English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ G ] / Gelmeyecekler

Gelmeyecekler traduction Espagnol

334 traduction parallèle
- Gelmeyecekler.
- No van a volver.
Gil, Kızılderililer, bir daha bu yoldan gelmeyecekler değil mi?
Gil, los indios... no volverán por aquí, ¿ verdad?
Netherfield konağının yeni kiracıları gelmeyecekler mi?
¿ Supongo que nuestros vecinos de Netherfield vendrán?
Gelmeyecekler.
No lo harán.
Bana sorarsanız, geri gelmeyecekler.
Yo opino que no regresarán.
Ayıp yani! Bu Hastings de çok uyuşuk bir türlü haber veremedi, gelecekler mi gelmeyecekler mi öğrenemedim.
Anda, qué perezoso es Hastings... que no viene a decirnos si vendrán o no.
Gelmeyecekler.
No van a venir.
- Gelmeyecekler.
No vendrán.
En büyük gemilerimizden dördü de böylece gitmiş oldu. Geri de gelmeyecekler.
Ya son cuatro los que han salido en la última hora.
Korkarım hiç gelmeyecekler.
Me temo que no vendrán
Bir daha dostça gelmeyecekler.
- Ahora ya no se detendrán.
İyileri para için gelmeyecekler.
Los mejores no vendrán por dinero.
Ve bu durum böyle devam ederse, artık hiç gelmeyecekler.
Y si este jaleo continúa, van a dejar de venir.
Artık gelmeyecekler.
Nunca más. Nunca más.
Bu gece gelmeyecekler.
Esta noche no volverán.
Gelmeyecekler.
Ellos no vendrán.
Ve gelmeyecekler.
No lo harán.
Gelmeyecekler.
Nunca vendrán.
Ama oradan gelmeyecekler.
Pero por ahí no van a venir.
- Gelmeyecekler!
- No vienen.
Belki de polisler söylediklerinin aksine gelmeyecekler.
Puede que la policía no venga, como dijeron.
Bana sorarsan, hiç gelmeyecekler.
Yo no creo que vengan.
- Gelmeyecekler.
Los contrabandistas ya no vendrán.
Gelmeyecekler.
Ellos no se mostrarán
Söz konusu birlikler Bastiano'ya gelmeyecekler.
Estas unidades no se dirigen a nuestra fortaleza.
Gelmeyecekler.
No quieren.
Gelmeyecekler mi?
Ahora no vendrán.
Gelmeyecekler.
¡ No van a venir! .
Buraya gelmeyecekler.
No vendrán aquí.
En azından taraftarlar üstümüze fazla gelmeyecekler.
Bueno, al menos los fanáticos no nos trataran muy mal.
- Hayır gelmeyecekler.
- No, lo harán.
Geri gelmeyecekler.
No van a volver.
Haftalarca gelmeyecekler.
Se han ido por unas semanas.
Artık gelmeyecekler mi?
- ¿ No atacarán ahora?
Bu baltalar 6 : 00 teknesinden önce gelmeyecekler.
Esos idiotas llegarán en el ferry de las 6 : 00...
Bu baltalar 6 : 00 teknesinden önce gelmeyecekler.
Es demasiado temprano. Esos idiotas llegarán en el ferry de las 6 : 00...
Burada olduğun sürece gelmeyecekler.
No vendran mientras estes aqui.
Geri gelmeyecekler.
No piensan volver.
Gelmeyecekler.
No.
Gelmeyecekler - söylediklerin hiç komik değil ve senin ideallerin yok.
Ellos no vendrán, tu conversación no es ingeniosa y no tienes ideales.
- Niye gelmeyecekler?
- ¿ Por qué no irían?
- Yani gelmeyecekler mi?
- ¿ Crees que volverán?
Biliyorum, ve gelmeyecekler.
- Lo sé, y no vendrán.
Onlara ver. Ama onlar geri gelmeyecekler forthe main course.
Dales los entremeses y quizá no vuelvan por el primer plato.
Kız kardeşlerin 6'dan sonra gelmeyecekler, ve ben de senin rujlarını yemeği keseceğim.
Tus hermanas no venían después de las 6 y yo no me comía tu lápiz labial.
Gelmeyecekler.
no vendran
Bizimle karşı karşıya gelmeyecekler.
No quieren desafiarnos.
Bu gece gelmeyecekler!
¿ Es que no te puedes callar?
Bizi almaya gelmeyecekler, değil mi efendim?
No van a venir, ¿ verdad?
Fidye teslimine bile gelmeyecekler.
Piensan que yo inventé todo lo del secuestro.
Gelmeyecekler, değil mi?
- No vendrán, ¿ verdad?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]