Ona söz verdim traduction Espagnol
599 traduction parallèle
Ona söz verdim...
Le he dado mi palabra...
- Ona söz verdim.
Le prometí que no lo haría.
Bunun asla bilinmeyeceğine dair ona söz verdim.
Le prometí que nunca lo sabría nadie.
Ona söz verdim.
Se lo prometí.
Cotillon için ona söz verdim.
- Prometí bailar el Cotillón con él.
Ona söz verdim, dedim.
- Le di mi palabra.
Babamın isteğiyle ona söz verdim.
Soy su prometida. Mi padre dio su palabra.
Böylece ona söz verdim, Noel arifesiydi, Bir Fransız'ı, vurmak için ona söz verdim.
Así que una Nochebuena le prometí que mataría a un francés por él. - Leutnant, ¿ conoce París?
Ona söz verdim...
Señor, se lo prometí...
Konunun ne olduğunu bilmiyor. Ama bu gece anlatacağıma dair ona söz verdim.
No sabe qué es, pero prometí contárselo.
Ne olursa olsun onu asla o mezara götürmeyeceğime dair ona söz verdim.
Le prometí que sin importar lo que pasara nunca dejaría que lo llevaran a la cripta.
- Ona söz verdim.
- Se lo prometí.
Ormanda benimle birlikte kalabileceği konusunda ona söz verdim.
Le prometí que se podría quedar en la selva conmigo.
Ona söz verdim. Bu konuda konuşamam.
- Prometí no hablar de eso.
- Ona söz verdim.
- No, lo prometí.
Başka ne yapabilirim.Ona söz verdim.
¿ Qué más puedo hacer? Le he dado mi palabra.
Hayır efendim, ona söz verdim.
Se lo prometí a mi madre.
Ona söz verdim.
Le di mi palabra.
Ona söz verdim, Joe ve sen de Florida'da iken bana söz vermiştin!
- Se lo prometí, Joe, ¡ y tú lo prometiste en Florida!
Bu gece evde olacağım diye ona söz verdim.
Le hice una promesa de que estaría en casa esta noche.
Bu gece sevgi dolu, özel, ya da öyle bir gece olacak diye ona söz verdim.
Le prometí que esta noche iba a ser una noche romática, especial, lo que sea.
Seni koruyacağıma söz verdim. Ona söz verdim.
Le prometí a Marian que te protegería.
Anne üzgünüm. Bay Books için bir şey yapmam gerekiyor. Ona söz verdim.
Mamá, perdona, tengo que hacer unas cosas que me ha encargado.
Seni kollarımda tutuyordum, Muhammed, Müslüman, ve sana burada bir prens gibi davranılacağı konusunda ona söz verdim.
Mahoma, Mahoma y yo le prometí que voy a tratar con usted, como un joven príncipe. ¿ Y por qué nunca volvió a mí?
Ona söz verdim... ve ben yalan söylemem.
Se lo he prometido, y yo no miento.
Çocukları ve sizi sordu, onu ziyaret etmemiz için bizi davet etti. Bu haftalığına ona söz verdim fakat sonra serginin açılışına katılacağımızı hatırladım.
Preguntó por ti y por los niños, pidió que le visitáramos, le prometí, que iremos dentro de una semana,
Ona iyi bir koca ve baba olacağıma dair söz verdim.
Le prometí que seré un buen marido y un buen padre.
Ona ne kadar kazandığınızı söylediğimde biraz endişelendi ama sonra size zam yapacağıma söz verdim ve o zaman biraz rahatladı.
Cuando le informé cuál era su salario, se mostró algo preocupado pero después le prometí que le daría un aumento y se sintió mejor.
O anketle ilgilenmiyor. Ve ben ona rahatsız edilmeyeceğine dair söz verdim.
No le interesa y le he prometido que no le molestarían.
Mahkeme sırasında ona karşı içimde nefret büyüdü ve beni hapse mahkum ettiğinde bir gün kaçacağıma ve onu öldüreceğime dair söz verdim.
¿ Y al juez Brisson? Durante el juicio aprendí a odiarle. Y cuando me envió a prisión juré que algún día me escaparía y le mataría.
Ona beraber olduklarını deşifre etmeyeceğime dair söz verdim.
Le prometí no revelar los nombres de sus compañeros.
Ona göz kulak olacağıma söz verdim.
Prometí vigilarla.
Ben ona söz verdim, vermedim mi?
- Le di mi palabra, ¿ no?
Ona, kendisine bir yer ayarlama işini bizzat üstleneceğime dair söz verdim.
Le prometí secretamente que me ocuparía personalmente... de que hubiera sitio para él.
- Ona bir söz verdim.
Aspiro a que aprenda a ver.
Ona inciyi bulacağıma ve kendisine teslim edeceğime söz verdim. İnci mi?
Le prometí encontrar la perla.
Parasını alacağıma söz verdim ona.
Le prometí recoger su dinero.
Ona Dr. Stein'a söylemeyeceğime söz verdim.
Le prometí que no traería al Dr. Stein.
Ona geri döneceğime söz verdim.
Le prometí volver a por ella.
Ona söz verdim.
Me habla en susurros cuando estamos solos.
Ne bulduğumuzu ona haber vermeye söz verdim.
- Yo le habría dicho lo que podría encontrar.
Ona söz verdim.
Lo siento, pequeña.
Tabii ki ona oy vereceğim. Söz verdim.
Sí, les doy el voto, es un compromiso.
İstediği başka bir şey için söz verdim ona.
Le prometí cualquier cosa que me pidiera.
Ona vişneli kek pişirmeyi öğretmeye söz verdim.
Le prometí que le enseñaría a hacer tarta de cerezas.
Buraya birazdan bir bayan gelecek ve ona dalma dersleri vereceğime söz verdim.
Tengo una dama venir aquí... en un rato... y prometí que le diera un salto Iesson.
Öyküsünü işittiğimde öylesine üzülmüştüm ki... Şair ve bilgin olduğum zaman ona şiirlerimi okuyacağıma söz verdim.
Cuando escuché esa historia, me puse tan triste que prometí... que, cuando fuese poeta y sabio, le leería mis poesías.
Neler olduğunu biliyordu. Böylelikle evlendik ve ben de ona bilindik bir söz verdim.
Sabía cómo era esto, así que al casarnos le hice una promesa.
Ona sizi epey bir överek anlattım ve ona işin ayrıntılarını göstereceğinize söz verdim.
Le he hablado de usted en inmejorables términos... y le he prometido que usted le enseñaría los entresijos.
Böylelikle evlendik ve ben de ona bilindik bir söz verdim.
Así que cuando nos casamos, le hice una promesa muy clara.
- Söz verdim ona, Efendim
Le di mi palabra, señor.
söz verdim 82
verdim 70
ona sor 138
ona sordum 39
ona söylemelisin 22
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
verdim 70
ona sor 138
ona sordum 39
ona söylemelisin 22
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87