Ur traduction Espagnol
250 traduction parallèle
Su alttan akar, hasta köprüden geçer, karºida hapla buluºur.
El agua pasa por debajo y la pastilla espera al otro lado.
O kesip atılması gereken bir ur!
¡ Es un cáncer que hay que extirpar!
Babam, annemin beyninde ur olduğunu anladığında, artık çok geçti.
Cuando era demasiado tarde, a él se le ocurrió que era un tumor cerebral.
Onun eski düşmanlarından oluşan habis ur Lord Rivers ve Lord Grey yarın Pomfret Şatosu'nda hacamat ediliyor.
Decidle que el antiguo partido de sus fieros adversarios, lord Rivers y lord Grey, verterá mañana su sangre en el castillo de Promfet.
Ur habis ve ölümcül.
Es maligno y terminal.
Ur ; yll énce.
- Dime, por favor.
Ur ; yll boyunca Penny'nin élmesini izledim, Bayan Appleby.
Estuve tres años viendo a Penny morir, Sra. Appleby.
- Bir ur mu?
- ¿ Un tumor?
- Ur karnındaydı, değil mi? - Hayır, göğsündeydi.
- ¿ Lo tenía en las tripas?
Ur?
¿ Un tumor?
Kildanilerin Ur şehrinde doğdu.
Vio la luz en Ur, ciudad de Caldea.
Bu diyarı miras almak üzere seni Kildanilerin Ur şehrinden çıkaran Rab benim.
Yo soy Dios, el que te trajo desde Ur, en Caldea para darte esta tierra como herencia.
Devlette gelişen ölümcül bir ur bu, ben de onu kesip atacağım!
¡ Es una ponzoña mortal en la politica, y voy a eliminarla!
Benim de öyle bir kocam olsa, bende bırakıurım çiftliği.
Si yo tuviese un marido así, también dejaría cualquier hacienda.
Makistan'da bir çapandaz topluluğu kurmak istiyorlar.
Me ha encargado que forme un equipo de chapandaz bajo los colores de Pathan en su provincia de Ur-Makistan.
Makistan'da Buzkaşi olmaz ki.
En Ur-Makistan no hay ningún Buzkashi.
Yolda durup Chaldée'de Ur'u ziyaret etmek istedim, ve Bağdat'ta 3 gün geçirdim, bir subay arkadaşımda kaldım.
Paré una noche para ver "Ur de los caldeos" y tres días en Bagdad con el A.O.C., que es amigo mío.
Adım Lucita, Lucita Toelle Ur...
Mi nombre es Lucita. Lucita Toelle Ur...
Bize yardımcı olursan, çocuk sebest kalır, Lucita Toelle Ur Laputa.
El muchacho quedará libre si tú nos ayudas, Lucita Toelle Ur Laputa.
Laputa'ca Ur'un anlamı Hakim, Toelle'nin anlamı Gerçek...
Ur significa gobernante en Laputano, Toelle significa verdad.
Adım, Romuska Palo Ur Laputa.
Mi nombre es Romuska Palo Ur Laputa.
En azından bu köpek gibi beyinde ur yok.
Al menos no tienes encefalitis canina.
Ur'lu kadın konulu çok güzel bir Ramakrişna'm var. Hafif Tüy'e çok yakışır.
Tengo un buen Rama Krishna sobre la mujer Ur... que creo que le irá bien a Pluma Ligera.
Gözümde Ur'lu gibi canlanıyor da.
Porque yo la veo muy Ur.
Orayahiç yağm ur yağmadığını duymuştum.
California. Dicen que nunca llueve allí.
Ama önce bütün yarışmacıları yürekten alkışlayalım.
Pero primero, ur aplauso para todos los corcursartes.
Hey, Maz-ur!
Oiga, Mazur.
Burcunu bilmiyorum da... sanırım gezegeni senin Uranus'unde. ( Ur-anus : Senin anüsün )
No, no sé cual es su signo, pero... creo que su luna está en Urano.
Beynimde ur çıkıyor galiba.
Creo que me está saliendo un tumor.
İşte orada! Adrenal bezede ur var.
Una masa en la glándula adrenal.
Yeah, şurdakide ur-anus sanırım.
Sí, y eso se ve igual que Urano.
Mala, kariyerinin zirvesindeyken gezegen savunmasında ikinci komutandı. Büyük General Jax-Ur'dan emir alırdı.
Mala, en el apogeo de su carrera, era segunda al mando de las Defensas Planetarias, recibiendo órdenes sólo del mismo gran general Jax-Ur.
Jax-Ur ve Mala, iki harika savaşçı, birlikte yıllarca Konsey'e hizmet ettiler ; ta ki güç hırsı Jax-Ur'un aklını yozlaştırıncaya kadar.
Jax-Ur y Mala, ambos brillantes guerreros, sirvieron juntos al consejo por años, hasta que el ansia de poder trastornó la mente de Jax-Ur.
Jax-Ur ve Mala yönetimdeki Konsey'i yakaladılar, ve kesin olarak gücü ele geçireceklerdi. Ama bu hainlerin planlarını bilen genç bir bilim adamı onlara engel oldu.
Jax-Ur y Mala derrocaron al consejo gobernante y hubieran tomado el poder de no ser derrotados por un científico que conocía sus planes de traición.
Duruşmada bu isyanın tek sorumlusu olarak Jax-Ur gösterildi ve sonsuza dek Hayalet Bölgeye sürgün edildi.
En su juicio Jax-Ur asumió total responsabilidad por la insurrección y fue exiliado permanentemente a la Zona Fantasma.
Senin yerinde Jax-Ur olsaydı...
Si Jax-Ur estuviera en tu lugar...
- Ben Jax-Ur değilim.
- Pero no soy Jax-Ur.
Jax-Ur gittikçe güçleniyor ve ellerinde projektör var.
Jax-Ur se vuelve cada vez más fuerte y ellos tienen el proyector.
Bir oda dolusu çatlak muhabire para ödüyorum ve hiçbiri Jax-Ur'la Mala'nın nerede olduğunu bilmiyor mu?
Estoy pagando a todos estos reporteros profesionales ¿ y nadie sabe dónde está Jax-Ur y Mala?
Jax-Ur senin geldiğini görünce kaçtı.
Jax-Ur huyó cuando vio que venías.
Çık ortaya seni deli adam.
Da la cara, Jax-Ur.
Dünya liderleri Dünya'yı teslim etmeyi reddedince Jax-Ur, derhal misilleme yapacağına söz verdi.
Cuando los líderes del mundo se negaron a rendirse Jax-Ur amenazó con una venganza inmediata.
Sahra Çölü sınırında Jax-Ur ve Mala bir kum fırtınası çıkartarak bazı binaları kumla kapladılar. Diğerleri de kumlar altında kaldı.
Aquí al borde del desierto del Sahara provocaron una tormenta de arena que cubrió edificios y dejó enterrados a otros.
Dünyada yaptıkları yıkımı göz önünde bulundurursak gezegeni General Jax-Ur'a teslim etmekten başka çaremiz yok.
Considerando la destrucción que han desatado sobre el mundo no tenemos otra alternativa que rendirnos y entregar el planeta al General Jax-Ur.
Senin için kötü. Onun için kötü. Burad, a beynimde beni zehirleyen kocaman bir ur var.
Malo pa "ti, malo pa" ella malo pa "mí, metía aquí con un tumó como un mamey enbenenándome po" dentro y ejperando.
Heru-ur'undu.
Era la de Heru-ur.
Eğer Heru-ur'un aradığı Sha're ise, bizi bulacaktır.
Si es a Sha're a quien Heru-ur busca, nos encontrará.
Ona, Heru-ur'un çocuğu kendi çocuğu olarak aldığını söyle.
Dile que Heru-ur se ha llevado al nino como suyo.
- Oh, evet, bir ur.
- Es un tumor.
Ur gibi.
Un bulto.
- Sonu A'yla mı D'yle mi bitiyor?
- ¿ Es con "er" o "ur"?