perder la mejor remontada de los Red Sox de todos los tiempos, y ni siquiera me gustan los deportes de equipo.
Yani, efektif olarak. Senin erkek arkadaşınım.
Quiero decir, que efectivamente, soy tu novio.
Erkek arkadaşınız mı var?
¿ Tenéis novio?
"Ruh ve beden sağlığım yerinde bir şekilde, erkek arkadaşımın olmadığına yahut kadınlar hariç başka bir cinsle cinsel ilişkiye girmediğime dair yemin ederim."
Tampoco estoy actualmente manteniendo una relación sexual con otro individuo, mujeres excluidas. "
Senin lise etkinliklerine ilgin olmadığını biliyorum ama gerçekten çılgınca bir gece olacak ve erkek arkada - Tek gerçek arkadaşımın da orada olması harika olurdu.
Sé que tu no estás muy metida en las funciones del instituto, pero va a ser una noche completamente loca, y sería genial si tuviese a mi chico... mi amigo real allí.
Ben onun gizli erkek arkadaşıyım, hatırladın mı?
Soy su novio secreto, ¿ recuerdas?
- Sen benim kahramanımsın ama erkek arkadaşım değilsin.
Eres mi heroe, pero no eres mi novio.
Çete Takımı, bize John-John adında bir erkek arkadaşın olduğunu söyledi.
La Brigada de Pandillas nos ha dicho que tienes un novio llamado John-John.
erkek arkadaşın var mı 35
erkek arkadaşın 17
arkadaşın mı 85
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52
erkek arkadaşın 17
arkadaşın mı 85
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52