Konuşmamız gerekiyor traduction Espagnol
1,451 traduction parallèle
Konuşmamız gerekiyor. Sadece siz ve ben.
- Tenemos que hablar.
Konuşmamız gerekiyor, Bay Queen.
Tenemos que hablar, Sr. Queen.
Konuşmamız gerekiyor.
Necesito hablar con usted.
Sanırım bu konuda kesinlikle konuşmamız gerekiyor.
Creo que tenemos que hablar de esto.
Konuşmamız gerekiyor.
Tenemos que hablar.
Bizim için değil. Bu formülün buz pateninde hangi figür için yazıldığını bilen biriyle konuşmamız gerekiyor.
Bueno, para nosotros no... necesitamos hablar con alguien que sepa para que... movimiento de patinaje, está hecha esta fórmula...
Sizinle konuşmamız gerekiyor.
- Necesitamos hablar contigo.
İşte bu yüzden onunla konuşmamız gerekiyor.
Exactamente por eso necesitamos hablar con él.
Dinle Aaron, seninle sonra konuşmamız gerekiyor.
Escucha, Aaron, te volveré a llamar.
Babanla benim, seninle konuşmamız gerekiyor.
Papá y yo tenemos que hablar contigo.
Babaanne, konuşmamız gerekiyor.
Abuela, tenemos que hablar.
Orson, konuşmamız gerekiyor.
Orson, necesitamos hablar.
Seninle o gece neler olduğunu konuşmamız gerekiyor.
Necesitamos hablar contigo sobre lo que pasó la noche del tiroteo.
Seninle bundan sonra olacakları konuşmamız gerekiyor.
No sé cual de los dos es peor. Mamá, tenemos que hablar de lo que va a pasar contigo cuando no esté.
Bence konuşmamız gerekiyor.
Creo que tenemos que hablar.
Seninle gerçekten konuşmamız gerekiyor. Dostum, lütfen.
Simplemente necesito hablar contigo.
Annen ve benim, sadece bir dakikalığına konuşmamız gerekiyor,... tamam mı?
Um, Mami y yo, sólo necesitamos un minuto para hablar, ¿ de acuerdo? ¿ Sí?
Bence babası etrafta yokken bu çocukla konuşmamız gerekiyor.
Creo que necesitamos hablar con ese chico cuando su papá no esté.
Ama ne zaman sesindeki o "Konuşmamız gerekiyor" tonunu duysam, önceden yapılacak bir özür dilemenin zararı olmadığını düşünürüm.
Pero cada vez que oigo el tono de "tenemos que hablar" en su voz, me imagino que una disculpa anticipada no puede herir a nadie.
Konuşmamız gerekiyor. Açabilir misiniz?
¿ Puede abrir la puerta?
Seninle Curtis Peck hakkında konuşmamız gerekiyor.
Necesitamos hablarte sobre Curtis Peck.
Konuşmamız gerekiyor.
Necesitamos hablar.
Konuşmamız gerekiyor.
¡ Tenemos que hablar!
Winifred Bagnall ve Pauline Fosil, konuşmamız gerekiyor.
Winifred Bagnall y Pauline Fósil, quédense para hablar conmigo.
Hemen bölgedeki ajanlarla konuşmamız gerekiyor.
Pero tenemos que hablar con los agentes en el lugar, de inmediato.
Konuşmamız gerekiyor.
- Necesitamos hablar.
- Konuşmamız gerekiyor.
- Necesitamos hablar.
Hepiniz burada olduğunuza göre, asıl hastanız hakkında konuşmamız gerekiyor.
Como están todos aquí, tal vez deberíamos hablar de su paciente real.
Lia, konuşmamız gerekiyor.
Lia, tenemos que hablar.
Seninle konuşmamız gerekiyor.
Necesitamos charlar.
Ama bizim konuşmamız gerekiyor.
Pero creo que deberíamos hablar. Espera.
Çocuklar bize müsaade eder misiniz? Babanızla biraz konuşmamız gerekiyor.
Chicos disculpennos, debo hablar con su padre.
Kardeşinle konuşmamız gerekiyor.
Tenemos un asunto con su hermano.
Konuşmamız gerekiyor.
Solo me gustaria hablar.
Bunu neden şimdi konuşmamız gerekiyor?
¿ Por qué hablar de esto ahora?
Zoe, seninle olacaklar hakkında konuşmamız gerekiyor.
Zoe, tú yo tenemos que hablar acerca de lo que va a pasar.
Zoe, bir konuda konuşmamız gerekiyor.
Zoe, tenemos que hablar.
Seninle konuşmamız gerekiyor, erkek erkeğe...
Ud. Y yo tenemos que hablar... de hombre a hombre.
Seninle konuşmamız gerekiyor.
- Tú y yo debemos hablar.
Hayır, bu konuyu konuşmamız gerekiyor.
No, no, no. Hay que tratar este tema.
Bay Dulberg, konuşmamız gerekiyor.
Quiero ocnversar con usted Sr. Dulberg creo que necesitamos hablar
İşin hakkında konuşmamız gerekiyor.
Tenemos que hahblar sobre tu trabajo.
Belki de başkalarıyla konuşmamız gerekiyor.
Quizá deberíamos hablar con alguien más.
Konuşmamız gerekiyor.
Tengo que hablar contigo.
Neden burada konuşmamız gerekiyor anlamıyorum.
No veo por qué tenemos que hacerlo aquí.
Sadece konuşmamız gerekiyor.
Sólo necesitamos hablar.
- Konuşmamız gerekmiyor mu? - Gerekiyor mu?
- ¿ No te parece que deberíamos hablar?
Onunla yalnız konuşmam gerekiyor.
- Sí. Necesito un momento con él, ¿ de acuerdo?
Konuşmamız ya da başka bir şey yapmamız gerekiyor mu?
¿ Deberíamos hablar o algo?
Bazı şeyleri konuşmamız gerekiyor.
Espérame para cenar porque quiero que hablemos de algo.
County General'den arıyorum. Ona test sonuçlarını aldığımı söyler misiniz? Hakkında konuşmamız için gelmesi gerekiyor.
Llamo de parte del County General puede decirle que tengo sus resultados del laboratorio y que necesita venir a verlos?
gerekiyor 29
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşmak istemiyor musun 16
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuş benimle 497
konuşmuyoruz 17
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşmak istemiyor musun 16
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuş benimle 497
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43