English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hayatıni

Hayatıni traduction Espagnol

1,675 traduction parallèle
Hayatım.. hayallerim... umrumda bile değil!
Ni mis sueños, nada.
Friedman "laboratuvar deneyi" ni Şili'nin ekonomik hayatı üzerinde uygulamak için davet edildi.
Friedman fue invitado a poner en práctica su "experimento de laboratorio" en la vida económica de Chile.
Hayatında birgün bile çalışmak zorunda kalmadın.
No vas a tener que trabajar ni un sólo día de tu vida.
Bu yüzden dünyadaki en kötü hayat seninki değil yakınından bile geçmiyorsun.
Así que tu vida no es la peor del mundo ni por asomo.
Hayatına devam et. Evlenmeyi bile düşünmediğin o kadını da aklından çıkar.
Sigue con tu vida y olvídate de la mujer con la que ni siquiera querías casarte.
ve aslada daha iyi bir hayatının olabileceğini düşünme
Incluso ni así pensarás que pudiste tener una vida mejor.
Hayatımın yarısını, onu bulursam ne söyleyeceğimi düşünerek harcadım ama şimdi kapısını bile çalamıyorum.
Pasé la mitad de mi vida pensando en que le diré cuando tenga la oportunidad. Y ahora ni siquiera puedo golpear a su puerta.
Hayatınızın en stresli günü ama... bir kere bile sigara içmediniz.
Sabe, por ser probablemente el día más estresante de su vida no le he visto encender ni un cigarrillo.
Benim, karım, işim, hayatım hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. - Hiç.
Tú no sabes nada sobre mí ni sobre mi esposa, mi trabajo o mi vida.
Bu yerde su yok, barınak yok, hayat yok. Bana söylenene göre birkaç yılan varmış.
Este lugar no tiene agua, ni sombra, ni vida, excepto, por lo que me han dicho, por unas pocas serpientes.
Tazminat ödenmez, hayat sigortası yoktur,... ve herhangi birinin gerçeği öğrenmesinin imkanı olmaz.
No hay compensación, ni seguro de vida, ni ninguna posibilidad de que alguien sepa la verdad alguna vez.
Uyanmanız ve anlamanız gerek ki, hayatınızı yönlendiren insanlar var, ve siz bunun farkında bile değilsiniz. " Jordan Maxwell
Le conviene reaccionar y entender que hay gente guiando su vida y usted ni siquiera lo sabe.
Ama ben hayatımı Caesar Manganaro'nun varlığını bilmeden yaşamak istiyorum.
Pero no quiero que Cesar ni siquiera sepa que existo.
- Hayatı için yalvarmayı ya da anlaşma yapmayı hiç denemedi.
- NUNCA ROGO QUE NO LO MATARA... - NI TRATO DE NEGOCIAR.
Kurbağa sıcaklıktaki değişikleri fark edemediğinden, tencerede kalacaktır ki bu da onun hayatını aşırı derecede tehlikeye sokuyor.
Viejo, no tengo ni idea de cómo cuidar niños. Creo que estoy en problemas. Viejo, P, te digo.
Bir hayatın yok ki! İşin yok.
¡ No tienes vida ni trabajo!
Savaşta ve iş hayatında temiz iş yapamazsın. Ya da öyle bir şey.
No se puede jugar limpio en la guerra ni en los negocios, o algo así.
Hayatında benimki kadar güzel ve sert bir organ yememiştin...
Nunca te metieron uno tan bueno ni tan duro.
Hayatımı orada kazanamadım.
No me daban ni la hora.
O artık zengin değildi, güçlü de değildi, şımarık da değildi, ama hayatında ilk defa gerçek bir köpekti.
Ya no era rico, poderoso ni mimado. Pero, por primera vez, era un perro real.
Sanırım bu şu anda ikimizin de hayatında beklemediği bir şeydi.
Ni tú ni yo esperábamos esto en nuestras vidas.
Eminim o da hayatı boyunca böyle bir yere gelmemiştir.
No puedo creer que haya estado aquí toda mi vida y que no haya venido ni una vez.
Hayatında tek bir bahis bile kazanamaması hernasılsa onu bu düşünceden alıkoymuyordu. Gerçekten mi, Kevin?
No ganó ni una apuesta en su vida pero eso no le hizo cambiar de idea.
Bak, deliksiz yol yoktur...... sorunsuz bir hayat da.
Mire, no existen calles sin agujeros... ni ninguna vida sin problemas y penas.
Ben hayatım boyunca kimseden emir almadım
No tengo comandante de compañía ni órdenes. Soy el último de mi pelotón con vida.
Bunları yaşamadan, hayatının neden ibaret olduğunu da yaptığın hataları da bilemezsin.
Antes de que lo notes, no sabes cuál fue tu vida ni cuáles fueron tus errores.
Önünde kocaman bir hayat var ve... beni bir an bile terketmedin.
Tenías toda tu vida por delante... y no me dejaste ni por un segundo.
Çünkü hayatımı kurtaracak o beyaz atlı prensi hala bulamadım.
Ni siquiera tengo un gato para mimar.
Ne senin ne de benim, hayatımızın geri kalanını kodeste ölüm iğnesini bekliyor olmaktan hoşlanacağımızı sanmıyorum.
Creo que a ninguno nos gustaría... ni la inyección letal.
Hayatımda bir kez olsun işe yarayamamaktan korkuyorum.
Me temo que no seré realmente útil ni una sola vez en mi vida.
Fakat sana söylüyorum, şimdiye kadar başaramadın ve eğer şimdi yeni tanıştığın bu kişilerle birlikte bir şekilde şimdi şarkı söyleyebilirsen ve çok özel ve yeni bir şey yapabilirsen tüm dünyanın ilgisini çekip tüm hayatını değiştirebilirsin.
Te digo que has fracasado y si logras cantar una canción ahora uniendo a estos chicos que ni conoces y hacer algo tan personal, tan nuevo que todo el mundo lo note y que cambia tu vida para siempre...
Hayatın boyunca bir polis maaşı ile 10 milyon dolar yapamazsın.
¡ Ni en toda tu vida podrás ganar 10 millones con el salario de un policía!
Hayat kadınlarının, aktörlerin, ve de temiz olmayan tacirlerin törene katılması yasaktır.
Ni prostitutas, actores ni hombres de aspecto sucio pueden asistir.
Kanım, döktüğüm terim, aşkım, hayatım hiçbirine inanmıyorum. Önceliğim oyunum.
Ya que tras entregar mi sangre, mi sudor, mi amor... y mi vida, ni siquiera piensa que haya jugado por él.
Çünkü biliyorum, eğer 70 dakika içinde birlikte hayatınızın en iyi hokeyini oynarsanız Tanrı bile bu 70 dakikanıza kayıtsız kalamaz.
Porque sé que si en estos setenta minutos cada jugadora de este equipo juega el mejor hockey de su vida... entonces ni siquiera Dios puede arrebataros vuestros setenta minutos.
Ne bizim ne de çocuklarımızın hayatı boyunca kimse bizi özgürlüğümüze kavuşturmayacak.
Los tiempos cambiaron y nadie nos librará de eso ni durante nuestra vida ni durante la de nuestros hijos.
Siz, bu çocuğun hayatını işe yaramaz bir jeneratör için tehlikeye atmasına izin mi vereceksiniz?
¿ Van a permitir que este chico arriesgue su vida por un generador que ni siquiera hace falta?
Ama o ampulu değiştiremezsen hayatı sona erecek gibi.
Pero no puede cambiar una bombilla ni aunque su vida dependiera de eso.
Ne bir striptiz kulübünün içini ne de kokaincilerin evini hayatımda görmedim. Vücudumu kıllı ve kokan bir yaşlı adama hiç satmadım.
Nunca he entrado a cabarets ni a casas de crack y nunca les he vendido mi cuerpo a viejos apestosos.
Senin için her gece lanet olası hayatımı ortaya koyuyorum ve sen bana kahrolası bir yemek bile pişiremiyorsun, seni tembel kaltak!
Arriesgo mi vida por ti todas las noches y ni siquiera puedes cocinarme una maldita comida, puta perezosa.
Ekip, Craig'in hayatıydı, ve onsuz, bir yönu ve bir amacı yoktu.
La firma era la vida de Craig y, sin ella, él no tenía dirección ni propósito.
Yeni bir araba aldığını, hayatında yeni bir sayfa açtığını bile göremiyorsun ve bir de fal bakıyorum diye geçiniyorsun.
Ni siquiera que ha comprado un coche nuevo y abierto nueva página y pretendes leerme el futuro.
Eğer tüm hayatı olacağından emin olmadığımız takip eden bir trajediyle geçirilecekse şimdilik bunun için yapabileceğimiz bir şey yok!
¿ Si la malgastásemos esperando una tragedia..... que ni siquiera estamos seguros de si ocurrirá, y que en estos momentos no podemos hacer nada por evitar?
Hayatının ilk 12 yılında varlığından bile haberdar olmadığım kızımdan bahsediyoruz.
Estamos hablando de mi hija, que ni sabía que tenía en sus 12 primeros años de vida.
Hayatım, iğrenç bu.
-... y no tengo ni que mear. - ¡ Cielo, no seas bruto!
Bugün senin seks hayatını aklımda tutamam.
Tu vida sexual no entra en mi cabeza. Ni hoy ni nunca.
Oh, hayatım, çok isterdim, ama yapamam. Başımı kaşıyacak vaktim yok.
Estoy atareada, ni mencionar que tendré un ascenso.
Hayatında tek bir gün bile sigara içmedi, ama üzgün kocası içerdi, ve de hala bir öküz kadar sağlıklı.
Nunca fumó ni un día en su vida pero su arrepentido marido, fumó. - Él es sano como un toro. - Señora Wilson.
Sara'nın hayatını mahvettik ama hiç umursuyor gibi görünmüyorsun.
Hemos arruinado la vida de Sara y es como si ni siquiera te importara.
Hayatım daha fazla karışabilir mi acaba?
Ni mi media hermana. ¿ Podría ser más complicada mi vida?
April hayatıma ilk girdiğinde, babalıkla ilgili tek şey bilmiyordum. Ama sonunda öğrendim. Tamam mı?
Cuando April apareció en mi vida, no tenía ni idea de ser padre, pero fui encontrándolo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]