English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hayatini

Hayatini traduction Espagnol

309 traduction parallèle
Hayatini istemiyorum sonuçta.
No quiero tu vida de todas formas.
Akilli bir kumarbazsin ama hayatini riske atiyorsun.
Para un jugador listo, sí que arriesgas la vida.
MÜZİSYEN HAYATINI KAYBETTİ
UN accidente termina CON LA vida DEL músico FOSTER
HAYATINI YAŞAMAK Oniki Tablodan Oluşan Bir Film
VIVIR SU VIDA. Una película en doce secuencias
KASET DÜKKANI - 2000 FRANK - NANA HAYATINI YAŞIYOR
2 La tienda de discos. Dos mil francos. Nana vive su vida
KIZININ DAVRANIŞLARI HAYATINI KURTARDI.
LAS ACCIONES DE TU HIJA HAN SALVADO TU VIDA.
O hayatini kurtardi.
Te salvo ia vida.
İÇKİ, MESLEK HAYATINI MAHVEDENE KADAR HOLLYWOOD'UN EN BÜYÜK YÖNETMENİ OLAN MEL FUNN GERİ DÖNMEYE ÇALIŞIYOR.
Mel Funn, alguna vez el mas grande director de Hollywood... hasta que la bebida destruyó su carrera, trata de retornar
SONDAJCI ALEXEI USTYUZHANIN YANARAK HAYATINI KAYBETTİ. "
[EL PERFORADOR ALEXEI] [ USTYUZHANIN HA FALLECIDO. " ]
Hem eski Iskenderiye'deki bir bilimadaminin, bir hesabini ispatlamak için, bazi denizcilerin hayatini tehlikeye atmanin bir alemi var miydi?
¿ Qué historias de aventura y arrojo se habrán contado mientras los navegantes, hombres prácticos del mundo arriesgaban sus vidas con los cálculos de un científico de la antigua Alejandría.
Hayatini mahvetmekle mi suçluyorsun beni?
¿ Arruiné tu vida?
Kulüp kızı olarak hayatini kazanmanın kolay olduğunu söyledi.
Dice que es fácil ganarse la vida trabajando de bailarina.
Barry'nin iyiligini isteseydiniz, disari çikip hayatini riske atmasi yerine onu bu iste vazgeçirmeye çalisirdiniz.
Si quisiera lo mejor para Barry trataría de hacerlo entrar en razón en lugar de alentarlo a andar por ahí arriesgando su vida.
Hayatini yasamak disinda her seyi yaptigini soyluyorsun yani.
Entonces me estás diciendo que todo lo que no tenga que ver con tener una vida.
Joe'nun hayatini kurtarisini seyretmistim.
Vi como le salvó la vida a Joe.
Sonra ona bir kahraman oldugunu ve pek çok kisinin hayatini kurtardigini soylerdim.
Luego le diría que es un héroe. Y que ha salvado muchas vidas.
Hepimizin hayatini mahvettin!
¡ Todas nuestras vidas!
- Hayatini mahvetmedim.
- Vamos, no te arruiné la vida.
Hayatini kendin mahvettin.
Arruinaste tu vida.
BEKAR KAL HAYATINI YASA
DIVIERTETE QUÉDATE SOLTERO
ÖLÜMCÜL KAZADA BARRETT OKULU ÖĞRENCİSİ HAYATINI KAYBETTİ
"ESTUDIANTE DE BARRET MUERE EN" "ACCIDENTE DE AUTOS"
Aptal arkadaslarin sen onlara ihanet edesin diye hayatini kurtardi!
¡ Tus tontos amigos te salvaron para que tú puedas traicionarlos!
Hayatini.
Su vida.
Bir dahaki sefere hayatini kurtarmaya çalistigimda, bunu yapmama izin ver.
La próxima vez que intente salvarte, ¡ permíteme que lo haga!
Senin ve ailenin hayatini kurtarmaya çalisiyorum.
Estoy tratando de salvarte a ti y a tu familia.
Yaratik, hiç kimse Shi'ar imparatoru'na karsi gelip hayatini sürdüremez.
Criatura, nadie que desafíe al Emperador de Shi'ar sobrevive.
Kiz arkadasin olarak... hayatini bir daha asla tehlikeye atma diyorum.
Como novia, no vuelvas a arriesgar la vida.
Juggernaut'un hayatini kurtaracagiz.
Salvaremos la miserable vida de Juggernaut.
X-Men, güçlerini geri verecek, hayatini kurtaracak Cyttorak Yakutu'nu getirdi.
Los X-Men trajeron el rubí de Cyttorak para regresarte tus poderes y salvarte la vida.
Hayatini kurtardigimi bilmenin hazzi.
La satisfacción de saber que te salvé la vida.
Hayatini bocek oldurerek kazanmak ister misin?
No es chiste.
Ilk evladimin hayatini mahvetmesine... seyirci kaldim diye bebegimin ayni... bok yoluna gitmesini izleyebilirim mi, saniyorsun?
¿ Tú crees que porque vi a mi primer hijo joder su vida entera... me puedo sentar a ver a mi bebé irse por el mismo excusado?
Isin ironisi, kriyojenik teknolojisi, kendisinin Mr. Freeze'e dönüsmesine sebep olan, Nora'nin esi tarafindan bulunmustu ve Dr. Johnston tarafindan, hayatini kurtararak uygulandi.
Irónicamente, la tecnología criogénica inventada por el esposo de Nora la cual trágicamente lo transformó en el criminal Sr. Hielo ha sido catalogada por el Dr. Johnston como lo que le salvó la vida.
Hayat hergun daha hizli akiyor Butun hayatini hamamda geciremezsin
¿ quién tiene tiempo para pasarse el día aquí, en remojo?
Cok calisti ve kendi hayatini yavrularinin... hayatini garantiye almak icin feda etti.
Ha realizado un esfuerzo ímprobo... para dejar una nueva vida.
Evini duzenle. Cocuklarinla ilgilen. Hayatini duzene sok.
Arregla tu casa y a tus hijos.
Sinir kontrolü sirasinda kaçmaya çalisirken, iki kisi hayatini kaybetti.
Al intentar saltarse un control,... dos personas han resultado muertas.
hayir belki sende endise etmelisin bu kizinin hayatini mahvedebilecek bisey.
Quizás debiera preocuparte el hecho de que tu hija pueda arruinar su vida
Demek bütün hayatini planlamissin.
Tienes toda tu vida planeada, ¿ no?
Herneyse varoşlardaki gençlerin hayatini anlatacağım bu filmim için konular arıyorum.
Bueno, estoy buscando temas para este documental sobre la adolescencia en los suburbios.
Ve bunu ; ailenin alkolik olmasindan, igrenc bir evlilikleri olmasindan dolayi kendine bir kalkan gibi kullaniyorsun, herkesin hayatini mahvettin.
Y la usas, pensando que te va a aislar del hecho de que tus padres son unos borrachos, tienen un mal matrimonio, y se han cagado a todos durante toda su vida.
SALDIRI SIRASINDA 1000'DEN FAZLA SOMALİLİ ÖLDÜ VE 19 AMERİKAN ASKERİ HAYATINI KAYBETTİ.
DURANTE LA INCURSIÓN MURIERON MÁS DE 1.000 SOMALÍES Y PERDIERON LA VIDA 19 SOLDADOS DE EE.UU.
Ayrïca Yüzbasï Komutan Joseph Blake'i de anïyoruz. O basïnç elbisesi deneyinde kahramanca hayatïnï kaybetti.
También honramos la memoria del Teniente Joseph Blake que sacrificó su vida probando el traje presurizado.
Kocamïn hayatïnï kurtardïn!
¡ Acabas de salvarle la vida!
Kocamïn hayatïnï kurtardïn.
Acabas de salvarle la vida.
Bunca insanin hayatini degistirdim. Sizinkini de degistirebilirim.
Cambie la vida de todas estas personas, puedo hacerlo contigo también.
- Kendi hayatïnï yasadï.
- Tenía su propia vida.
- Onun hayatïnï ona biz veremeyiz.
- Su vida no es de nuestra propiedad.
Tüm hayatïnï o sekilde yasayabilir misin, yoksa sonunda delirir misin?
¿ Puedes vivir así toda la vida o termina por volverte loco?
Onun hayatïnï degistirebilecek kisi oldugumu sanmak.
Pensar que me creí la gran psicóloga que iba a cambiar su vida.
Birini beklerim. Neden hayatini mahvetmek istiyorsun?
Porque quieres estropear tu vida?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]