English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Size göstereceğim

Size göstereceğim traduction Espagnol

932 traduction parallèle
Nasıl yapıldığını size göstereceğim.
Les mostraré cómo se hace.
Pekâlâ! Size göstereceğim!
Pues les lo mostraré.
Baron, eğer mütevazi evimi ziyaret etme şerefini bahşederseniz size göstereceğim şeylerle ilgileneceğinizi düşünüyorum.
Si fuera tan amable de visitar mi humilde morada, creo que le interesaría lo que quiero mostrarle.
Bakın, size göstereceğim.
Se los mostraré.
İçeri gelin size göstereceğim.
Os lo mostraré.
O kokteylleri zehirlediğimi düşünüyorsunuz. Size göstereceğim, efendim!
Creen que los he envenenado.
Size göstereceğim bu yer diğer her şeyden uzakta gökyüzü ve ağaçların arasında bir yer.
La otra sólo tiene cerca el cielo.
Bakın, size göstereceğim.
Mire, se lo voy a demostrar.
Size göstereceğim.
Te lo demostraré.
Size göstereceğim.
Te lo mostraré.
Size gerekli özeni göstereceğim.
No los abandonaré.
Şimdi baylar, böyle bir adamla nasıl uğraşıldığını göstereceğim size...
Bien, caballeros, ahora les mostraré cómo se trata... a esta gente.
Şimdi size dilenciler kralının gücünü göstereceğim ya da kendini adlandırdığı ismiyle "Londra'nın en fakir adamı."
Ahora les enseñaré el poder del rey de los mendigos o, como él se hace llamar : "El hombre más pobre de Londres."
Size kim ve ne olduğumu göstereceğim.
Les mostraré quién y qué soy.
Ben bir korsan ve hırsızım ve size bir korsan ve hırsızın neler yapacağını göstereceğim.
Soy un ladron y un pirata, y le mostrare como se maneja un ladron y un pirata.
Size piramitleri ve sfenksleri göstereceğim.
Le enseñaré las pirámides y todas las esfinges.
Şimdi size, geldiğim yerde, Leyden'de bunu nasıl içtiğimizi göstereceğim.
Les mostraré cómo se toma en Leyden, mi pueblo natal.
Ressam yumruğu nasıl olurmuş size onu göstereceğim...
¡ Te mostraré lo que son los puños de pintor!
Hadi, beyler, size süper bir şey göstereceğim.
Vamos, muchachos, tengo algo fantástico que mostrarles.
Tamam, size gününüzü göstereceğim.
Está bien, está bien, ya verán.
Şimdi de size, görülmesi gereken en güzel yeri göstereceğim.
Y ahora, le mostraré la mayor atracción de todas.
O bölgeden geçmeyen... bir yol göstereceğim size.
Les indicaré un camino... que no pasará a través del territorio gaboni.
Size küçük bir numara göstereceğim.
Quisiera mostrarles un truquito.
Bakın asil beyler, size hazinelerini göstereceğim.
Vean, nobles señores. Voy a retirar el velo.
Şimdi size son kazılarda bulduğumuz şeylere dair çizimler ve fotoğraflar göstereceğim.
Quisiera enseñarles fotos y dibujos de cosas halladas en las excavaciones.
İlk olarak size Hacılar Yolu'ndaki bendi göstereceğim.
Primero les mostraré la curva del Camino de los Peregrinos.
Sadece size burnunuzun dibinde olduğu için göremediğiniz.. .. bir şeyi göstereceğim.
Te contaré algo que no viste por tenerlo demasiado cerca.
Size nerede olduğunu göstereceğim. Üst katta sağdan ikinci oda.
- La segunda a la derecha.
Eğer siz, baylar, beni izlerseniz, size odalarınızı göstereceğim.
Si son tan amables de seguirme, les mostraré sus habitaciones.
Sadece 2 ay daha, arkadaşlar, sonra size yolu göstereceğim
Dos meses más, amigos, y les mostraré el camino.
Geri döndüğüm zaman, size bir kalp göstereceğim.
Cuando vuelva, os enseñaré un corazón.
# Gelin, başka hiçbir yerde bulamayacağınız şeyleri göstereceğim size.
Ven. Te enseñaré cosas que no puedes conseguir en ningún otro sitio.
Ama 20 milyon dolar kaldırmak istiyorsanız... ve şu Buckley gibi dağ dağdır diye düşünüyorsanız... size yolu göstereceğim.
Pero si quieres conseguir 20 millones... y piensas, como Buckley, que una montaña es sólo una montaña, te enseñaré dónde buscar.
- Şimdi size bir şey göstereceğim.
Voy a enseñarles algo. ¿ Qué tienes ahí?
Ama size bu konuda çok iyi bir hafızam olduğunu göstereceğim.
Pero tengo muy buena memoria para esta clase de incidentes.
Yerlerinizi almışsanız size bu toplantı için hazırladığımız filmi göstereceğim.
Caballeros, me gustaría mostrarles la película que hemos preparado para esta reunión.
Size, beni rahatsız etmek neymiş göstereceğim!
¡ Fuera, ladronzuelos, miserables inoportunos! ¡ Eh!
Buraya birkaç not aldım, göstereceğim size.
Tengo algunas notas, ya verás.
Efsaneler ilginizi çekiyorsa size göstereceğim şeyler var. Her şeyden önce beni Esperanza'ya getiren efsanelerdi.
Si os interesan las leyendas, tengo algo que enseñaros.
Size mürekkep lekeli birkaç karton göstereceğim.
Y ahora, voy a mostrarle una serie de cartones sobre los que hay impresas algunas manchas en tinta china.
Size Şikago'nun hiç görmediğiniz yüzünü göstereceğim. Spor, tiyatro, Roma arenası ; hepsi bir arada. - Hepsini dört saat içinde görebilir miyiz?
Le mostraré un lugar en donde se han reunido el deporte y el teatro.
Rally dön buraya. Size ayrıntıları göstereceğim.
Acercaos y os enseñaré las atracciones.
- Size bir şey göstereceğim.
- Quiero enseñarle algo,
Gelirseniz, size çalışmayı göstereceğim.
Si me acompañan, les enseñaré de qué trabajo se trata.
Hayır. Şimdi size iyonlaşmanın gizemini göstereceğim.
Vamos, le mostraré el misterio de la la ionización.
Tamam, size yolu göstereceğim.
De acuerdo, sí. Les indicaré el camino.
Şimdi size bir şey göstereceğim.
Ahora les voy a mostrar algo.
Size bir şey göstereceğim.
¿ Queréis ver algo? ¡ Mirad!
Size engelleri ve gizli yerleri göstereceğim.
Os enseñaré el camino para evitar obstáculos y los escondites.
Bakın size bir şey göstereceğim.
Mire, quiero mostrarle algo.
Size bunu göstereceğim.
Haré una demostración.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]