Sonuncu traduction Espagnol
1,254 traduction parallèle
Birinin birinci olması gerekir, birinin de sonuncu olması.
Alguien tenía que terminar siendo el primero. Y alguien también tenía que terminar siendo el último.
Bu sonuncu, tam burada.
Esto es lo último de ella, justo aquí.
Umarım sonuncu olmaz.
Espero que no sea el último.
Sonuncu eli sevmiştim.
Esta me ha gustado.
Sanırım bu cefayı çeken kadınların sonuncu kuşağındanım ben. Yani...
Creo que soy de la última generación de mujeres que lo hizo por eso.
Eğer bir atlet olsaydım, sonuncu olmayı gümüş madalyaya tercih ederdim.
Creo que para los atletas sería mejor estar últimos, que ganar la plata.
Eğer sonuncu tavuk kanadını ya da patates böreğini yediyse özür dilerim.
Por supuesto que no. Quiero decir, tal vez si el precio eran como 100.000, entonces sí, tal vez, ¿ verdad?
Hayır, ona dördüncü ve umuyorum ki sonuncu Bayan Arthur Spooner olmak ister mi diye sormayı planlıyorum.
¿ Por qué no acaba de poner en mí? Porque estoy tratando de hacer un momento divertido, ¿ vale? Mira, aquí está, está bien.
İçimden bir his, bu gördüğümüzün sonuncu olmayacağını söylüyor.
Sabía que los volveríamos a ver.
Sonuncu kızı bulduğuna inandı.
- Creyó que podía encontrar a la última chica.
Sadece sonuncu olacak birşey istiyorum.
Sólo quiero algo que dure.
Muhtemelen bu sonuncu geceleyin gökyüzü... bizden birinin bir daha göreceği.
Esta es probablemente la última noche estrellada que verá alguna de nosotras.
Bu sonuncu.
El ultimo.
Sonuncu olmayacak.
Pues nova a serla última.
Hayır, Buster ve Pip sonuncu.
No, Buster y Pip son los últimos.
Birinci ya da sonuncu olabilir diyoruz. Öyle mi?
Creemos que quizá ésta sea la primera o la última. ¿ Verdad?
Sence bu sonuncu muydu?
¿ Crees que esto es el fin?
Ölüm bulutu Drakhların bıraktığı sonuncu buluttu. Ama cephanelerindeki son silah değildi.
La nube era lo que les quedaba pero no su última arma.
Sonuncu olmak eğlenceli mi?
¿ Es divertido acabar en último lugar?
Birinin sonuncu gelmesi gerek.
Alguien tiene que acabar en último lugar.
Selam, selam Doksan dokuz kere sonuncu olan
Perdidos, perdidos 99 partidos seguidos
Selam, selam Doksan dokuzda hep sonuncu olan
Perdidos, perdidos 99 partidos seguidos
Sonuncu öğrenciyi seçiyoruz tamam mı?
¿ Quién más? El último, ¿ bien?
Birinci ve sonuncu bölümleri okudum.
Leí el primer y ultimo capitulo.
- Birinci ve sonuncu bölümleri mi?
- Primer y ultimo capitulo?
Bu ilk defa olmuyor, sonuncu da olmayacak, her zaman olabilecek bişey.
No es la primera vez que esto sucede, ni la última.
Tekrar sonuncu mu olmak istiyorsun?
¿ No querrás ser el último de nuevo?
Sen sonuncu olacaksın o yüzden en büyüğünü sen çekeceksin.
Eres el último, así que aprovecha el tiempo.
İyi adamlar, her zaman sonuncu gelmez.
Los buenos tipos no siempre llegan últimos.
Sonuncu.
La última.
Bu sonuncu mu?
¿ Es ése el último?
En sonuncu o.
Es lo último.
Olimpiyatlarda sonuncu oldular ve alkolikler derneğinden emekli oldular.
Quedaron últimos y se dedicaron a promocionar el alcohol.
Cihazı çalıştırdığında, sonuncu senin içine girdi.
Cuando activaste la pieza, el último entró en ti.
Bu sonuncu.
- Este es el último.
Sonuncu da olmayacağım.
Ni seré el último.
Ve bu sonuncu!
¡ Y ese es el final!
Ve Unutmayın : Sonuncu ve en önemli işlem de... sevdiğiniz biriyle paylaşmaktır.
Y recuerden, el último y más importante ingrediente es compartirlo con alguien querido.
Hey, sanırım bu sonuncu
Oye, creo que esta es la última.
Üzgünüm, onlar sonuncu.
Perdon, son las ultimas.
- Sonuncu olmanın en iyi yanı bu.
Es lo bueno de ser los últimos.
Sonuncu olmaya alışmıştık ama biz varoşlular galibiyeti aldık.
Antes éramos el número cinco Y ahora los primeros, los meros meros
Bu sonuncu dostum.
Esla ultima, compañero.
Bazen dürüstlük kırıcı olabilir. Bunun için bir şey yapamam. Ama bu sonuncu.
A veces la honestidad es mordaz pero esta última no es mala.
Yeni Evliler Oyunu'na gitsek sonuncu geliriz.
Si fueramos a un concurso de recién casados, terminariamos en último lugar.
Terellian takımından gelen kokutucu meydan okumayı defettikten sonra, üçüncü ve sonuncu olan aşamaya Delta Flyer birinci olarak girmiş bulunmakta.
Después de volar formidablemente el equipo Terrelian... y el Volador Delta, se disputan la carrera en el tercer y último segmento.
Efendim, listenizde sonuncu olduğumu biliyorum.
Se que soy el último en su lista...
O kesinlikle sonuncu...
Ciertamente es el último...
Ve siz onu canlı olarak gören ya sondan bir evvelki veya sonuncu kişisiniz.
Sólo eso.
Bu sonuncu.
El ultimo
Benim sonuncu işim.
Es la última.