Hayatım boyunca traduction Espagnol
8,175 traduction parallèle
Hayatım boyunca pek arkadaşım olmadı. Ama seni... bir arkadaşım saymaktan gurur duyuyorum.
No he tenido nunca muchos amigos... pero estoy orgulloso... de contar contigo entre ellos.
Andy, ağzından çıkanı kulağın duysun. Hayatım boyunca duyduğum en parlak fikir bu.
Andy, piensa lo que estás diciendo, porque es la idea más inteligente que ha tenido nadie.
Hayatım boyunca tanıdığım akıl mantıktan en yoksun, en keçi inatlı adam sensin.
Eres la persona más irracional y terca que he conocido.
Hayatım boyunca yaptığım en güzel işti bu. Ve bugün de hayatımın en güzel günü.
Ha sido el mejor trabajo que he tenido, y hoy ha sido el mejor día de mi vida.
"Bütün hayatım boyunca seni bekledim."
He estado esperándote toda mi vida.
- Olur. Bütün hayatım boyunca seni bekledim.
Sí.
Lisedeki futbol hayatım boyunca çok fazla sakatlık geçirdim.
Sufrí muchas lesiones serias durante mis días de fútbol americano en la secundaria.
Hayatım boyunca oluşturduğum bu dış görünüş ve illüzyon...
Esta fachada, esta ilusión que he creado con el correr de mi vida el noble ciervo...
Hayatım boyunca onlara neler olduğunu düşündüm durdum.
He pasado mi vida entera preguntándome qué les pasó.
Ve de tüm hayatım boyunca yaşadığım en iyi cinselliği yaşatırdı.
Y él fue el mejor sexo que he tenido nunca en toda mi vida.
Hayatım boyunca bu kadar mutluluk dolu günler hayal etmemiştim.
Nunca imaginé que tendría días tan felices.
Ve hayatım boyunca hiç bu kadar çişim gelmemişti.
Y nunca en mi vida había tenido tantas ganas de orinar.
Bunun için hayatım boyunca savaşmak zorunda kaldım, baba. Hayatım boyunca.
Yo... he tenido que luchar por esto... toda la vida, papá.
Bunları hayatım boyunca gördüm.
Lo he visto toda mi vida.
- Hayatım boyunca nedenini anlayamam.
No puedo entender por qué.
Çünkü Amerika'ya hayatım boyunca dayının yanında çalışıp eşya satmak için gelmedim.
Porque no vine a Estados Unidos a trabajar para el hermano de tu mamá vendiendo muebles por el resto de mi vida.
Bay Hancock, tüm hayatım boyunca Boston'da yaşadım ve bence bu, hayatımda şimdiye kadar duyduğum en aptalca şey.
Sr. Hancock, he vivido en Boston toda mi vida, y creo que es la cosa más estúpida que he oído nunca.
Ama biliyorsun ki hayatım boyunca kurban olmadım ve bunu bitirdim.
Pero sabes que nunca he sido un pupas en mi vida y he terminado con eso.
Hayatım boyunca duydum bunu.
He oído eso toda mi vida.
Sana söz veriyorum, seni hayatım boyunca yakınımda tutacağım.
Y prometo que voy a mantenerte cerca por el resto de mi vida. ¡ No!
Hayatım boyunca bu kadar tıka basa yememişimdir.
Creo que jamás en toda mi vida he comido tanto.
Bütün hayatım boyunca garaj satışlarına gittim.
He ido a ventas de garaje toda mi vida.
Tüm hayatım boyunca bu ülkenin... onuru ve şânı için çalıştım.
Toda mi vida trabaje por la gloria y protección de este país.
- Bunun için hayatım boyunca çalıştım.
He trabajado toda mi vida para esto.
Bundan sonra hayatım boyunca her gün tek istediğim bu.
Esto es todo lo que quiero hacer todo el día, todos los días, el resto de mi νida.
Hayatım boyunca Jon Stark olmak istedim.
Toda mi νida he querido ser Jon Stark.
Hayatım boyunca bende yanlış giden bir şeylerin olduğunu hissetmiştim. Şimdi ise denizden çıkagelen bir denizkızı bana annemin hayatta olduğunu söyleyip daha önce hiç görmediğim bir masal ülkesinin geleceği olduğumu mu söylüyor?
¿ Toda mi vida sentí que algo andaba mal conmigo y ahora sale una sirena del mar y me dice que mi madre está viva y que yo soy el futuro de una tierra de hadas que nunca he visto?
Bu geceyi hayatım boyunca hatırlamak istiyorum ve bu bir sır olsun istemiyorum.
Quiero recordar esa noche durante el resto de mi vida, y no quiero que sea un secreto.
Tanıdık bir şeydi, tüm hayatım boyunca bildiğim bir şey.
Algo muy familiar, algo que conozco de toda la vida.
Ya da bütün hayatım boyunca bana katı davranmalarına rağmen onları kurtarmak için hapse girmek isteyen biri miyim?
¿ O soy la persona que quiere salvarlos, que iría a prisión por ellos, a pesar de que han sido crueles conmigo toda mi vida?
Ama hayatım boyunca tek isteğim Ay'a gitmekti, bu fırsatı kaçırınca da başarısız biri gibi hissettim.
Pero todo lo que quería en la vida era venir a la Luna... y cuando perdí la oportunidad, me sentí un fracasado.
Neredeyse tüm yetişkin hayatım boyunca boşanma avukatlığı yaptım ve bu seferkini nasıl idare edeceğime dair hiçbir fikrim yok.
He sido un abogado de divorcios durante casi toda mi vida adulta y no tengo ni la menor idea de cómo voy a manejar esto.
Hayatım boyunca ilk defa böylesine acı verici bir duruma düşürüldüm.
Es la primera vez en mi vida... que estoy reducido a tan dolorosa posición.
Bütün hayatım boyunca bunu bekliyordum!
He estado esperando esto toda mi vida.
Ben sanki uçurumdan düşercesine, muhtemelen âşık oluyorum çok başarılı, çok nazik çok modaya uygun birine ve sanki bu ilişkiye bir şans vermezsem hayatım boyunca pişmanlık duyacağımı hissediyorum.
Estoy a punto de quizás enamorarme de un hombre exitoso, amable y a la moda y siento que si no lo intento, me arrepentiré toda la vida.
Hayatım boyunca tehlikeden kaçmadım.
Jamás he rehuido el peligro en mi vida.
Hayatım boyunca.
Mi vida entera.
Hayatım boyunca tırnaklarımı boyamadım.
Nunca en mi vida me había pintado las uñas.
Hayatım boyunca bencil davrandım.
He sido egoísta toda mi vida.
Bütün hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
Nunca he sido más feliz en toda mi vida.
Ama hayatım boyunca beyzbol şapkası giydiğine bu kadar sevinemem galiba.
Pero... nunca fui tan feliz de que llevaras una puta gorra de béisbol en mi vida.
Bütün hayatımız boyunca.. .. inkar etmemizi öğretilen şeye.
Aquello que nos han enseñado a negarnos a nosotros mismos durante todas nuestras vidas.
Ama benim kızım... tecavüze uğramamış olamaz ve hayatı boyunca berbat duygularla yaşamak zorunda kalacak.
Pero es imposible "desviolar" a mi hija... y sufrirá ese trauma por el resto de su vida.
Yakınız falan ama hayatımız boyunca hiç böyle bir şey yaşamadık.
Nos llevamos bien, pero nunca me abrazan así.
Hayatı boyunca yabanıllarla savaşmış bir adamı mı yoksa onlarla olan bir adamı mı seçmek istersiniz?
¿ Queréis elegir a un hombre que ha combatido a los salνajes toda su νida, o a uno que les hace el amor?
Hayatımın yarısı boyunca okula gittim.
Yo he estudiado durante la mitad de mi vida.
Hayatı boyunca özgün bir yazı yazdığını düşünmüyorum. Çalmayacaktım!
No creo que haya escrito un trabajo original en su vida. ¡ No iba a robarlo!
- Hayatın boyunca savaş adamı olmak istemezsin sanırım.
Asumiendo que no quieras ser un peón toda tu vida. No.
Bence bana şimdi elveda öpücüğü vermen lazım yoksa hayatın boyunca pişmanlık duyabilirsin.
Creo que deberías darme un beso de despedida o puede que te arrepientas el resto de tu vida. ¿ Y qué pasa contigo?
Hayatım boyunca hiç kimseyi teşvik etmedim.
Nunca he incitado a nadie en mi vida. - ¿ Estás segura?
Seni hayatın boyunca tanıyorum George Tucker. Ve ne zaman istediğini almak için bir kadına oynadığını anlarım.
Te he conocido toda tu vida, George Tucker, y sé cuando estás intentando convencer a una mujer para conseguir lo que quieres.
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatın 30
hayatımda 29
hayata 34
hayatını yaşa 16
hayat dolu 30
hayatımda ilk kez 38
hayattayım 45
hayat çok kısa 40
hayatta 78
hayatın 30
hayatımda 29
hayata 34
hayatını yaşa 16
hayat dolu 30
hayatımda ilk kez 38
hayattayım 45
hayat çok kısa 40