Ikinci dünya savaşı traduction Espagnol
557 traduction parallèle
kötülük görevini yapmaya devam etti, ikinci dünya savaşı... kore savaşı, yeni korkunç silahlar.
El mal tomó la forma de la segunda guerra mundial, la guerra de Corea, las terribles nuevas armas de guerra.
Bunun farkına çok önce vardım ben, ikinci dünya savaşında.
Me di cuenta hace tiempo, en la Segunda Guerra Mundial.
"Dünyalar Savaşı", - hatırladığım kadarıyla - ikinci dünya savaşından önceydi.
Recuerden, "La Guerra de los Mundos" fue antes de la ll Guerra Mundial.
- Ve ikinci dünya savaşından haberler.
- Noticieros de la 2da. Guerra mundial.
Bu filmde anlatılan olaylar İkinci Dünya Savaşı'nın öncesinde, 1939 yılında gerçekleşmektedir. Filmin, o dönemdeki sosyal yapıyı aktarmak gibi bir kaygısı yoktur.
Esta comedia, cuya acción se sitúa en vísperas de la guerra de 1939, no pretende ser un estudio de costumbres.
İkinci Dünya Savaşının yaklaşmasıyla tutsak Avrupa'daki gözler, umutla veya umutsuzlukla Amerika'daki özgürlüğe çevrilmişti.
Con la llegada de la Segunda Guerra Mundial la Europa prisionera volvió los ojos con esperanza o desesperación hacia la libertad de EE. UU.
İkinci Dünya Savaşı Dönemi.
Época - La ll Guerra Mundial.
tepelerinde, İkinci Dünya Savaşı'nın ilk ve kritik yıllarında, binden az Kachin savaşçısı, Amerika ve İngiliz ordusunun liderliğinde 40.000 Japon askerin girişini engelliyordu.
En las colinas del norte de Burma, el paso hacia el valioso terreno de Asia, menos de mil guerreros de Kachin luchan bajo liderazgo americano y británico contra 4O OOO japoneses en los años finales de la Segunda Guerra Mundial.
İkinci Dünya Savaşı'nda ülkeme sadakatle hizmet ettim ve ülkemin savunmasında gösterdiğim başarıdan dolayı madalya aldım.
Que serví a mi país fielmente durante la Segunda Guerra Mundial y fui condecorado por acciones en defensa de mi país.
İkinci Dünya Savaşı'nda savaştım ve Onur Madalyası kazandım,... ölümümden sonra, tabii ki.
Combati en la segunda guerra mundial y gane una medalla de honor, reconocimiento póstumo, por supuesto.
İkinci Dünya Savaşı tarihçileri ve bölge uzmanlarım var internet sitesinden resimleri inceliyorlar.
Tengo a historiadores de la segunda guerra mundial y a expertos regionales... examinando las imágenes del sitio de Internet.
Her B-52, 50 megatonluk nükleer bomba taşımaktadır, ve buda İkinci Dünya Savaşında kullanılan bütün bombaların ve kapsüllerin tamamından tam 16 kat daha güçlüdür.
Los B-52 tienen una capacidad para una bomba de 50 megatones, 16 veces más potente que todas las bombas y proyectiles que usaron los ejércitos de la Segunda Guerra Mundial.
Amerika'nın İkinci Dünya Savaşı'na girmesini geciktiren, gittikçe büyüyen pasifist hareket.
Un creciente movimiento pacifista retrasó la entrada de Estados Unidos en la Segunda Guerra Mundial.
Almanya. Faşizm. Hitler İkinci Dünya Savaşı'nı kazandı.
Alemania, el fascismo, Hitler ganaron la Segunda Guerra Mundial.
Bu, 10 yılda 20 milyon çocuk demek. İkinci Dünya Savaşı'nda ölen toplam insan sayısı kadar.
Al cabo de 10 años hay 20 millones de niños muertos por esta causa que es el mismo número de muertes que produjo la segunda guerra mundial.
bunlar Birinci Dünya Savaşınızda ölen 6 milyon tarafından biliniyordu, İkinci Dünya Savaşında 11 milyonunuz öldü, üçüncüde ise 37 milyonunuz.
Nada ajeno para los 6 millones que murieron en su primera guerra, los 11 millones de la segunda y los 37 millones de la tercera.
İkinci Dünya Savaşı'nın çok önemli son yıllarına bakacağız.
Continuamos recordando el final de la II Guerra Mundial.
... İkinci Dünya Savaşı'nda bulundunuz mu?
¿ Estuvo en Corea, en Vietnam o en la Segunda Guerra? No ha visto lo que yo vi.
- İkinci Dünya Savaşı'ndan önce istihbarat faaliyetleri bağımsız teşkilatlar tarafından idare edilirdi.
- Verá, antes de la Segunda Guerra Mundial, las operaciones de inteligencia eran realizadas por "agentes independientes".
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Fransız Markisi ile işbirliğinde gibi davranarak Hollanda direnişi ile uğraştı.
Durante la Segunda Guerra Mundial, luchó con la resistencia alemana actuando como enlace con el Marquis francés.
İkinci Dünya Savaşında dikkate değer verimli casusluk faaliyeti yöneticisi.
Y en la Segunda Guerra Mundial, destacó como jefe del departamento de espionaje.
İkinci Dünya Savaşının en komik filmi.
La mejor comedia de la Segunda Guerra Mundial.
İlk kez İkinci Dünya Savaşı'nda hapis yatan bir CO.
Pasó sus primeros años de cárcel durante la Segunda Guerra Mundial.
Hayırsever bir insan, kilisenin temel direği, iyilik savaşçısıydı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Sahil Güvenlik'e katılmıştı.
Era un filántropo, un pilar de la iglesia... un cruzado incansable de todo lo decente... y un guardacostas durante la Segunda Guerra Mundial.
Hayırsever bir insan, kilisenin temel direği, bir iyilik savaşçısıydı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Sahil Güvenlik'e katılmıştı.
Era un filántropo, un pilar de la iglesia... un cruzado incansable por todo lo decente... y un guardacostas durante...
İkinci Dünya Savaşı'nda o da çavuştu.
Fue también Sargento en la segunda guerra mundial
Affedilmesi istenen yedi ruhsa, İkinci Dünya Savaşı sonunda müttefiklerce asılan yedi Japon savaş suçlusunu temsil ediyor.
Y los siete almas pertenecen a siete criminales de guerra japoneses ahorcados por los aliados después de 1945.
Ne var ki milyonlarca Alman askeri İkinci Dünya Savaşı'nın kaderini belirleyecek ve tarihe en kanlı kara savaşı olarak geçecek saldırı için hazırda bekliyordu.
Sin embargo, muchas Las tropas alemanas ya eran más de la frontera con Rusia, listo para el más sangriento la tierra de batalla de la historia. La batalla que con el tiempo decidir la Segunda Guerra Mundial.
İkinci Dünya Savaşı'nın en unutulmaz şarkısının çöl seferinde yazılması bir tesadüf değildi [8].
Debe haber sido un accidente la Campaña del Desierto produjo la canción más memorable la 2 ª Guerra Mundial.
İkinci Dünya Savaşı silahlarıyla, Birinci Dünya Savaşı yapılıyordu.
Una batalla de la Guerra 1 librada con armas de guerra 2.
İkinci Dünya Savaşı'nda ülkeme sadakatle hizmet ettim ve ülkemin savunmasında gösterdiğim başarıdan dolayı madalya aldım.
He servido al país con honor y sacrificio en la Segunda Guerra Mundial y fui condecorado con la cruz naval por méritos en defensa de mi patria.
İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde dünya üzerindeki yegane büyük güç bizdik.
Cuando la Segunda Guerra Mundial terminó,... éramos la única gran potencia en el mundo.
Aynı İkinci Dünya Savaşı'ndaki Bulge Muharebesi olayında olduğu gibi düşmanın yüzünü gösterdiği andan itibaren onu yenebileceğimizi biliyordum.
Sé, tal como ocurrió en la Batalla de las Ardenas en la Segunda Guerra Mundial,... que, después de que el enemigo se ha expuesto, lo derrotaremos.
Ve tabi ki, İkinci Dünya Savaşı'ndaki askerlik hizmetinin herkesin taraf olduğu bir hizmet olduğuna hiç şüphem yok.
Y, por supuesto, yo provengo de una tradición... en la que el servicio militar estaba... En la Segunda Guerra Mundial, nadie dudaba que todos estaban implicados.
- İkinci Dünya Savaşı.
- En la 2ª Guerra Mundial.
St Louis Antwerp Limanı'na yanaştıktan iki ay sonra İkinci Dünya Savaşı başladı.
Dos meses después del atraque comenzó la Segunda Guerra Mundial.
İkinci Dünya Savaşı beşinci yılında ve hala Hitler üstünlüğünde devam ediyordu.
El quinto año de la Segunda Guerra favorecía a Hitler.
Terk edilmiş Jackson üssü hariç, İkinci Dünya Savaşı'nda eğitim amacıyla kullanılırmış.
Excepto una base abandonada que usaban para entrenar en la II. Guerra Mundial, Jackson.
Bu gezegen İkinci Dünya Savaşı'na sahne olduğu 4 yıl boyunca hayatını kaybedenlerin gerçek sayısını kimse bilmiyor.
Nadie sabe cuantos murieron durante los años en que nuestro planeta fue el escenario de la segunda guerra mundial.
Kafasında tüyle yerde bağdaş kurmuş, dalgın dalgın kendisini dinleyen bir grup kıza, İkinci Dünya Savaşı'nda Japon esir kampına düşmenin nasıl bir şey olduğunu usul usul anlatan kelleşmeye başlamış, kilolu, orta yaşlı bir adam.
A un hombre calvo, de mediana edad, con bastante sobrepeso que tenía una pluma en su cabeza sentado en el piso con las piernas cruzadas con una disposición maravillosa para contarles a un grupo de niñas totalmente fascinadas sobre cómo logró hacer algo bueno de su vida en un Campo de Prisioneros Japonés durante la Segunda Guerra Mundial.
En başta İkinci Dünya Savaşı'nı kaybettik.
En principio, perdimos la Segunda Guerra Mundial.
Hatta İkinci Dünya Savaşından önce bile Amerikalılar neler dönüyor biliyordu.
Incluso antes de la Segunda Guerra Mundial los americanos sabían exactamente que estaba pasando.
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana.
- Sí, la segunda guerra mundial.
- İkinci Dünya Savaşından bu yana, dedim.
guerra mundial? Sí, dije desde la segunda.
- İkinci Dünya Savaşı. - Ne?
¿ La segunda guerra mundial?
İkinci Dünya savaşı'ndan sonra, Conal Cochran adında zengin bir İrlandalı orayı bir oyuncak fabrikasına dönüştürdü.
Después de la II Guerra Mundial, un rico irlandés, Conal Cochran la transformó en fábrica de juguetes :
İkinci Dünya Savaşındaki Nuremberg duruşmalarından beri... böyle uluslararası düzeyde bir duruşma görülmemiştir.
Desde los juicios de Nuremberg de la segunda guerra mundial No a ávido un interés internacional tan grande...
İkinci Dünya Savaşı'nın en büyük kahramanıyla tanış.
Conozca al verdadero héroe de la Segunda Guerra Mundial.
Patlamış kafalar ve kırılmış kemikler çok önemli değil. İkinci Dünya Savaşından beri Paris'te görülmeyen bir savaş bu.
Esa es la batalla que no se veía en suelo parisino desde la II Guerra Mundial.
İkinci Dünya Savaşından beridir burada çürümekte.
Y gran parte de nuestro equipo está damnificado... desde la II Guerra Mundial.
Gerçek şu ki... Ya, bizden başka kimse kalmadı... Ya da menzilimizde, benim İkinci Dünya Savaşı sinyallerimi alabilecek kimse yok.
El hecho es... que o sólo sobramos nosotros... o nadie recibe mis ondas débiles.
dünya savaşı 157
savaşın 42
ikinci 72
ikincisi 419
ikinci kat 64
ikinci katta 29
ikinci olarak 82
ikinci gün 19
ikinci soru 20
ikincisi de 18
savaşın 42
ikinci 72
ikincisi 419
ikinci kat 64
ikinci katta 29
ikinci olarak 82
ikinci gün 19
ikinci soru 20
ikincisi de 18