Eski dostlar traduction Espagnol
720 traduction parallèle
Başkanla bir saat konuştum, kendisi en eski dostlarımdandır, ancak...
Estuve una hora con el presidente, que es un viejo amigo, pero...
Eski dostların el sıkışmaması için bir sebep yok.
No hay razón por la que dos viejos amigos no puedan darse la mano.
Derlerki g-menler eski dostlarını öpemez diye bir kural yoktur, doğru mu bu?
Oye, no hay ninguna regla que prohíba a un hombre G besar a una vieja amiga, ¿ verdad?
Eski dostlarımdır.
Somos viejos amigos.
İsa babamı aldı, balıkçıların cennetine götürdü. Bütün eski dostlarının yanına.
El Salvador lo llevó al cielo de los pescadores junto a sus viejos amigos.
Evet, King's Crown'daki eski dostların
- Ya, tu amigo es...
Eski dostlar.
Viejos amigos.
Petrol bulursan eski dostlarını unutma.
Si encuentras petróleo, no olvides a tus viejos amigos.
Eski dostların da burada.
Y unos amigos tuyos.
Bu durumda senin şeytani makinen eski dostlarını batıracak ha, Gene?
¿ Así que tus máquinas demoniacas van a arruinar a todos tus viejos amigos, Gene?
Eski dostlarım Deb McIntire ve Frank.
Mis viejos amigos Deb Mclntyre y Frank.
Biz eski dostlarız. Beni besliyor, eğelendiriyor, yaralarımı sarıyor ayrıca benimle evlenmeyi de reddediyor, değil mi tatlım?
Me alimenta, me anima, me arregla y se niega a casarse conmigo, ¿ no es así?
Bazı eski dostlar, değil mi Toddy?
¿ Algunos viejos amigos olvidados, Toddy?
Eski dostlarımdan birinin başına devlet kuşu konmuş olabilir diye düşünmüştüm.
Aunque pensé que quizá algún viejo amigo se había hecho rico.
Bazı eski dostlar
Sómos viejos amigos.
Peki, eski dostlar hâlâ buraya geliyor mu?
¿ Siguen viniendo los de siempre?
Eski dostlar diyerek ne kastettiğinize bağlı.
Depende de a qué llame "los de siempre".
Tavır ve konuşmasından, ikimiz arasında ateşin başında kestane kızartan eski dostların arasındakinden farklı bir ilişki olabileceğinden en ufak bir şüphe duymadığı açıkça belli oluyordu.
Y estaba completamente claro por su conducta y conversación... que no tenía la más ligera sospecha de una relación entre tú y yo... fuera de la que tendrían, como él lo habría dicho, viejos amigos que solían asar castañas juntos alrededor del fuego.
Bay Adare ve ben çok eski dostlarız.
Quédate, el Sr. Adare y yo somos viejos amigos.
Çok eski dostlar.
Amigos de verdad.
Güzel, eski dostlar.
Sólida barandilla.
Biraz geç oldu ama eski dostlar arasında bunun sözü olmaz.
Vengo como amigo.
En kötüsü eski dostlar görülmez oldu.
Ya no ve a sus viejos amigos.
Ama eski dostlarımdan ayrılmak istemiyorum.
Pero no quiero dejar tirados a mis viejos colegas.
Benim eski dostlarım.
Mis viejos amigos
Eski dostlar yanlarında olur muydu?
¿ Recuperan sus viejos amigos?
Bak, eski dostlar gibi buluşabiliyoruz.
Ahora podemos ser buenos amigos.
Asansördeki iki adam, eski general, ailemin eski dostları.
Esos dos eran ex generales, viejos amigos de la familia.
Küçük köpekleri, kedileri veya sözde "eski dostları" kabul etmem.
No tolero perritos, gatitos... ni viejos amigos.
Eski dostlarım ölü.
Mis amigos me quieren ver muerto.
Kardeşinin eski dostları gibi.
Los amigos de tu hermano.
Bayanlar ve baylar, eski dostlar...
Señoras y señores, estimados amigos.
Eski dostlar iyidir.
Nada como un viejo amigo.
Pekâlâ, moralinizi bozmayın eski dostlarım!
¡ Vamos, ánimo!
Hiç sorun değil. Eski dostlar birbirine yardım etmezse, kim eder ki?
No hay de qué, si entre condiscípulos no nos ayudamos, ¿ quién lo hará?
Eski dostların sadakati.
La lealtad de los viejos amigos.
Eski dostlarımıza kapımız her zaman açıktır.
No te quedes ahí como si no fueses bienvenido.
Bugün eski dostlarla kucaklaşıp, yeni dostlar kazanacağız. Genç bir adamın ilk komünyonunu kutlayacağız. Bu oğlanın ailesine de eyalete yaptıkları katkıdan dolayı teşekkür etmeliyiz.
Hoy podemos reunirnos con viejos amigos y hacer otros nuevos al celebrar la primera comunión de un niño a cuyos padres queremos agradecerles la magnífica contribución que han hecho al estado.
Tek tek, eski dostlar yok oldular.
Uno por uno, los amigos van desapareciendo.
"Eski dostlar unutulur mu" şarkısını söylerler.
Cantan : "Should auld acquaintance be forgot".
Eski dostlarım ve en eski sevgilim beni yüzüstü bırakıyor.
Mi amigo me da la espalda. Mi amante hace lo mismo.
Bunlar eski dostlarım değil mi? Hart, Schaffner ve Karl Marx.
Si no es otro que mi viejo amigo Hart, Schaffner y Karl Marx.
İşte karşımızda, eski dostlarımdan Camus.
¡ Este es mi amigo! El único amigo que me queda... - Mi viejo amigo Camur...
- O ikisi eski dostlar.
Son viejos asociados.
Dostlar,... eski Baron Frankenstein o ölü yatağıyla ilgili kağıtların olduğu bu kutuyu... oğluna teslim etmem için bana verdi ve ben de vereceğim.
Amigos, en su lecho de muerte, el viejo barón Frankenstein me dio esta caja de papeles... para que se la entregara a su hijo, y eso haré.
Hepimiz eski güvenilir dostlardan haftayı dostları Owen'ların konuğu olarak burada geçirmeğe davet eden mektuplar aldık.
Todos recibimos cartas de viejos amigos invitándonos a pasar el fin de semana en casa de sus amigos, los Owen.
Şİmdi güzel dostlar, eski dostumuz Mark Anthony'nin hep söylediği gibi,
Así que, como decía nuestro amigo, Mark Anthony...
Şimdi dostlarım, sizi çok eski zamanlardan bu yana tanıyorum...
Yo lo conozco desde hace tiempo.
Benim en eski ve en iyi dostlarımdandır.
Es una de mis mejores amigas.
Benim çok eski dostlarımdır.
- ¿ Qué ha ocurrido?
Dostlar, eski yılı bitirdik.
Amigos, hemos terminado con este año.
dostlarım 502
dostlar 320
dostlarımız 19
eski dost 55
eski dostum 305
eski moda 22
eski kocam 26
eski karım 23
eski bir dost 19
eski bir arkadaş 18
dostlar 320
dostlarımız 19
eski dost 55
eski dostum 305
eski moda 22
eski kocam 26
eski karım 23
eski bir dost 19
eski bir arkadaş 18