Mi dedin traduction Espagnol
3,354 traduction parallèle
Uzun sürmez mi dedin?
Dice que no tardará, ¿ verdad?
Harvey, birine adamın dibisin mi dedin?
Harvey, ¿ dijiste que alguien es el mejor?
Affedersin, böcek mi dedin yoksa?
Lo siento, ¿ dijiste "bicho"?
Biraz önce anti madde mi dedin?
¿ Has dicho antimateria?
Bana gudubet mi dedin?
- ¿ Dijiste que era un troll?
- Herkes para verdi mi dedin?
- ¿ Todos están poniendo dinero?
"Evet" mi dedin?
¿ Has dicho "sí"?
Bir şey mi dedin?
¿ Dijiste algo?
Plan hakkında bir şey mi dedin?
¿ Creíste que ese era todo el plan?
Özür dilerim ama sen biraz önce hibne mi dedin?
Lo siento, ¿ acabas de decir qué gilipollas?
Biraz önce ben mi dedin?
¿ Acabas de hablar en primera persona?
McQuenn mi dedin?
"¿ McQueen?"
Doksan metre mi dedin?
¿ Cien metros?
Doksan metre mi dedin?
¿ A cien yardas?
Nişanlına da böyle mi söyledin? Rusty ortadan kayboldu çünkü onu terbiye ettim mi dedin?
¿ Eso le dijiste a tu prometida, que Rusty desapareció porque lo disciplinaste?
Az önce bir şey mi dedin?
Disculpe. ¿ Acabas decir algo?
Ürünüme "tökez" mi dedin sen?
Llamaste a mi nene " recaída?
Evet mi dedin?
¡ ¿ Has dicho sí?
Evet mi dedin?
! ¡ ¿ Has dicho sí?
- Böyle mi dedin ona? !
- ¿ Le has dicho eso?
# Dursana. Bir şey mi dedin?
Espera. ¿ Has dicho algo?
- Bana biraz önce "Güzellik" mi dedin? - Seksi giysiler var mı üzerinde?
- ¿ Me acabas de llamar "nena"?
İki insan gibi mi dedin?
¿ Qué es eso de "una persona con otra persona"?
Luci'nin yaralanması tetikleyici mi dedin?
¿ Y tú piensas que el que Luci se lastimara fue el detonante?
Az önce Panthro'ya şaşkın ördek mi dedin?
¿ Le dijiste a Pantro, tontito?
Kramp dedin değil mi? !
Dijiste calambres, ¿ verdad?
Boynumun arkasını sıktın ve "bu işini görür" dedin.
Apretaste la parte de atrás de mi cuello, y dijiste "con eso tendrás".
Sen mi yağmur yağsın dedin? Birazcık.
Lo hicimos. ¿ Tu ordenaste esta lluvia?
Vertusair mi dedin? 718 numaralı uçuş mu?
- ¿ Dijiste Vertus Air?
- Dedin mi?
- ¿ Lo has hecho?
"Sen büyüyüp okula gidince baban doğum gününe gelecek" dedin.
Dijiste que cuando creciera y fuera a la escuela... papá regresaría para mi cumpleaños.
"Tanrı hiç böyle acı çekmemize izin verir mi" dedin?
¿ Qué tipo de Dios causaría tanto sufrimiento?
Bana mom-chued, dedin değil mi?
Me hiciste la fu mamá-chu, ¿ verdad?
Küçük kardeşime balta suratlı dedin
Le dijiste a mi hermano pequeño que él tenía cara de hacha.
Alicia, ben sana evimde bir yer teklif ettim, borç para önerdim,... sen ise bana her seferinde, "kendi başıma halletmek istiyorum" dedin.
Alicia, te ofrecí un lugar en mi casa, te ofrecí un préstamo, y siempre me dijiste, "quiero hacerlo por mí misma".
- Dedin ki, seni ofisime ben davet etmişim ve Peter hakkındaki raporu değiştirmeni istemişim.
- ¿ Dijiste, que te invité a mi oficina, y que intentaste que cambiara el informe - sobre Peter? - Sí.
Ona sahil şeridi boyunca bütün 71'i al dedin öyle değil mi?
Le pides que te lleve a la 71 todo el camino a la orilla, ¿ de acuerdo?
- O vahşi at binicisi dedin, değil mi?
¿ Dijiste que ere un jinete de monta, no?
Yetişkin bir kadının yüzüne bakıp "Onunki" mi dedin?
Mirastes a una mujer adulta a la cara y dijiste... y cito...
Sona birden "Berlin'de Karl-Heinz diye biriyle tanıştım" "kendisi profesörüm olur" "bir de Jochen adında bir torunun var" dedin.
Y de repente, "He conocido a un hombre en Berlín llamado Karl-Heinz, que resulta que es mi profesor, y tienes un nieto que se llama Jochen".
Ne dedin, 7 hazine mi?
¿ Qué ha dicho, 7 tesoros?
Masaya uzanıp Nick'e göbeğimden içki içirmek aldatmak olur mu, canım? - Ne dedin?
- No es engañar si me acuesto en el bar y dejo que Nick beba un trago de mi ombligo, ¿ verdad?
Dixon dedin değil mi?
Dijiste "Dixon", ¿ cierto?
Anlaşma yapmamız gerekiyor dedin, değil mi?
Quieres decir que tenemos que llegar un acuerdo, ¿ verdad?
Hayır. "O gece patlamış mısır yedik." dedin, değil mi?
No. Dijiste que tomamos palomitas esa noche, ¿ verdad?
- Madem hepimiz buradayız... 28 gramı 200 dolar. Birinin tavuğuna kışt dedin, değil mi?
Apretaste los pollos de alguien o algo así, ¿ cierto?
- Gelişmelerden haber et dedin mi? - Evet.
- ¿ Le dijiste a los de FLO que nos mantuvieran informados?
- Bir şey mi dedin?
- ¿ Has dicho algo?
"Mabel" mı dedin yoksa "kapı zili" mi?
¿ Has dicho "Mabel" o "timbre"?
- O zaman da her şey düzelecek dedin mi?
¿ Has dicho que todo iba a salir bien?
Neden "Benim güzel Shelby'im" dedin?
Ves, ¿ por qué has dicho "mi preciosa Shelby"?