Sanıyor musun traduction Espagnol
527 traduction parallèle
Sadece bu güçle başarabileceğini sanıyor musun?
¿ Piensas destruirla sólo con ese poder?
- Sanıyor musun?
- ¿ Supone?
Bu katillerin mutlu olduğu sanıyor musun, Johnnie?
¿ Crees que esos criminales sean felices, Johnnie?
- Geleceğini sanıyor musun?
¿ Cree que volverá?
- Sanıyor musun?
- ¿ Lo crees?
- Bunu hala yapabileceğimizi sanıyor musun? - Geri çekilmeyi mi?
- ¿ Cree que todavía podemos?
Farzet ki onlara yaptıklarının... embesillik ötesinde aptalca şeyler olduklarını söyledim. - Dinleyeceklerini sanıyor musun?
Y si les dijera que lo que están haciendo es estúpido, ¿ quién me escucharía?
Patronundan ne haber? İlgileneceğini sanıyor musun?
Y a vuestro jefe, ¿ crees que le interesaría?
İyi olacağını sanıyor musun?
¿ Cree que va a estar bien?
Sanıyor musun?
¿ Lo cree?
- Elbette ben! Kuşlarını başkasına besleteceğimi sanıyor musun?
¿ Crees que dejaría a otro hacer eso?
Fakat sadece bir kez daha onun cömertliğini zorlayabileceğimi sanıyor musun?
Pero,... ¿ podría abusar de su generosidad una vez más?
"Sen sanıyor musun ki..." Yeter!
- ¿ Cree que puede...? " - Suficiente.
Yola geleceğini sanıyor musun?
¿ Usted piensa que él va a entrar?
- Bunu başarabileceğimizi sanıyor musun?
- ¿ Cree que podíamos haberlo hundido? - ¿ Qué?
- Sanıyor musun?
- ¿ Eso cree?
Buna hazır olduklarını sanıyor musun?
¿ Crees que ya están listos para eso?
Muhteşem vücudun için yarışacağımı gerçekten sanıyor musun?
¿ Cree que competiría por su glorioso cuerpo?
Sanıyor musun?
¿ Supones?
- Onu ikna edebileceğini sanıyor musun?
- ¿ Crees que podrás convencerle?
Bunun iyi bir fikir olduğunu sanıyor musun?
¿ Tú crees que es una buena idea?
Hâlâ bu ortaklığın büyük üyesi olacak hayal gücüne sahip olduğunu sanıyor musun?
¿ Sigues teniendo la imaginación necesaria... para ser el socio principal de nuestra asociación?
Beni hayatta tutmakla ruhunu kurtarabileceğini sanıyor musun?
¿ De veras crees que mantenerme vivo te ayudará a recuperar tu alma?
Gerçekten bu kadar sorumsuz olabileceğimi sanıyor musun?
¿ Crees de verdad que sería así de irresponsable?
BOWEN : Sen hala bunun senin boğaya eş olabileceğini sanıyor musun?
¿ Aún piensa que ese toro suyo puede ser su semental?
Evet, ama, benim süslü giysilerden ve pahalı takılardan vazgeçebileceğimi ve kasabada hayır işleri yapacağımı sanıyor musun?
Sí, pero, ¿ crees realmente que podría... renunciar a todos esos vestidos elegantes y joyas caras, y ser benefactora de media ciudad?
Bunu tekrar yapabileceğini sanıyor musun?
¿ Crees que puedes hacerlo otra vez?
Büyükbaba, bugün tüm olanlardan sonra... kalmamızın bir şey değiştireceğini sanıyor musun?
Abuelo, después de todo lo que paso hoy... esto hace una diferencia si se queda?
İnsanların anlayacağını sanıyor musun?
¿ cree que el pueblo lo comprenderá?
Sanıyor musun ki ben annemden... senden az nefret ediyorum?
¿ No piensas que odio a mi madre tanto como tu?
Biliyor musun, sanırım o herif beni atlatmaya çalışıyor.
No ha venido. ¿ Sabes? Creo que está jugando conmigo.
İnanabiliyor musun, bu adam oyunu kendisinin yürüttüğünü sanıyor.
El cree que ese numero reposa sobre el.
Anlayamıyor musun? Hayır, sanırım anlayamazsın.
Ud no lo puede entender.
Karşıdaki benzin istasyonunda çalışan İsveçliyi tanıyor musun?
¿ Conoces al sueco? Trabaja en la gasolinera.
- O taksi şoförünü tanıyor musun? - Evet, sanırım.
- ¿ Conoce a ese chofer?
San Francisco hakkındaki iyi izlenimlerimi paylaşıyor musun?
Dime, ¿ compartes mi buena opinión de San Francisco?
Setsuko-san, hatırlıyor musun?
Setsuko, ¿ te acuerdas?
İtalya'ya ilk geldiğin günü hatırlıyor musun? Sanırım 1947 idi, değil mi?
¿ Recuerda cuando llegó por primera vez a Italia?
- Fire Island'da kendini öldürmeye kalkışan kadını hatırlıyor musun? - Ne olmuş ona?
¿ Recuerdas aquella mujer que trató de matarse en Fire Island?
Aziz Antonio yapmış anlamıyor musun?
San Antonio lo ha hecho aposta, ¿ entiendes?
Görüyor musun Cuddles? Beni dünyanın en mükemmel adamı sanıyor. ve ben o çocuğa hiç şans vermedim.
Sabes, Cuddles, el piensa que soy el hombre mas grande del mundo, y yo ni siquiera le dí una oportunidad a ese chico.
Sanıyor musun?
- ¿ Crees?
Midge San Francisco tarihi konusunda bir uzman tanıyor musun?
¿ A quién conoces que sea una autoridad en la historia de San Francisco?
Orada çalışan Kaneko'yu tanıyor musun?
¿ Conoces a Kaneko? - De Katsura Masamune.
Ichi-san, ayrılıyor musun?
Ichi-san, te vas a ir?
Herkes beni müşterilerle sanıyor. Anlıyor musun?
Creo que vi todos los nombres. ¿ Entiendes?
Sanırım bütün olanlar garip. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Es un caso muy raro, ¿ sabe?
Başaracağıma inanmıyor musun? Şaka yaptığımı mı sanıyorsun?
Ya te lo dije porque y qué estoy cansada.
Sanıyor musun ki, ben...
Crees que yo voy a...
Ben de bir çalışanım. Anlıyor musun?
Yo soy un empleado. ¿ Me entiende?
Hepsinden zevk alıyor musun?
Kichi-San?