Inanılmaz bir şey traduction Espagnol
1,433 traduction parallèle
Burada olman inanılmaz bir şey.
Entre tanta gente viniste a aparecer tú precisamente No sé por qué.
Erkek, yapmamı ve sonra bana ödeme, bu inanılmaz bir şey.
Los hombres se acuestan conmigo y me pagan, es increíble.
- Güvenin bana, inanılmaz bir şey.
- Confía en mí. Es ruin.
Aman Tanrım! Tatlım! Bu inanılmaz bir şey!
¡ Dios mío, mi vida, eso fue increíble!
Bunun inanılmaz bir şey olduğunu bilmen şartıyla.
Para que sepas, está increíblemente caliente.
Burda olmam inanılmaz bir şey yani.
No puedo creer que este aquí.
Seul'un orta yerinde inanılmaz bir şey yaşandı.
Algo increíble sucedió en medio de Seúl.
Acayip inanılmaz bir şey.
Digamos que es la hostia.
Ardımda bıraktığım dünyaya yeniden dönüp bakmak inanılmaz bir şey.
Es asombroso echar un vistazo al mundo que dejas detrás.
- Bu inanılmaz bir şey.
Esto es increíble.
- Yani bu inanılmaz bir şey. Ama yarınki büyük gösteri için bir giriş, değil mi? Finn yaptı.
Esto es muy increíble, pero es un preámbulo para la gran hazaña de mañana, no?
- Bu inanılmaz bir şey. Bugün hayatımın en güzel günü, gel buraya!
Esto es increíble. ¡ Este es el mejor día de mi vida!
Ama icini döktükten sonra o yalnızlık duygusu nasıl çabucak geçiyor, inanılmaz bir şey.
Pero después de la confesión, la sensación de soledad desaparece.
Ama markete gittiğimde inanılmaz bir şey olmuşdu.
Pero algo horrible me pasó en la tienda
Ed, bugün inanılmaz bir şey oldu.
Ed, hoy nos pasó algo increíble.
Babalık inanılmaz bir şey olmalı, değil mi?
Debe de ser maravilloso ser padre, ¿ verdad?
- Bu dil olayı inanılmaz bir şey. - Biliyorum.
- Esa cosa de la lengua es increíble.
İnanılmaz bir şey.
Esto es increíble.
- İnanılmaz bir şey.
- Es asombroso.
Onu bulunduğu gibi görmek isteyeceğinizi düşündüm. İnanılmaz bir şey.
Pensé que querrían verlo como el asesino quería que lo vieran.
2 hafta önce Madison Square'deki maçı izleyen herkes bu gece olanlardan sonra eminim şoka girmiştir. - İnanılmaz bir şey!
Todos los que estábamos en el Madison Square Garden hace dos semanas, y estamos viendo este juego, estamos paralizados.
- Ama geçen gece inanılmaz bir şey gördüm.
Pero lo que vi la otra noche fue algo increíble.
Osvado'yla olması... İnanılmaz bir şey bu.
Eh... con Osvaldo... no... papá, no me entra en la cabeza ¿ viste?
İnanılmaz bir şey.
Es increíble.
İnanılmaz bir şey, aşağılık, tarihe gömülmüş politik oyunlar.
Qué vulgar, bajo y despreciable truco político.
İnanılmaz bir şey düşledik ve onu gerçeğe dönüştürdük.
Soñamos con algo increíble y lo hicimos una realidad.
İnanılmaz bir şey, şu İnternet.
Es extraordinaria, la lnternet.
İnanılmaz bir şey.
Esto es grave, hombre.
"Allahım, inanılmaz bir şey."
"es increíble, Dios mío"
İnanılmaz bir şey, hiç böyle şeyler görmemiştim.
Es sorprendente, ¿ alguna vez en toda su vida...?
Bununla bir şey yapabiliriz. İnanılmaz bir şey.
Podemos crear algo increíble.
İnanılmaz bir şey... Evet... Vash nerede?
Es increíble... donde esta Vash-san?
İnanılmaz bir şey oldu!
¡ Sucedió algo increíble!
- Bu inanılmaz bir şey.
- Increíble.
Bu akşam seninle yemek yemeyi çok isterdim ama inanılmaz derecede beklenmedik bir şey oldu ve beni birkaç gün oyalayacak.
Me hubiera encantado cenar contigo, pero me pasó algo muy inesperado, y me mantendrá ocupada por un par de días.
İnanılmaz bir şey.
Ese hueso es asombroso.
Çok inanılmaz dramatik bir şey oldu. Şikago takımı için yüzerken... Takımda bir adama vardı, muhtemelen o güne dek gördüğüm en iyi yüzücüydü.
Hay una cosa increíble y dramática que pasó cuando nadaba para la universidad de Chicago... teníamos en el equipo un tío que seguramente era el mejor nadador de jamás...
O şey bir inanılmaz. Hoş Bira satışımızı üçe katladı
Ha triplicado las ventas de licor de malta.
Ben, dudaklarımı trompete koydum ve ilk notayı üfledim. İnanılmaz bir şey oldu, Vince. Öyle bir şey ki...
Cuando puse la trompeta en mis labios, y soplé la primer nota... sucedió algo increíble, Vince Algo tan...
İnanılmaz bir şey!
¡ Increíble!
Tanrım. İnanılmaz bir şey bu.
¡ Dios, esto es tan increíble!
Kocam herkesi yanına çekebilir. İnanılmaz bir şey.
Mi esposo puede ser muy magnético alguien imponente.
Bu inanılmaz bir şey.
Es increíble.
Kim - İnanılmaz bir şey, öyle değil mi?
Es increíble, verdad?
İnanılmaz bir şey.
Esto es increíble. Me refiero a que esto lo cambia todo, lo sabes.
- Bir şey mi istiyorsun? - İnanılmaz.
Increíble.
İnanılmaz bir şey bu, büyük bir şeref.
- Gracias. - Es increíble. Un honor.
İnanılmaz bir şey...
Te digo, es...
İnanılmaz bir şey.
Mucho, es fantástico.
İnanılmaz bir şey.
Es algo indignante.
İnanılmaz bir şey büyükbaba.
- antes de calentarlo?
inanılmaz biri 32
inanılmaz birisin 22
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
inanılmaz birisin 22
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85