Istemiyoruz traduction Espagnol
4,808 traduction parallèle
Bize dava açmanızı istemiyoruz.
Solo no queremos que nos lleven a la corte, eso es todo.
Neden ondan boynumuza iki delik açmasını istemiyoruz ki?
¿ Porqué no pedimos dos agujeros en el cuello?
Markanızı istemiyoruz.
No queremos tu ficha.
Tam pişmiş şeyler istemiyoruz.
No vamos a ordenar nada bien hecho.
Hatta pişmiş şeyler istemiyoruz.
No vamos a ordenar nada cocinado.
Ayrı bir bölmede çalışmalarının sebebi ise başka kanalların yaptıkları tahminlerden etkilenmelerini istemiyoruz. Bizim takımımız, bir sonucu açıklamaya hazır olduğunda iNews isimli bir programa koyuyorlar.
La razón de la reclusión es que no queremos que se vean influenciados por noticias hechas por otras cadenas cuando ellos están listos insertan la información en el programa iNews.
Polis istemiyoruz. Uzak durun.
¡ Mantén a esa gente atrás!
Bakın, Bay John'un başına dert açmak istemiyoruz.
Mire, no queremos causar problemas al Sr. John.
Hadi sen "Biz, Pinkberry gibi olmak istemiyoruz." demiştin?
¿ Recuerdas que no queremos ser cualquier cadena?
Sana incitmek istemiyoruz!
¡ No queremos hacerle daño!
Ev tüm büyük caddelere aynı uzaklıkta ama o kadar gidebilmesini istemiyoruz.
La casa es equidistante con las avenidas, pero no queremos que llegue tan lejos.
Zorlu bir süreçten geçtiğini biliyoruz ve kendine zarar vermeni istemiyoruz.
Sabemos que estás pasando por una mala racha. Y no queremos que te hagas daño.
Ayak bagi istemiyoruz.
Yo estoy a cargo.
Ne olduklarını ve başlarına ne geleceğini bile bile onları tutmak istemiyoruz.
Sabiendo lo que son y lo que les pasará, -... no queremos tenerlas encerradas.
Hazır her şeyin bittiğini düşünürlerken insanların paniklemesini istemiyoruz.
- Para no aterrorizar a la gente. - Piensan que ya terminó.
- Onu burada istemiyoruz.
- No... no lo queríamos aquí. - ¿ A dónde se fue?
Ve başkasını da istemiyoruz.
Y no queremos nadie, tampoco.
- Oh! - Seni burada istemiyoruz.
No te queremos aquí.
Dedim ya, seni burada istemiyoruz!
Te lo dije, ¡ No te queremos aquí!
Kaybettin diye kendini hırpalamanı istemiyoruz.
Solo no queremos que te culpes porque has perdido.
Seni incitmek istemiyoruz.
- No te lastimaremos.
Hiçbirimiz istemiyoruz.
- Ninguno de nosotros.
Hayır, istemiyoruz.
No, no es así.
- Kusura bakmayın. Uzlaşma istemiyoruz.
Lo siento, no hay trato, ¿ de acuerdo?
Hayır, tüm telefonu baştan ayarlamak istemiyoruz.
No, no queremos resetear todo el teléfono
Bunun Dr. Brennan'ın üzerine kalmasını istemiyoruz yoksa düğün gerçekleşmeyecek.
No queremos que esto acabe en manos de la Dra. Brennan porque si no, no habrá boda.
Yemeğe geç kalmak istemiyoruz. - Evet.
- No queremos llegar tarde a cenar.
Başka kimsenin canı yansın istemiyoruz.
Simplemente no queremos que hayan más víctimas.
Henüz ölmesini istemiyoruz.
Ese es el problema.
Bizler enerjiyi boşa harcamak istemiyoruz.
No queremos desperdiciar la energía.
Gitmeni istemiyoruz.
Nosotros no queríamos dejarte.
Zarar vermek istemiyoruz.
No queremos hacerte daño.
Bay Chan, sana zarar vermek istemiyoruz ama vermek zorundayız.
Sr. Chan, no queremos hacerte daño pero tenemos que hacerlo.
Çalıntıysa istemiyoruz.
Si es robada no la queremos.
Ses istemiyoruz tepeden.
No queremos parecer protectores.
Anlıyorum, biz de senin tutsak bir yaratıcı olmanı istemiyoruz, ve bu yüzden kaydını yapmak istiyoruz.
Lo entiendo, y tampoco queremos que seas un rehén creativo, por eso queremos producir vuestro disco.
Bir kinciyle tezahürat yapmak istemiyoruz.
No queremos animar con una envidiosa.
- Gerekli bir önlem. Uzaylı herhangi bir şeyin yanlış ellere geçmesini istemiyoruz.
No queremos nada alienígena en manos equivocadas.
- Seni burada istemiyoruz artık.
Ya no te queremos aquí.
Her zamanki ücretinizi ödeyeceğiz, sağduyunuzdan başka bir şey istemiyoruz.
Le pagaremos lo habitual, y no pediremos nada más que su buen juicio.
Ayrıca medyada duyulsun istemiyoruz. Anlatabildim mi?
Sí, pero no estamos particularmente encariñado con el ruido en los medios. ¿ Ves?
İkimiz de binmek ya da seyretmek istemiyoruz.
Ninguna de nosotras va a montar, per se.
Çok küçük yerler içinde sıkışıp kalma istemiyoruz.
No queremos quedar atrapados en algún lugar demasiado por debajo.
- Senin itiraf etmeni zaten istemiyoruz.
- No queremos que confiese, ¿ verdad?
Özür dilerim biz, biz çiğ çiğ yenmek istemiyoruz.
Lo siento, nosotros no... no queremos ser pateados también
Tabi ki Javier'in gitmesini istemiyoruz.
Obvio no queremos que Javier se vaya.
Sitenin tamamına resmi uyarı istemiyoruz, Sayın Yargıç,... yalnızca müvekkilimizi küçük düşüren bir konuya karşı istiyoruz.
No estamos pidiendo una orden contra toda la web, Señoría, solo una sección de la web, una sección - que desacredita a nuestro cliente.
Biz onlardan kendileri haricinde başkalarını kontrol etmelerini istemiyoruz.
No estamos pidiendo que controlen a nadie a parte de a ellos mismos.
-... geri döndürmesini istemiyoruz.
Vale.
- Şampanya istemiyoruz.
Bueno, no necesitamos vino.
Şampanya da istemiyoruz.
Tampoco necesitamos champán.
istemiyorum 1125
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemez 58
istemezdim 19
istemeden oldu 60
istemiyor musun 270
istemedim 58
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemez 58
istemezdim 19
istemeden oldu 60
istemiyor musun 270
istemedim 58