Karnım acıktı traduction Espagnol
280 traduction parallèle
- Karnım acıktı anne.
- Tengo hambre, mami.
Karnım acıktı.
Tiene mucha hambre.
Karnım acıktı.
Estoy hambriento.
Gidelim Paulo. Karnım acıktı.
- Vámonos, tengo hambre.
Karnım acıktı.
Tengo hambre.
Karnım acıktı Tony amca.
Tengo hambre, tío Anthony.
- Karnım acıktı, John.
- Tengo hambre, John.
Benim de karnım acıktı.
Por eso estoy hambrienta
Sadece karnım acıktı. Bu yüzden buraya geldim.
Por eso vine.
- Karnım acıktı!
- Tengo hambre.
Pekala, karnım acıktı!
A quién le importa. ¿ Qué tienes de comer?
Karnım acıktı.
- Tengo que comer algo.
Nedense karnım acıktı.
Me está entrando hambre.
- Sinirlerim çok gergin. Karnım acıktı.
- Estoy histérico del hambre que tengo.
Teşekkür ederim. Karnım acıktı.
Tengo mucha hambre.
Karnım acıktığı zaman yerim, kimsenin keyfini beklemem.
Comer, si hay hambre, sin esperar a nadie.
- Karnım acıktı!
- ¡ Tengo ganas de comerlo!
Anne, karnım acıktı.
Tengo hambre. - ¿ Qué?
Şimdi benim de karnım acıktı.
Ahora tengo hambre.
Karnım acıktı.
Busca a tus amigos. - Tengo hambre.
Karnım da acıktı doğrusu.
¿ Sabe? Tengo hambre.
Karnım çok acıktı!
Oh... ¡ qué hambriento estoy!
Karnın mı acıktı?
- ¡ Tiene hambre!
Karnım çok acıktı. Yardım edebilir miyim?
Tengo hambre.
Ufacıcık bir yiyecek parçası bile yok burada. - Çok acıktım, karnım ağrıyor.
No hay ni una pizca de comida aquí.
Temiz hava karnımı acıktırıyor.
El aire fresco me da hambre.
Karnım açıktı. Gidip bir şeyler yiyeceğim.
Tengo hambre, voy a bajar a comer.
Seyretmesi bile karnımı acıktırıyor.
Con sólo verla me entra hambre.
Mis gibi kokuyor. Karnım da öyle acıktı ki.
Ah, mama. ¿ Papa no ha vuelto todavía?
- Karnım acıktı.
- Tengo hambre. ¿ Hay algo de comer?
Karnın mı acıktı?
¿ Quieres comer algo?
Karnın acıktı mı?
¿ Tienes hambre?
Hay aksi dostum, karnım çok acıktı.
Mierda, viejo, estoy tan hambriento. Estoy volado.
Aptal kitabın karnımı acıktırdı.
Tu libro de "tonterías" me está levantando el apetito.
Bütün bunları konuşarak, karnımı acıktırıyorsunuz.
Toda esta charla acerca de comer me abrio el apetito.
Benim karnım acıktı.
Tengo hambre.
Karnım da acıktı.
También tengo hambre.
Sizin aç karnınızı doyurmaktan bıktım.
Estoy harta de hacerlo.
- Ne? - Karnım gerçekten çok acıktı.
- Tengo mucha hambre.
O kadar kadınla konuşmak karnımı acıktırdı.
Hablar con todas esas mujeres te abre el apetito.
Karnımız acıktı. Biraz yemeğe ne dersin?
Tenemos hambre. ¿ Nos traes algo de comer?
- Sana gelince... bu heyecan biraz karnımı acıktırdı.
- Y usted... con tanto nerviosismo, siento un poco de apetito.
Sanırım biraz karnım acıktı.
Debo tener hambre...
Oh, karnın acıktı mı?
¿ Almorzaste?
Karnımı acıktırıyorsun.
Me estás dando hambre.
Karnımı da acıktırdı.
Hasta desarrollé un gran apetito.
Kahramanlık karnını acıktırdı mı?
¿ A ti te ha abierto el apetito?
Evlat, mide ameliyatı izlemek karnımı acıktırdı.
MAPACHE VIVE EN DEPÓSITO ¡ PRUEBA! Caramba, ver esa cirugía de estómago me dio hambre.
- Karnım çok acıktı.
- Tengo hambre.
- Karnım acıktı.
Tengo hambre.
Karnım fena halde acıktı.
Tengo unas ganas de comer de la puta madre.