Kızgın değilim traduction Espagnol
1,147 traduction parallèle
Hayır, kızgın değilim, Steve.
No estoy enfardada, Steve.
Hiç kızgın değilim.
Te prometo que no Io estoy.
- Sana kızgın değilim.
- No estoy enfadado.
Sana kızgın değilim.
No estoy cabreado contigo.
Kavgacısın, ama sana kızgın değilim. Seni seviyorum.
Tú eres combativo, pero te quiero.
Elbette kızgın değilim.
Claro, no estoy loca.
Elbisemi yırttığın için sana kızgın değilim.
No estoy enfadada por lo del traje.
Sana kızgın değilim.
No estoy enfadada contigo.
- Annene kızgın değilim.
- No estoy enfadado con mamá.
Hayır, hayır. Ona kızgın değilim.
No, no estoy enfadada con él.
Bak sana kızgın değilim. Umarım karını bulursun.
Y... sin rencores Sr. Ojalà encuentre a su esposa.
Kızgın değilim.
No estoy enojado.
Yani söylediysen de sana kızgın değilim. Sadece bilmek istiyorum.
Aunque fuera así, no me enfadaría contigo... pero tengo que saberlo.
Hayır, ben sana kızgın değilim.
No, no lo estoy... no lo estoy... No estoy enojada contigo.
- Sana kızgın değilim.
No estoy enfadada contigo.
Yapma, sana kızgın değilim dedim.
- Basta. No estoy enfadada.
Kızgın değilim.
¡ No estoy enojada!
Kızgın değilim.
No estoy enojada.
Kızgın değilim sana.
Bueno, estoy molesto por ti.
Hayır... kızgın değilim.
No, no estoy enfadada.
D'Artagnan, sana kızgın değilim.
No estoy enojado con vos.
Sana kızgın değilim Richard.
No estoy enojado.
- Kızgın mı? Hayır kızgın değilim.
- Sé que estás enojado.
Kızgın değilim, benim sadece kafam karışık.
No estoy enojado, sólo estoy confundido.
Sana kızgın değilim. En azından şu anda.
No estoy enfadado contigo, Michael.
Sana kızgın değilim.
No, no estoy enfadado contigo.
Kızgın değilim, çocuğum.
- ¡ Oh! No estoy enfadada, hija.
Kızgın değilim.
- No estoy enojada.
Sana kızgın değilim.
No estoy molesto contigo.
Yine de kızgın değilim.
Aunque nunca me enojo.
- Hayır, kızgın değilim. - Sadece... Tepem attı.
- No me enojé, me emperré.
- Bana kızgın değilsin değil mi? - Sana kızgın değilim.
- ¿ No estas enojado conmigo, verdad?
Para her şeyin yerini tutmaz. Haydi, selam, kızgın değilim. Altı ay oldu kızını görmedin.
El dinero no lo es todo,... llevas seis meses sin ver a tu hija.
Beni evlatlık verdiğin için sana kızgın değilim.
No estoy enojado porque me dejaron en un orfelinato.
Kızgın değilim.
No estoy muy enfadada.
Sana kızgın değilim.
No estoy molesta por nada.
Şu şey hakkında bayağı düşündüm ve artık kızgın değilim.
He estado pensando mucho en esto... y, uh... ya no actúo mas como un loco.
Kızgın değilim.
- No, no estoy enojada..
Şunu şahsen söylemeye geldim. Size kızgın değilim.
Quería decirle que no le guardo rencor.
Sadece moda şovuna gitmek istemediğin için... annem sana kızgın. Cinsiyetçi değilim. Kızlar kazanır.
No es sexista, las chicas ganan.
- Kızgın değilim.
Trate de no estar tan enojada.
Kızgın falan değilim, sen kurcalayıp bulamayınca, havamı kaybettim.
No estaba enfadada. Tú ibas a tientas y yo estaba perdiendo las ganas.
Barbekü yapıyor olabilirdim. Ama kızgın değilim.
Pero no estoy loco.
Sana kızgın olmalıyım ama değilim.
¿ Eddie?
Artık kızgın değilim.
Ya no estoy más enfadado.
Kızgın olduğun ben değilim. Sensin.
No soy yo con quien estás enojado ; eres tú.
- Kimseye kızgın değilim.
Con nadie.
Kızgın falan değilim ben. - Öyle mi?
Yo no estoy enojada.
Hayır lütfen, bunu yapmak zorunda değilsin kızgın ya da incinmiş değilim.
No tienes que decir nada. No estoy enojada, ni herida.
Dureena kızgınlığının sebebi beni dünyana olanların bir temsili olarak görmenden. Ama sorumlusu ben değilim.
Dureena, está enfadada conmigo porque me ve como símbolo de su mundo desaparecido pero no soy responsable.
- Öyle mi? Çünkü kızgın demirlerle işkence yapan biri değilim.
Porque no soy el que tiene clavados los pinchos ardiendo.