Ne diyeyim traduction Espagnol
1,058 traduction parallèle
Ne diyeyim ki?
¿ Con qué me he topado?
- Bak ne diyeyim.
- Te diré más.
Tamam, tamam. Bak ne diyeyim.
Yo te propuse un modo de vestirte.
Ona ne diyeyim peki?
¿ Qué debo comunicarle?
Gizlice içeri giriyor, üst kata çıkıyor. Tek kelime etmeden, kayboluyor.. Ne diyeyim, Orada ne yapar...
Como siempre, típico se va a su habitación y y luego no dice nada, y nosotros no sabemos donde está, ahí con la puerta cerrada
- Nasıl- - Ne diyeyim şimdi size?
que debo decir?
Bak sana ne diyeyim, kibar arkadaşım burada kaval kemiğin kırılınca sesini çıkarmayacaksın!
¿ Como en casa? Aquí, si nos fracturamos un tibia, ¡ nos lo guardamos!
Bakın ne diyeyim.
- Mire, hagamos una cosa.
Ne diyeyim sihir bazen tutar, bazen de tutmaz.
En fin. A veces la magia funciona, a veces no.
- Ne diyeyim?
- ¿ Qué quiere que le diga?
Tartışma olmaz bugün O zaman ne diyeyim
No conozco ninguna opinión contraria Por eso puedo decir
Onlara ne diyeyim?
¿ Qué les digo?
Bak ne diyeyim, bir hafta olacağına dair 5 dolarına bahse girerim Joe.
Escúchame, será antes del final de la próxima semana.
- Ne diyeyim kocasına? - Hiçbir şey.
- ¿ Qué le digo a él?
Bak sana ne diyeyim.
Te diré lo que haré.
Bak sana ne diyeyim.
Deja que te diga algo.
- Yakında. Ona ne diyeyim efendim?
¿ Qué estamos esperando?
Ne olmuş Francoise'a? Ne diyeyim ona?
¿ Qué le digo?
Monsenyör, Giordano Bruno'yu götürmek için gelen süvariye ne diyeyim?
Obispo, Qué debo decirle al capitán Que vino a buscar a Giordano Bruno?
Ne diyeyim onlara, kilitlemelerini mı?
¿ Que la encierren?
Bak ne diyeyim, Charlie. Onları sorguya çağırdığım için geldiler.
Oiga, Charlie yo las llamé para interrogarlas.
12 : 40 uçağıyla geri dönüyorum. Şirkettekilere ne diyeyim?
Voy a tomar el tren de las 10 : 40 a Nueva York. ¿ Qué les digo?
- Ne diyeyim?
- ¿ Decir qué?
Erkek kardeşi. Ne diyeyim, patron?
Es su hermano, ¿ qué le digo?
Bay Borowiecki'yi arıyorlar. Ne diyeyim?
Hay una Ilamada para el señor Borowiecki. ¿ Qué digo?
Trenden mesaj var, Calhoun. Onlara ne diyeyim?
Es el tren, Calhoun. ¿ Qué les digo?
Aynasıza ne diyeyim?
- ¿ Qué le digo al policía?
Ona ne diyeyim?
¿ Qué tengo que decirle?
Ve sana ne diyeyim? Theodore?
¿ Cómo le llamo?
- Ne diyeyim?
¿ Qué le digo?
Valla, ne diyeyim ki? Sıradan bir adamım işte.
Bien, en realidad no hay mucho que contar.
- Bak sana ne diyeyim, Steve.
- ¿ Sabes qué, Steve?
Sana ne diyeyim?
¿ Cómo te llamas?
- Ne diyeyim ki! Alabileceğimizin en iyisiydi.
- Era el mejor que había.
Bak ne diyeyim.
Te diré una cosa.
Ne diyeyim sana?
¿ Qué quieres que te diga?
Ne diyeyim?
Mierda.
Çocuklara ne diyeyim?
¿ Qué les digo a los muchachos?
Ne yani, onlara "sizinle arabaya binemem" mi diyeyim?
¿ Qué quieres que les diga : "No puedo volver con vosotros"?
Bir şey diyeyim mi? Bence eve gitsek iyi olur. Ne dersin?
Creo que será mejor que vayamos a casa.No te parece?
Ne diyeyim?
¿ Qué te dije?
Bakın ne diyeyim.
Haremos lo siguiente.
Ne diyeyim!
¡ Bravo!
Ne dersem diyeyim beni dinlemiyor.
No escucha nada de lo que digo.
Bugün şans eseri posta ofisine uğradım, bir merhaba diyeyim derken bil bakalım ne oldu.
Hoy me pasé por la oficina de correos, para saludar, y ver qué había.
Ne dememi istiyorsun? Tanca'dan geldi mi diyeyim?
¿ Que queres que te diga?
Ne dersem diyeyim cinsel sorun diyor.
Siempre dice que es un problema sexual.
Bu arada, ötekilere ne diyeyim?
¿ Qué les digo a los demás?
Ne dersem diyeyim yapacaklardı zaten, Biliyorsun bunu.
Bueno, estas aquí de cualquier manera. No debes darle importancia a lo que dije.
Her neyse ben ne dersem diyeyim... Sen bildiğin gibi yap.
Por mucho que yo hable, harás lo que tengas que hacer.
Ve ben ne dersem diyeyim gülümseme.
Y sin importar lo que yo diga, no sonrías.
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorum ben 45
ne diyorduk 29
ne diyor bu 53
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorum ben 45
ne diyorduk 29
ne diyor bu 53