Havaalanı traduction Espagnol
7,969 traduction parallèle
Havaalanında güvenlikte çalışan bir adamım var.
Tengo a alguien en la seguridad del aeropuerto.
Tamam, Havaalanına gidip eve dönmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Ok, estoy pensando que necesitamos para llegar al aeropuerto y volver a casa.
Havaalanı burada, şehrin dışında ve bu yüksek binalardan uzakta
Su aeropuerto está aquí, y está fuera de la ciudad y que está lejos de los edificios altos.
Babana ulaşalım, sonra havaalanına gideriz.
Vamos a contactar con su padre, después de que lleguemos al aeropuerto.
Lütfen, en azından havaalanına bizimle gel.
Por favor, por lo menos venir con nosotros al aeropuerto.
Vav, havaalanına bakın!
Wow, mira en el aeropuerto!
Evet evlat, Sadece Los Angeles havaalanında pazartesi sabahı gibi, değil mi?
Sí amigo, es como LAX en un lunes por la mañana, ¿ no?
Havaalanı kapısından girene kadar.
Hasta que nos encontramos dentro de las puertas del aeropuerto.
Hiçbir havaalanı ya da otobanın yakınında değiliz.
No estamos cerca de ninguna aeropuertos o autopistas.
Ya da havaalanı servisi mi?
¿ Como un traslado al aeropuerto?
Muhtemelen Blake'i almak için havaalanına gidiyordur.
Probablemente en camino al aeropuerto para encontrarse con Blake.
Havaalanı güvenliği onu havaalanında durdurur ve onun yerine ben geçerim.
La Patrulla Fronteriza lo frena en el aeropuerto y yo aparezco en su lugar.
Tien'in adamının beni havaalanından alması gerek... bu da demek oluyor ki Blake'i yolumuzdan çekeceksin.
Necesitaré que los hombres de Tien me recojan en el aeropuerto... lo que significa que debes encargarte de Blake.
Havaalanı güvenliğini arıyorum.
Llamaré a la Patrulla Fronteriza.
Evet, havaalanından yaklaşık 10-15 dakika uzaklıktasın.
Estás a 10, 15 minutos del aeropuerto.
Havaalanında durduruldum.
Fui detenido en el aeropuerto.
Yarım saate bir tahliye ekibi daha havaalanına gidecek.
Hay otro transporte directo al aeropuerto en media hora.
Zaten tuval onlarda olsa bile, havaalanında adamları olmalı sanat uzmanı, nakliyeci ayarlamak günler alacaktır.
Pero tendrían que sondear al personal aéreo, a los manipuladores de arte. al personal de transporte... eso tomaría días.
Quinn, havaalanındayım.
Quinn, estoy en el aeropuerto.
Eski Amir, Pakistan ordusu tarafından korunan uluslararası bir havaalanından kaçırıldı.
Mi predecesor fue secuestrado en un aeropuerto internacional protegido y vigilado por el ejército de Paquistán.
Saul'un ortadan kaybolduğu gece o adam da havaalanındaydı.
Estaba en el aeropuerto la noche que Saul desapareció.
Havaalanına.
Al aeropuerto.
Benazir Bhutto Uluslararası Havaalanı İslamabad
AEROPUERTO INTERNACIONAL BENAZIR BHUTTO ISLAMABAD
Direniş havaalanında bizi bekliyordu.
La resistencia nos estaba esperando en el aeropuerto.
Quinn havaalanındayım.
Quinn, estoy en el aeropuerto.
LA Havaalanını kontrol ettim o uçakta başka birileri bulabilir miyim diye.
He pedido a la seguridad del aeropuerto de Los Ángeles que miren a ver si alguno de los demás vino en ese vuelo.
Hayır, kimseye ulaşamıyorum! Havaalanını aradım ama telesekreter çıkıp duruyor.
llame a la aérolinea y contesta una grabación.
Tüm uçakların en yakın havaalanına inmesi emredildi.
Todos los aviones deben aterrizar en el aeródromo más cercano.
Jimmy, beni havaalanına bırakmayacaksın, bu çok saçma.
- Jimmy, tú no vas a llevarme al aeropuerto. Es ridículo.
Az önce Gretchen'ı havaalanına bıraktım yani bu civarlardaydım zaten.
- Acabo de llevar a Gretchen al aeropuerto, así que estaba en el vecindario - de todas formas.
Seni az önce havaalanına bıraktım. Ne?
¡ Acabo de dejarte en el aeropuerto!
Yani bu yüzden bavul toplayıp kendini havaalanına bıraktırdın.
Vale, ¿ así que empacaste la maleta y me hiciste llevarte al - aeropuerto?
- Ve havaalanı güvenliği.
Y con la seguridad del aeropuerto.
Şu anda havaalanına gidiyoruz.
Ahora mismo vamos camino del aeropuerto.
Karachi havaalanı, Kabil kıtalararası Otel ve BM tesisi saldırıları sorumlusu.
Responsable de los ataques en el aeropuerto de Karachi, el Hotel Intercontinental de Kabul y el recinto de la ONU.
Yakın, önemli bir teslimatla ilgili. Ki bu mantıklı çünkü Van Hess yerel bir havaalanında denetçi.
Sobre una entrega importante, lo cual tiene sentido, porque Van Hess es supervisor en la autoridad portuaria de un aeropuerto local.
İlginç bir şey söyleyeyim Walter şu anda bir havaalanına geldi.
Curioso... Walter acaba de llegar a un aeropuerto.
- Evet, Abel Mindler. Kamyon şoförüydü ve Van Hess'de o havaalanına gelen teslimatlarla ilgileniyordu.
Sí, Abel Mindler... era camionero, y Van Hess trabajaba en la Autoridad Portuaria y se encargaba de todos los cargamentos que llegaban a ese aeropuerto, así que...
- Bir havaalanı işi var.Sonra çalışıyor musun?
- Tengo una carrera al aeropuerto. ¿ Llegas tarde al curro?
Havaalanında bekliyor.
Es en el aeropuerto.
Sana havaalanına gittiğimi söylemiştim.
¿ Cuándo dije que iba al aeropuerto?
Ne yapacaksın peki? Onu havaalanına götüreceğim.
- Le daré... un paseo hasta el aeropuerto. ¿ Qué dijo Chin?
Sen almazsan en azından havaalanı güvenliği alacak.
No puedes llevártelo contigo, al menos por la seguridad del aeropuerto.
Afganistan'daki güvenlik birimleri, bir grup Taliban savaşçısının Kabil havaalanını hedef aldığını bildiriyor.
Las fuerzas de seguridad de Afganistán afirman... que los insurgentes talibanes tienen como objetivo... el aeropuerto de Kabul.
Ve dakikalar içinde Rusya'nın başkentine inecek Sizin de duymuş olabileceğiniz gibi oldukça fazla sayıda bilgiyi ifşa eden bir CIA ajanı var... JULIAN ASSANGE, WikiLeaks'in kurucusu... ve Moskova havaalanında sıkışmış durumda.
Como ya sabrás, hay un agente de la CIA... que ha revelado mucha información... y ahora mismo está atrapado... en el aeropuerto en Moscú.
SARAH HARRISON, WikiLeaks Editörü Havaalanının transit geçiş bölümünde ve şu anda adamlarımızdan biri kendisine eşlik ediyor.
Está en la zona de tránsito del aeropuerto... acompañado por uno de los nuestros.
Moskova Sheremetyevo Havaalanı'nın transit geçiş bölümünde 40 gün geçiren Snowden bir yıllığına Rusya'dan politik iltica izni alıyor.
Tras 40 días en la zona de Tránsito del aeropuerto Sheremeteyevo de Moscú,
Berlin'de benimle buluştuktan sonra memleketine dönen Glenn Greenwald'un partneri David Miranda Londra Heathrow Havaalanı'nda Birleşik Krallık Terörizm Yasarı uyarınca dokuz saat gözaltında tutuluyor.
Tras nuestra reunión en Berlín, la pareja de Glenn Greenwald, David Miranda, fue detenido en el aeropuerto de Heathrow... durante nueve horas, bajo la Ley Antiterrorista del Reino Unido.
Havaalanına gidiyorum.
Estoy de camino al aeropuerto.
Bileti havaalanından nakit parayla almış.
Compró el billete en el aeropuerto y pagó en efectivo.
Onları havaalanına götürüyorum.
- Tengo que llevarles al aeropuerto.