Sanıyorsun traduction Espagnol
33,339 traduction parallèle
Bilen biri kollarını açmış bizi mi bekliyor sanıyorsun?
¿ Crees que hay alguien esperando entre bastidores que la tenga?
Sana dokunulmazlık vereceklerini mi sanıyorsun gerçekten?
¿ De verdad crees que nos van a conceder la inmunidad?
Aptal olduğumu sanıyorsun, değil mi?
¿ Crees que soy estúpido?
Buraya gelip bana bağırıyorsun, patronuna, ve bu şekilde istediğin şeye ulaşacağını mı sanıyorsun?
Entras aquí gritándome a mí, tu jefa... ¿ y crees que así lograrás lo que quieres?
Komik olduğunu mu sanıyorsun?
¿ Crees que esto es divertido?
Davanda haklı olduğuna inansalardı lisansını askıya alırlar mıydı sanıyorsun?
¿ Crees que te hubieran suspendido si pensaran que tenías un caso legítimo?
Gerçekten de zengin bir babayı zengin bir kocayla... değiştirmek için burada olduğunu bilmiyoruz mu sanıyorsun?
- ¿ Creéis que no sabemos que solo estáis jugando a ser abogados hasta que podáis cambiar un padre rico - por un marido rico?
Kim olduğunu sanıyorsun? !
¡ ¿ Quién te crees que eres?
Üstesinden gelemem mi sanıyorsun?
¿ No crees que podría retarle?
Neden geldim sanıyorsun?
¿ Quién crees que me ha enviado?
Niye buraya gelmediğimi sanıyorsun?
Sí, ¿ por qué crees que no he estado aquí?
Birini siktikten sonra o kişi hiç yokmuş gibi davranabileceğini mi sanıyorsun?
¿ Crees que puedes coger a alguien... y entonces es como si nunca existieran?
- Ne sanıyorsun, Julia?
- ¿ Qué crees, Julia?
Ne sanıyorsun?
¿ Tú qué crees?
- Kendini çok zeki sanıyorsun, ha?
- Te crees muy listo, ¿ eh?
- Nereye gittiğini sanıyorsun?
- ¿ Adónde te crees que vas?
İnsanların hizmetini inkar edebileceğini mi sanıyorsun?
¿ Crees que puedes negarle el servicio a la gente?
- Bayağı iyi çaktığını sanıyorsun değil mi?
Apuesto a que piensa que esto es una gran quemadura, ¿ eh?
Sen bizim nasıl bir aile olduğumuzu sanıyorsun be dostum?
¿ Qué tipo de familia crees que somos, tío?
Sen kim olduğunu sanıyorsun lan?
¿ Quién demonios te crees que eres?
Village People'a * atıf yaptığını anlamadığımı sanıyorsun, ama anlıyorum.
Crees que no entendí la referencia a los Village People, pero sí lo hice.
Hey, sen ne yaptığını sanıyorsun?
¿ Qué cree que hace?
Bize yalan söylemeye çalışıyorsun çünkü hala ailenin payını almak için beklediğini sanıyorsun.
Intenta mentirnos porque aún cree que su familia espera por su parte. No es así.
- Ne yapmaya çalışıyoruz sanıyorsun?
Qué piensas que estamos tratando de hacer?
# Bilge olduğunu sanıyorsun #
♪ ¿ Crees que eres inteligente ♪
Sinirli bir yaratıkla savaşı kazanabileceğinizi mi sanıyorsun?
¿ En serio crees que un simple caso de furia inducida con esteroides les hará ganar la guerra?
İnan bana, içi çok sıcaklıyor. Kendini zeki sanıyorsun.
Te crees muy inteligente.
Kölelerimin eline silah verecek kadar aptal olduğumu mu sanıyorsun?
¿ Crees que soy lo bastante tonto para darles armas a mis propios esclavos?
- Sen ne sanıyorsun?
- ¿ Qué te parece?
- Öyle mi sanıyorsun?
- Sí, eso creo.
Burada oyun mu oynuyorum sanıyorsun?
¿ Crees que estoy jugando contigo?
Geriye dönüp bunları değiştirmek için... her şeyimi vermez miydim sanıyorsun?
¿ Crees que no daría lo que fuera para regresar en el tiempo y cambiar esos momentos?
Gerçekten bir şey bulduğumu sanıyorsun. Bundan senin çıkarın nedir?
Asumes que he encontrado algo.
Benim ne yapacağımı sanıyorsun?
¿ Qué piensas que voy a hacer yo?
Bunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
¿ Crees que no lo sé?
Beni ondan daha çok korkuttuğunu mu sanıyorsun?
¿ Crees que me das más miedo que él?
Beni ondan daha mı çok korkuttuğunu sanıyorsun?
¿ Crees que me asustas más que él?
Bu yüzden mi çağırdım sanıyorsun? Nutuk atmak için mi?
¿ Eso es lo que crees que es esto, un sermón?
Bana dayatmalar yapabileceğini mi sanıyorsun?
¿ Crees que puedes ponerme condiciones?
Onu tanımıyorum mu sanıyorsun Curtis?
¿ Crees que no sé quién era ese sujeto, Curtis?
Bana bağırınca gideceğimi mi sanıyorsun?
¿ Qué? ¿ Crees que puedes gritarme y hacer que me vaya?
İşimi benden daha iyi yapacağını mı sanıyorsun?
¿ Cree que puede hacer mi trabajo mejor que yo? De nada a el.
Koothrappali'ye insan kaynaklarına gitmesini kim söyledi sanıyorsun?
¿ Quién crees que le pidió a Koothrappali que hable con ellos?
Beni analiz edebileceğini mi sanıyorsun Toby?
¿ Realmente crees que me puedes analizar, Toby?
Bunun delice geldiğini biliyorum ama Edward Snowden kulağa nasıI geldi sanıyorsun?
Sé que parezco estar loco... pero ¿ qué crees que parecía Edward Snowden?
Yürüyüş'e gitmesine ne diye izin verdim sanıyorsun?
¿ Por qué crees que lo dejé hacer La Caminata?
Ummuştum. - Sen kim olduğunu sanıyorsun Blake?
¿ Quién te crees que eres, Blake?
Sen de bir şeyler saklayarak beni koruduğunu sanıyorsun ama durum bunun tam tersi!
Eso es lo que eres. Y tú... Piensas que me proteges escondiéndome cosas, ¡ pero tiene el efecto contrario!
- Bu iş burada biter mi sanıyorsun?
¿ Crees que esto se ha terminado?
Sanırım olayları benim üstüme yıkmak B planlarıydı. - Bana inanıyorsun değil mi?
Creo que culparme a mí era parte del plan B.
Neden burada olduğunu sanıyorsun?
¿ Por qué crees que estás aquí?