Gerçekten bilmiyorum traduction Espagnol
2,407 traduction parallèle
Nereden başlayacağımı gerçekten bilmiyorum.
En verdad, no sé por dónde empezar.
Bilmiyorum Maddie. Gerçekten bilmiyorum. Casey ile düşünüyorduk da...
Pues Casey tiene que decirte una cosa, y ¿ por qué no te sientas y te echas para atrás?
Gerçekten bilmiyorum.
No lo sé, en serio. Yo...
Bak, gerçekten bilmiyorum.
Mira, la verdad, no lo sé.
Gerçekten bilmiyorum.
De verdad no lo sé.
Gerçekten bilmiyorum. Bir süreliğine yalnız kalmak istiyorum.
No lo sé.
Nerede olduğunu gerçekten bilmiyorum.
Bueno, realmente no sé dónde está,
Gelmek ister misin? Şey, gerçekten bilmiyorum.
Bueno, no lo sé.
Ameliyat yapmışsınız ama böyle bir iş yapılmasının imkânı yok aklınız neredeydi gerçekten bilmiyorum.
¡ Realizaron una cirugía que no tenían por qué haber realizado! ¡ Y no tengo la menor idea de cómo pudo ocurrírseles!
- Gerçekten bilmiyorum.
- No sabría decirle.
Gerçekten bilmiyorum.
Realmente no lo sé.
[ "Gerçekten bilmiyorum"...
[ "Realmente no sabía"...
Gerçekten bilmiyorum çünkü ben bir tom değilim.
No lo sé porque no soy una torti.
Gerçekten bilmiyorum.
En verdad no sé.
Gerçekten bilmiyorum.
Realmente no sé.
Gerçekten bilmiyorum, ama bu Howard'ın vakası, o yüzden ne sorarsa cevap ver.
En verdad no lo sé, pero es el show de Howard, así que más vale que le respondas.
- Gerçekten bilmiyorum.
- Bueno, yo no lo sé. - Qué?
Nerede olduğunu gerçekten bilmiyorum.
En verdad no sé dónde está.
Gerçekten bilmiyorum.
- No estoy seguro.
Gerçekten ona ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Realmente no sé que decirle a ella.
evet şey, üzgünüm biliyorum artık ne farkeder bilmiyorum hayır, farkeder, gerçekten farkeder.
Pero lo sucifiente. Si. Bueno, lo siento.
Bilmiyorum gerçekten.
Es justo, yo no lo sabía.
Gerçekten neden bahsettiğini bilmiyorum.
Sinceramente no se de que estas hablando.
Bilmiyorum. Gerçekten çok hoşlandığım üstelik de bekar bir erkekle randevum, tren kazası gibi geçtiği içindir belki.
Quizás porque tuve una cita con un hombre que realmente me gustaba... un hombre soltero... y fue un como un choque de trenes.
Bilmiyorum. O gerçekten büyülenmiş gibi duruyor. Ben ise hâlâ olayı anlamadım.
No sé, parece broma que no haya sentido nada.
Aynı fasulye gibi... ve zıp zıp zıplıyorlar. Onların gerçekten yenilecek bir şey olup olmadığını bilmiyorum.
Es como un frijol... que salta.
Gerçekten, bilmiyorum.
Honestamente no.
Gerçekten, kimin yaptığını bilmiyorum!
¡ De verdad no sé quién lo hizo!
Gerçekten de bunun nereden çıktığını bilmiyorum.
De verdad que no tengo ni idea de cómo ha llegado ahí.
Gerçekten. Nasıl olacağını bilmiyorum.
Quiero hacerlo, de verdad, pero no sé cómo.
Dazlak zenci adamlarda ne var bilmiyorum ama gerçekten çok seksiler.
No se que es lo que tienen los hombres negros y calvos Son tan sexys
Bilmiyorum Spike. Ama gerçekten acıktığımda düzgün düşünemiyorum. nerde yemeliyiz?
- No sé, Spike, no puedo pensar con el estómago vacío. ¿ Dónde comemos?
- Gerçekten bilmiyorum.
- No lo sé.
Gerçekten burada ne yaptığımı bilmiyorum.
Honestamente no sé qué estoy haciendo aquí.
Bilmiyorum galiba. Bildiğimi sanıyordum ama gerçekten...
Puede que no, pensaba que...
O gerçekten benim kaderim mi bilmiyorum.
No estoy segura si él es mi otra mitad.
Başka ne söylenir gerçekten hiç bilmiyorum.
En realidad no tengo nada más que decir.
Gerçekten Bay Aiken, bilmiyorum.
Sinceramente, Sr. Aiken, no lo sé.
Bilmiyorum. Yani, sence gerçekten gelmem gerekiyor mu?
¿ Crees que debería ir?
Gerçekten bilmiyorum!
Realmente no lo sé!
Hey, bu nasıl bir oyun bilmiyorum ama oynayacağım. - Gerçekten mi?
- No sé qué juego es este, pero jugare.
Gerçekten bilmiyorum.
- Realmente no lo se.
Bilmiyorum bazen gerçekten korkmaya başlıyor.
yo no sé, a veces ella se asusta demasiado.
Yaptığım şey doğru mu onu da bilmiyorum çünkü gerçekten dibe batmış olmalıyım.
Ni siquiera sé si lo que estoy haciendo es lo correcto... Porque estoy realmente jodida, ¿ sabes?
Gerçekten neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
Realmente no sé de qué está hablando.
Gerçekten buna ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum
Yo realmente no sabía cuánto tiempo podría aguantar.
Bilmiyorum... Gerçekten aptalcaydı. Sadece yemekten falan bahsetmeye başladık.
No sé, fue algo muy tonto y luego empezamos a hablar de otras cosas.
Çünkü ben arkadaş olduğumuzu düşünmüştüm sonra bir anda, bilmiyorum ya seni gerçekten sevmiştim ben.
Porque creí que éramos amigos y, de repente, no lo sé, es como... ¿ Me entiendes? Me caías bien, ¿ sabes?
Bilmiyorum ama gerçekten çirkin bir şeye.
No lo sé, pero es muy feo.
Kim olduğunuzu bilmiyorum, ama gerçekten özür dilerim.
No sé cómo se llama usted, pero lo siento mucho.
Madem alerjiniz var, bunun içinde gerçekten fındık var mı bilmiyorum.
La galleta de avellanas...
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
gerçekten 4665
gercekten 18
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gercekten mi 17
gerçek 469
gerçeği 152
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekler 57
gerçekte 109
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47