Hiç duymadın mı traduction Espagnol
1,214 traduction parallèle
Aziz John'un "Esinleme Kitabını" hiç duymadın mı? İncil'in Kıyameti haber veren son bölümü?
¿ Te suena el Libro de las Revelaciones de San Juan que profetiza el Apocalipsis?
- Diana Ross'u hiç duymadın mı?
Nunca has oído de Diana Ross. Sí, Diana Ross.
Jules, bir insan günah işlediğini kabul ederse bütün yaptıkları o an af olunur, bunu hiç duymadın mı?
¿ Conoces la filosofía de que una vez que uno admite que erró... se le perdonan todos sus errores?
- Onu hiç duymadın mı?
- ¿ Nunca oíste de él? - No.
Palyaço Bozo'yu hiç duymadın mı?
¿ No sabes quién es Bozo, el Payaso?
Hiç duymadın mı? Hayır, hiç duymadım.
- ¿ No habías oído hablar de él?
Oda'dan bahsedildiğini hiç duymadın mı?
¿ Jamás oíste a nadie hablar de La Habitación?
Onu hiç duymadın mı?
¿ No se ha comunicado con usted?
Sesimi hiç duymadın mı?
¿ Nunca escuchaste mi voz? No.
- Dr. Scholls'u hiç duymadın mı?
¿ No has oído hablar de desodorantes?
Hiç duymadınız mı?
¿ No has oído hablar de él?
Siz hiç barış ve insanlara karşı iyi niyet diye bir şey duymadınız mı?
¿ No han oído de paz en la tierra y buena voluntad hacia los hombres?
Kelime duymadım. Hiç kelime duyduğunu sandın mı?
¿ Nunca pensaste que escuchabas palabras?
Vuruş Kral'ını duymadın mı hiç?
¿ No has oído del "Sultán del bate"?
Baba, adını hiç duymadım.
Papá, no le conozco de nada.
Bir arşivcinin askeri akademiye öğretmen olarak atandığını hiç duymadım.
¿ Desde cuándo un archivero ha llegado a instructor de academia militar?
Ölüme yaklaşan çoğu insanın garip deneyimleri olur ; fakat bu kadar detaylısını daha önce hiç duymadım.
Mucha gente a punto de morir tiene experiencias raras, pero nunca había oído una tan detallada.
Sen bir şeyi hiç duymadın diye bu onun olmadığı anlamına gelmez, tamam mı!
Eso no significa que no existan.
Adını hiç duymadım.
No sé quién es.
Bir kadının bir erkeği taciz ettiğini hiç duymadım.
Jamás he oído que una mujer acose a un hombre.
Ne biliyorsun ki? Hiç inançsızlığın ertelenmesi diye bir şey duymadın mı?
¿ No ha oído hablar de la suspensión de la incredulidad?
Nasıl oldu da adını hiç duymadım?
¿ Cómo no lo he oído nombrar?
Zamanın behrinde adını hiç duymadığım bir yerlerde kimin kimi öldürdüğünü daha az önemseyemezdim.
No me interesa quién mató a quién... en un lugar del que jamás he oído hablar y no sé cuándo.
Sahi, onu hiç duymadınız mı?
¿ Nunca había oído hablar de el?
Hiç İlk Düzenleme'yi ( amerika'da basın özgürlüğünü getiren madde eklentisi ) duymadınız mı?
¿ No ha oído hablar de la Primera Enmienda?
Hiç, tutmak diye birşey duymadın mı?
¿ Oíste alguna vez la expresión aguantarse?
Hiç duymadığım bir Klingon şarkısını.
Una canción klingon que no habia oido nunca.
Adını hiç duymadım.
¿ Paraíso? Nunca lo he oído nombrar.
Hiç tasma diye bir şey duymadın mı?
- Nunca haz escuchado hablar de correas?
Bu şekilde adlandırıldığını daha önce hiç duymadım.
No sabía que eso se llamaba así.
Adını hiç duymadım ve buradaki hiçbir dergide görmedim.
Nunca oí tu nombre ni lo leí en el Hollywood Reporter, en Variety o cualquier otro.
Doğruyu söylüyor olabilir. Sen hiç hafifletici sebep diye bir şey duymadın mı?
A lo mejor era verdad. ¿ Has oído hablar de circunstancias mitigantes?
Basın özgürlüğü diye bir şey duymadın mı hiç?
- Hay algo llamado libertad de prensa.
Adını hiç duymadım.
- Nunca lo oí nombrar.
Evet, bayım. 4 yaşından beri tanırım ve hiç kırıcı lafını duymadım.
Sí Sr. Nunca una disputa o malentendido, y lo conozco desde que tenía 4 años.
Sen hiç elektrik ampullerini duymadın mı?
¿ No has oído hablar de la luz eléctrica?
Albino timsahını hiç duymadınız mı?
¿ Nunca has oido hablar de un aligátor albino?
"Solmuş marul" diye bir şey duymadın mı hiç?
. ¿ dónde leíste eso? ¿ Nunca oíste hablar de la lechuga marchita?
Hiç arzu duymadın mı?
- ¿ No quieres hacerlo?
Şekersiz sakız diye bir şey duymadınız mı hiç?
¿ No has oído hablar del chicle sin azúcar?
Fırtına öncesi sessizlik diye bir şey duymadın mı hiç?
Bueno, ¿ nunca has oído hablar de la calma que precede la tormenta?
Haklısın. Bu ismi daha önce hiç duymadım.
- Jamás lo había oído.
Hiç "doğal seçilim" diye bir şey duymadın mı?
¿ Jamás oyó hablar de la supervivencia del más apto?
Hiç kapı çalmayı duymadın mı?
¿ No te enseñaron a golpear?
Kadınların onu sevdiğini düşünüyordum. Hiç "1 kere" de bıraktığını duymadım.
A las mujeres les gustaba tanto.
Erkeklere hiç merak duymadın mı?
¿ Entonces nunca sentiste curiosidad sobre los hombres?
Hiç duymadın mı?
¿ No sabías?
Adını hiç duymadım.
No me suena.
Sen ilke diye bir şey duymadın mı hiç?
¿ Nunca has oído hablar de principios?
Adını hiç duymadım.
Jamás he oído ese nombre.
Ağladığını bile hiç duymadım
Y después de todo este tiempo es difícil decir...