Işimi traduction Espagnol
11,595 traduction parallèle
Bulaşıkları bir süre becerdim ama deneyimsiz çıktılar. Ben de işimi mastürbasyonla hallettim.
Bueno, lo hice un tiempo, pero eran inexpertos así que terminé frotando a uno.
Bilirsin, çıktığım kızın benim kapattığım bir dosyadaki ifadesini geri çekeceğine dair bir uyarıda bulunması, bunun benim işimi nasıl etkileyeceğini anlaması hoş olurdu.
Ya sabes, un poco de aviso de que la chica con la que estoy saliendo se va a retractar de una declaración que hizo para un caso que yo cerré podría estar bien, viendo cómo esto podría afectar a mi trabajo.
Sana benim aile işimi anlatayım.
Déjame hablarte sobre mi negocio familiar.
Ben sadece işimi yapıyorum Bay McKinley.
Estoy haciendo mi trabajo, Sr. McKinley.
Ben işimi yapıyorum Stiles.
- Estoy haciendo mi trabajo, Stiles.
Senin gibilerin ülkemde yaşaması yetmiyormuş gibi işimi kesiyorsunuz bir de.
Ya es suficientemente malo que tu gente tenga que vivir en mi país, para que también os metáis en mis negocios.
Havaalanına gitmeden önce hastaneye uğrarım. Boş bir oda bulup devam edebiliriz. İş yerinde işimi yapmam gerek.
Podría pasar por el hospital antes de llegar al aeropuerto, y podríamos encontrar una habitación de descanso vacía y... Tengo trabajo que hacer en el trabajo.
Evet, bu epey işimi görür.
Si. Eso va a salir muy bien.
- Bu işimi görebilir.
- Bueno, eso podría encajar.
Duygularım işimi asla etkilemez.
Mis sentimientos no afectan mi trabajo.
Daha yeni işimi kaybettim.
Digo que ya no tengo trabajo.
Benim işimi yapmak istermisin?
¿ Quieres hacer mi trabajo?
Onlar, annemi vurdu, yani... Neyse, ben işimi yaptım.
Le dispararon, así que... de todas maneras, hice mi trabajo.
... hakediyordum. Pis kokulu bir banyoda beş dakika içinde işimi halletmeliydim. ... güvenli olduğu için orayı seviyordum.
Desear mis cinco minutos en un baño sucio y apestoso porque era seguro.
Sen bana bir şeyler anlatmazsan işimi yapamam. Kürtaj için sadece bir kaç hafta bekleyebilirsin.
No estaría haciendo mi trabajo si no te dijera que si pudieras esperarte un par de semanas para
- Bana işimi nasıl yapacağımı mı söylüyorsun?
¿ Me estás diciendo cómo hacer mi trabajo?
Seninle konuştuğum için işimi kaybedebilirim.
Podría perder mi trabajo solo por hablar contigo ahora.
Madem benden o kadar korkuyordun neden bıçağı saplayıp işimi bitirmedin?
Si estabas tan asustada de mi, ¿ por que no me clavaste el cuchillo y terminaste con eso?
Hemen işimi bitirip çıkarım ben.
Solo terminaré aquí, y te dejaré tranquila.
Anlarsın ya, ben işimi yaparken tıpkı makine gibiyimdir.
Tienes que entender, cuando estoy haciendo negocios, Soy como una máquina.
Bunun için işimi bile kaybedebilirim ama bir fotoğraf çekebilir miyim?
Lo siento, puede que pierda mi empleo por esto, pero, ¿ puedo sacar una foto?
- Sadece işimi yapıyorum.
- Sólo hago mi trabajo.
Üzgünüm doktor, sadece işimi yapmaya çalışıyorum.
Lo siento, doctora, sólo hago mi trabajo.
Bedel, sadece değer düşmesinden meydana geldi çünkü piyasa tutuklanıp işimi yapamayacağımdan korktu.
El precio está cayendo solo porque el mercado tiene miedo. Me arrestarán y no podré hacer mi trabajo.
Rahatla ve ben de işimi yapayım.
Muy bien. Relájese y permítame hacer mi trabajo.
Bırakta işimi yapayım.
Déjame...
Pekâlâ, yarın işimi bitirir bitirmez, akşama geleceğim.
Está bien. Debo ir a completar mi tarea, mañana a la noche volveré..
Tabii ki işimi başka yerde yaparım.
Por supuesto a él, lo mataré.
Sadece işimi yaptım.
Solo estoy haciendo mi trabajo.
İşimi bitirmesi için akıl hocalığı yaptığım diğer kişiler Gacy, Ramirez ve o gey Dahmer bunun yanında hepsi amatör kalır.
Los otros a los que quise educar para que terminen mi labor Gacy, Ramírez, el maricón de Dahmer son aficionados comparados con éste.
İşimi buraya taşımayı düşünüyorum.
Estoy pensando en traer aquí mi negocio.
İşimi yapmak için...
Haciendo...
İşimi bitirmemi bekle, ben de onunla gideyim.
¿ Por qué no me dejas acabar y voy con él?
Bir isimi var mı?
Ni idea.
İşimi kötü etkiler.
Malo para el negocio.
Damarlar ve sinirler sağlam. İşimi bitirdiğim zaman büyük olasılıkla kendinizi bu durma sokmadan önce her ne yapıyorsanız yapmaya devam edebileceksiniz.
Tus vasos y nervios están intactos, así que es muy probable que cuando haya terminado, puedas volver a hacer de inmediato lo que sea que estuvieras haciendo antes de meterte en este lío.
İşimi bıraktım.
Dejé mi trabajo.
İşimi iyi yapmak, insanlar tarafından ciddiye alınmak için çok uğraşıyorum.
He estado luchando tanto solo para que me tomaran en serio, para hacer bien este trabajo.
İşimi yaparken işe yarıyor ama randevuda çok uygunsuz kaçtı.
Solo, quiero decir, es muy efectivo en el trabajo. Es totalmente inapropiado en una cita.
İşimi neden kaybettiğimi biliyor musunuz?
- ¿ Sabe por qué he perdido mi trabajo?
Eski işimi teklif ettiler.
Igual que en PST.
İşimi yapamayacağım kadar değil.
No a tal punto que no pueda hacer mi trabajo.
- Bu işimi etkilemiyor.
No influencia mi trabajo.
Çocuk doğurmakla ilgilenmiyorum. İşimi çok fazla etkiler. Ve bununla baş edebileceğimden emin değilim.
No estoy interesada en la maternidad, interferiría demasiado con mi trabajo... y dudo que pudiera con ello.
İşimi gerçekten seviyorum.
Me gusta mi trabajo.
İşimi kolaylaştırdı.
Lo hicieron fácil.
Kesin işimi bitirecek
Sin embargo, hace su trabajo.
İşimi seviyorum.
Me encanta mi trabajo.
İşimi bölmen için bir sebep göremiyorum.
- No necesito esta distracción.
İşimi nasıl daha hızlandırabilirsin, biliyor musun, Jamie?
- ¿ Sabes qué garantiza que esto vaya más rápido, Jamie?
İşimi yapmak istiyorum.
Sólo quiero hacer mi trabajo.