English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ K ] / Korktum

Korktum traduction Espagnol

4,960 traduction parallèle
FBI. Çok korktum.
Estoy temblando.
Ali, demin parkta çok korktum. Çok ileri gittim.
Ali, he tenido tanto miedo antes en el parque, me he ido lejos.
Çok korktum.
Estaba espantado.
Çünkü sahip olduğumuz bilgilerin tekrardan ortaya çıkacağından korktum
Porque estaba preocupado de que si tuviéramos un informante, entonces el extracción también estaría comprometida.
Korktum!
Yo tenía miedo.
Ben epey yaklaşmıştım fakat dışarı atılmaktan korktum ve vazgeçtim.
Estuve cerca, pero no quise quedarme a la mitad ahí y tener a la administración echándome o algo. Estoy tan tensa.
Çok tehlikeli. FBI'ın beni takip edeceğinden, bunun sicilime işleyeceğinden korktum.
Es demasiado peligroso, y tenía miedo de que el FBI fuera a localizarme o a un rastro de papel.
Anladık işte. Önce Derek anladı tabii. Benim anlamam biraz daha uzun sürdü çünkü korktum.
Ya sabes, Derek lo supo primero, por supuesto... porque es Derek, y a mí me costó un poco más... porque estaba asustada.
Ama korktum abi.
Pero me entró el pánico.
Çünkü korktum, tamam mı?
Porque tengo miedo, ¿ de acuerdo?
Çok korktum.
Gran cosa.
Yemek üstüme dökülür diye de korktum.
Y luego temía derramar algo en mi ropa.
Beni hiç affetmeyeceğinden korktum. Bu yüzden hiç denememeyi yani kolay yolu seçtim.
Temía que nunca me perdonara, así que acabé tomando el camino fácil, que es no intentarlo.
405'teki zincirleme kazadan korktum da.
Estaba preocupado por el atasco en la 405.
Sana söyleyip de tekrar başlamaktan korktum.
Bueno, estaba asustada de que si te llamaba, empezaría de nuevo.
Uyuyakalmaktan korktum da.
tenía miedo de quedarme dormida.
Çok korktum ya.
Me has acojonado.
Korktum çok.
Me asusté...
Komodinden bir silah çıkardı ve ben de çok korktum.
Coge una pistola de la mesita, y entré en pánico.
Hayatta kalamayacağından korktum.
Al entrenar, temía no soportarlo.
Partinin yüzüstü bırakmasından korktum.
Temía ser abandonado por el Partido.
Korktum.
Estaba asustada.
O kadar korktum ki adamın peşine düşemedim.
Estoy muy asustada. Muy asustada. No puedo perseguirlo.
- Korktum...
- Tenía miedo...
Korktum şerif.
Estaba asustado, sheriff.
" Kendimden korktum.
Tengo miedo.
Çok korktum.
Estaba muy asustado.
Çok korktum. Kafam karıştı.
Estaba asustada, confundida.
Bana bir şey yapacak diye çok korktum.
Realmente sentí que iba a hacerme daño. Quédate conmigo.
Çok korktum!
No. ¡ Yo estoy horrorizada!
İşe gelmeye korktum.
Me asustaba venir a trabajar.
Anne, ben korktum kendime izin , şimdi, şu an düşünün ve
Mama, he temido el permitirme pensar en este momento y, ahora,
İyi, iyi. Tuhaf bir şey olabileceğinden korktum.
Bien, bien, yo tenía miedo de que podría ser algo raro.
Şimdi korktum işte.
Ahora estoy muy aterrorizado.
Bir şey benimle oynuyor..... diye düşünerek, korktum.
Tenía miedo y creía que... Algo estaba jugando conmigo.
O koridorda kapana kısıldığımızda hayatımda hiç olmadığı kadar çok korktum ve aptal gözlüklerimi dahi bulamadım.
Arrinconado en aquel recibidor, nunca en mi vida he estado tan asustado, y ni siquiera podía encontrar mis estúpidas gafas.
İşleri berbat ettiğimden korktum.
Tenía miedo de que hubiera estropeado todo.
korktum.
Tengo miedo.
Korkmuştum, öleceğimden korktum.
Yo tenía miedo, aterrorizado.
Küçük kıza baktım ve çok korktum.
Miré a la niña y no estaba asustado.
Maskeli balodaki o gün yaşanan gerginlikten sonra sinirli ve asabi bir tip olduğumu düşünmenden korktum.
Estaba preocupado de que pensaras que era un loco luego de lo que sucedió en la fiesta de disfraces.
Yani, hayatım boyunca iğneden korktum.
No puede despedirla. Las agujas me asustaron toda mi vida.
Sahiden de orada birisi olabileceğinden korktum.
Me asustaba pensar que realmente había algo aquí.
Birlikte mutlu olabilmek için bir sansimiz vardi ama ben korktum.
Tuvimos una oportunidad de ser felices juntos, pero tenía miedo.
Bir an, Fatty Finn'in keçisi Hector'u zamanında bulamayacağından korktum.
Durante un momento, tuve miedo de que Fatty Finn no fuera a ser capaz de encontrar a su cabra, Hector, a tiempo.
Beni vuracağından korktum.
Estaba preocupada de que me dispararas.
Ben, ben korktum.
Yo, yo me sobresalté... me caí.
- Geri gelmezsiniz diye korktum.
Tenía miedo de que no volvieras.
Bu sefer çok korktum.
Esto me está asustando.
hemde çok korktum... baban gittiğinde.
Tu padre se ha ido.
Çok korktum.
Estoy asustado

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]