Ne anlattı traduction Espagnol
2,388 traduction parallèle
Başka ne anlattın?
¿ Qué más le has dicho?
Valerie sana ne anlattı?
¿ Y qué te dijo Valerie?
Valerie sana ne anlattı?
¿ Qué te dijo Valerie?
Polislere ne anlattın?
¿ Qué le dijiste a los polis?
Bak, Cate sana ne anlattı bilmiyorum, ama...
Mira, no sé lo que Cate te ha dicho, pero...
Tanrım. Ne anlattı sana?
Oh, Dios. ¿ Qué te dijo?
Peki Valerie sana ne anlattı?
¿ Y qué te dijo Valerie?
Sana ne anlattı?
¿ Qué es lo que te dijo?
Bekleyin... anlattı mı? Size ne anlattı?
Un momento, ella les contó- - ¿ Qué les contó?
Addison'la konuştum bana anlattı sana ne anlattı?
Eh. He hablado con Addison. Me lo contó.
Onlara ne anlattın, John?
¿ Qué les dijiste, John?
Ne anlattın?
¿ Qué has dicho?
Ona ne anlattın?
¿ Qué le contaste?
Ne anlattın ona?
- ¿ Qué le contaste?
Ne anlattılar?
Sara! ¿ Qué te dijeron?
Kıza ne anlattığını söyle.
Dime lo que le dijiste a la niña.
Evet, ona ne anlattın, anne?
Sí, ¿ qué le dijiste, mamá?
Bu adam savcıya konuşuyordu, onlara ne anlattı bilmiyorum..... ama, artık konuşmayacak.
Entonces, este tipejo estaba hablando con la Fiscalía. No sé lo que les dijo, pero bueno, ya terminó de hablar.
Hedef hakkında sana ne anlattılar?
¿ Qué te han dicho sobre el objetivo?
Annen ne anlattı?
¿ Qué te contó tu mamá?
Şefin ne anlattığını bir dinleyelim.
Escuchemos lo que tiene que decir el jefe.
- Sana ne anlattı?
¿ Qué te ha dicho?
İnsanlara bu sefer ne anlattın?
¿ Entonces qué vas a decir a todos esta vez?
- Sana sormalı, ne anlattın o adama?
- Dime, ¿ qué le dijiste a ese tipo?
Onlara ne anlattın?
¿ Qué les dijiste?
Komşular sana ne anlattı?
¿ Qué dirán los vecinos?
Sana ne anlattı, Adelhelma?
¿ Qué estás diciendo?
Patronunuz ne anlattı size?
¿ Qué les dijo su jefe?
Bana ne anlattıysan onlara da anlat.
Dígales lo que me dijo.
Mağaralarda ne olduğunu hepsi biliyordu ve bir gün içlerinden biri dışarı çıktı ve gidip gerçek dünyayı gördü, geri dönüp diğerlerine anlattı.
Un día uno de ellos sale... y se va y... ve el mundo real, regresa y les cuenta a los demás.
O mektubun ne anlattığını bilme hakkına sahibim.
Tengo derecho a saber lo que decía la carta.
Ne yaptığını ve yapmaya devam ettiğini Valerie'ye anlattım.
Se lo conté a Valerie... lo que él había hecho y había estado haciendo.
Ne yaptığını anlattığımızda insanlar ne der?
¿ Qué dirá la gente cuando sepa de esto?
Ölümünün ne kadar kötü olduğunu anlattı.
Me digo que tuvo una muerte horrible.
Zack bana geldiğin de, ne olduğunu ve başına neler geldiğini anlattığın da, Bunu belki de yapabileceğimi sanmıştım. Ama Daniel ile bu konu hakkında konuştuk ve yapamayacağım.
Cuando Zack me contó lo que te habían hecho y todo lo que pasó después, pensé que podíamos hacer esto, pero Daniel y yo lo hablamos, y no puedo hacerlo.
Dawkins sana ne anlattı?
En realidad, es lo que me ha dicho Amy.
Ne, köpek yüzünden mi? Bana o işi anlattı.
¿ Qué, es por el perro?
Her ne olduysa ne olduysa olduğu gibi anlattım.
Sólo... Sólo le dije que pasó, eso es todo.
Ne diye anlattın ki bu saçmalığı şimdi?
¿ Por qué me cuentas estas pendejadas?
Bakın, onlara Bölüm'ü anlattığını gördük. Ama detaylardan bahsetmedi. Başka ne görmek istiyoruz?
Mira, la vimos cómo ella les contó acerca de la división, pero defendió su posición en cuanto a detalles.
Babam kardeşini ne kadar sevdiğini ve ailesine ona bakacağına dair söz verdiğini anlattı.
Mi papá habló de su hermano y de cuánto lo quería y que le prometió a sus papás siempre ocuparse de él.
Annem babamı ne kadar sevdiğini anlattı gücünü ve cömert yüreğini.
Mi mamá habló de lo mucho que amaba a papá por su fortaleza y buen corazón.
Yani bana ne olduğunu anlattın ama ne hissettiğini anlatmadın.
Me contaste lo que paso, Pero no me has dicho como te sientes.
Rina, sana ailesine ne olduğunu anlattı mı?
¿ Rina le dijo qué sucedió con su familia?
Bana anlattığın şeyden sonra başka ne diyebilirim ki?
¿ Y qué más puedo decir luego de lo que me contaste?
Galiba bana anlattığı bir şeyi dinlememiş miyim, ne?
Supongo que no presté atención a algo que me dijo, o algo así.
Lakin doğruyu söylüyorsa anlattıkları ne kadar saçma olursa olsun değişmez.
Pero el hombre que dice la verdad, nunca cambia a esa historia.
Ona ne söylediğimi anlattı mı? Bayan Rood'dan bahsetti.
- Habló con la Srta. Rood.
Bayan Leefolt kendisi hakkında öyküler anlattığımı duysa bana ne yapar?
¿ Sabe qué me haría Ia Srta. LeefoIt si se enterara?
Bana ev işlerinde ne kadar becerikli olduğunu anlattığın için ona senden bahsettim.
Teniendo en cuenta todo lo que me dijo sobre su gran eficiencia doméstica, le hablé de usted.
Sana seni ne kadar çok sevdiğimi anlattım mı?
¿ Te dije lo mucho que te quiero?