English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ K ] / Kıskaç

Kıskaç traduction Espagnol

434 traduction parallèle
Bildiğiniz gibi, tüm ıstakozlarda iki büyük ön kıskaç vardır.
Verá, toda langosta, como sabe, tiene dos grandes pinzas.
Bir kıskaç çok ağırdır ve keskin olmayan dişler taşır bu enerjik kıskaçtır, öteki daha küçüktür ve keskin dişlere sahiptir...
Una es pesada y tiene dientes romos... es para defensa, y la otra es pequeña y con dientes afilados...
- Kıskaç.
- Pinzas.
Kıskaç ver. - Fielding yapamaz.
Dame una abrazadera.
Normandiya çıkarmasıyla birlikte düşünüldüğünde kuzeye ilerlenerek Hitler Almanyasını her taraftan sıkıştırmak. Diğer bir deyişle, 3. Reich'ın ümüğünü sıkacak bir kıskaç hareketi.
Anvil estaba destinado a comenzar el movimiento de pinza en la Alemania de Hitler desde todos los lados - el movimiento de pinza eso era para exprimir el Tercer Reich seco.
İki kıskaç birliği Romenleri yarıp Kalach'ta birleşecekti.
Sus dos "duro" cruzaría Rumanos y se unen en Kalach.
Ama metal bir kıskaç kullanıp, lokal bası uygulayarak sinirsel iletiyi bloke edip beş... altı saniyeliğine gerideki sinir köklerini şişirirsek acaba ne olur?
Veamos qué pasa si bloqueamos el impulso nervioso sólo con presionar en cierto punto, cosa que puede realizarse colocando una simple abrazadera de metal justo en la protuberancia de las raíces nerviosas posteriores durante, digamos... cinco o seis segundos.
Seni çıkarabilmek için kıskaç kullanmak zorunda kalmışlardı.
Tres hijas, menudo parto el tuyo. Con fórceps te tuvieron que sacar.
- Kıskaç.
- Grampa.
- Kıskaç.
- Gracias. - Zarpas.
- Kıskaç.
- Zarpas.
Erica, bir kıskaç al.
Erica, una zarpa para ti.
Kıskaç harekatı.
Se llama movimiento de tenazas.
Kıskaç serbest kaldığında, içinizdeki balon söner.
Cuando suelte la pinza. el globo que lleva dentro se desinflará.
Her neyse, Hırsızlık Masası Güney Dade bölgesinde... hırsızlara karşı bir kıskaç operasyonu düzenliyor.
Los de Robos llevarán a cabo un operativo... para frustrar robos en Dade Sur.
O ve Zito Güney Dade'deki hırsızlık kıskaç operasyonunu yapıyorlar.
Él y Zito trabajan en un operativo en Dade Sur.
Bir kıskaç hareketi 17. Avrasya donanmasının yüzen kalelerinin kapsamını geliştirdi.
Se ha desarrollado una maniobra de pinza... con las fortalezas flotantes de la 17ª Flota de Eurasia.
Pekala, öyleyse şöyle devam edeyim : Gelen emirler doğrultusunda, saat 08 : 00'da, kıskaç harekatı için ilerlememiz emrediliyor.
Bien, pues iba diciendo que recibimos órdenes de avanzar a las 8 de la mañana
Kıskaç. Kıskaç.
Pinzas.
- Kıskaç.
¡ Fórceps!
- Bu klasik bir kıskaç operasyonu.
Es el clásico movimiento de cangrejo.
Kıskaç!
¡ Grapa!
İki tane büyük kıskaç görüyor musun?
¿ Ves dos grandes abrazaderas?
Kıskaç.
Pinzas.
Keşke bir çift keskin kıskaç olsaydım.
`Debí haber sido un par de pinzas raídas.`
Kıskacınız yok mu?
¡ Vaya manera de llevar el hielo!
Bu kıskacın içine nasıl girdim ben?
¿ Cómo entré en esta carrera de locos?
İlk olarak, bombayı tutması için kıskacı yerleştireceğim sonra da Stuart'ın yaptığı gibi anahtarla üzerinde çalışacağım.
Primero, probaré a sujetar la bomba con las abrazaderas... y manejarla con la llave inglesa, como hizo Stuart.
İlk kıskacı yerleştirdim.
Bueno, lo primero está listo.
" İkinci kıskacı takıyorum.
" Pongo la segunda abrazadera.
Yunan kıskacı için harika bir pozisyon.
A esto se llaman un golpe de tijeras griegas. Suéltame
- İki damar kıskacı lazım ve atar damar dikişi.
- Necesitaré dos pinzas vasculares y sutura arterial.
Bana kıskacı verir vermez gömlek ve eldiven giydir. Tamam mı?
En cuanto me des las pinzas, quiero la bata y los guantes. ¿ Entendido?
Durumun acımasız kıskacında ne ürktüm ne de yüksek sesle ağladım
... en las garras malignas de la fortuna, no me he estremecido ni gritado.
İşte, dört kıskacı da yerine oturttular.
Por fin... Han acabado de fijar los cables.
Kıskaç.
Rápido.
- Şimdi kıskacı alıp onu çıkar.
- Toma la abrazadera y sácalo.
Son aldığımız bilgilere göre sevgili Challenger'ımız kötülerin kıskacından kurtulmuş durumda. Aynasızlar fena çuvalladılar.
Según las últimas noticias, nuestro Challenger, el alma libre, acaba de romper el anillo del mal que los malvados habían formado.
Bu, yengeçtir... onu böyle tutarsan kıskacıyla seni yakalayamaz.
Un cangrejo... no puede picarte si lo tomas así.
Sıskacık, gözlüklü.
- Con gafas, delgado. - Mira qué delgado estaba.
Tehlike Kıskacı.
¡ Las tenazas de emergencia!
Tehlike Kıskacım hayatımı kurtardı.
¡ Me salvaron las tenazas!
- Kıskaç getir, Tanrı aşkına!
¡ Llévenselo de aquí!
Evet, eskiden senin olduğun gibi sıskacık bir şeydi.
Era una presumida delgaducha, como eras tú antes.
20 kg yengeç kıskacı marine eden bir kadına bunu asla söyleme.
Nunca asustes así a alguien que esté preparando 50 libras de cangrejo.
- Kıskaç!
¡ Fórceps!
Biz bu masum kızı, o şeytanın kıskacından kurtarmaya çalışıyoruz.
Es a esta inocente a la que intentamos salvar de las garras de este malvado.
- Kıskaç.
Pinza vascular.
Kral bu kadının kıskacındayken çaresiz.
El Rey está desarmado entre las garras de esa mujer.
Göbek kıskacı.
Pinzas.
Kıskacı kullanacağız.
Prepárese para ser recogida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]