Uyumak traduction Espagnol
3,457 traduction parallèle
Hemen uyumak yok, genç adam.
No tan rápido, joven.
Eve gidip uzun bir banyo yapmak ve uyumak istiyorum.
Sólo quiero irme a casa, tomar un largo baño y acostarme.
Hadi, uyumak istiyorum.
Vamos, quiero irme a la cama.
Uyumak istiyor, evet.
Quiere dormir, sí.
Uyumak anlamında mı diyorsun yoksa yatmak anlamında mı?
Quieres decir, "ir a la cama" de ir a dormir o... ¿ de "acostarnos"?
Bugün sırt üstü uyumak zorunda kalacağım.
Voy a tener que dormir boca arriba esta noche.
Enerjiden tasarruf etmek ve güneş altında uyumak en iyisi.
Es mejor guardar energías y dormir en el sol.
Sonra da hepsini birleştirerek örtünüp uyumak için sıcak bir battaniye yapıyor.
Y ahora se lo coloca todo junto para hacer una manta acogedora bajo la que dormir en su madriguera debajo de la nieve.
Yeni bir evde yalnız uyumak istemiyorum.
No tengo ganas de dormir sola en una casa nueva.
Bilgin olsun, Lucy'nin pediyatristi uyumak için sessiz bir ortama ihtiyacı olduğunu söyledi.
Para tu información, el pediatra de Lucy dijo... que necesita un ambiente tranquilo donde dormir.
Eve sadece uyumak veya tuvaletini yapmak için gelirdi.
Y así vendría a casa solo a dormir e ir al baño.
"Adamın uyumak için ne yaptığını asla tahmin edemezsin" dedi.
'Ni te imaginas lo que se toma para dormir'.
Annemlere yanlarına uyumak istediğimi söylesem beni azarlarlardı.
Pero si pedía dormir junto a mi madre, me retaban.
Gerçekten uyumak istiyorsan, tüm gün senin konuşmanı dinlerken benim koltuğumda oturmayı denemelisin.
Bueno, si realmente quieres dormir, podrías intentar sentarte en mi silla y escucharte hablar todo el día.
Sonsuza kadar mı uyumak istiyorsun?
¿ Quieres dormir para siempre?
Uyumak istiyoruz!
¡ Queremos dormir!
Uyumak için çok ilginç bir yer. Janine hayaletlerden bahsetmeye başladığından beri yeğenlerimiz burada uyumaya çalışıyor. Şu mu?
Es un lugar interesante para una siesta.
Biz uyumak istemiyoruz.
¡ Todavía no estamos durmiendo!
Arabamda uyumak ister misiniz? Nasıl olsa acelem yok ya.
quiere dormir en mi auto no tengo prisa
Bu gece içerde uyumak istiyorsan kes sesini ve kamyonete geç.
Si no quieres dormir fuera, súbete en el camión.
FBI'dakilerin işi de hep uyumak.
Los del FBI siempre están durmiendo.
Bu sabah... Otoyoldan gelen sesleri duydum ve seni uyandırmadım... çünkü senin yanında uyumak istiyordum ve...
Esta mañana yo... escuché la carretera y no quise despertarte porque... quería seguir durmiendo contigo y...
Eğer Isha ve Oscar güvenli bir şekilde uyumak istiyorlarsa, tek çare yukarısıdır.
Si Isha y Óscar quieren dormir a salvo, tendrán que dormir arriba.
"Uyumak. Bir ihtimal rüya görmek için."
"Dormir, y tal vez soñar."
Bu gece yalnız uyumak istiyorum.
Creo que dormiré sola esta noche.
Demek istediğim, yangın merdiveninde uyumak acınası bir seksten daha iyidir, her zaman bunu söylerim.
Es mejor dormir en la escalera de incendios que hacer el amor por lástima.
Uyumak istemiyorum, tamam mı?
No quiero quedarme dormida, ¿ de acuerdo?
"Bir gün, tembel uğurböceği başka bir yerde uyumak istedi."
"Un día la floja mariquita quiso dormir en otro lado".
Dışarıyı severim ama yerdeki bir çadırda uyumak...
Me gusta el aire libre, pero dormir en una carpa, en el suelo...
Uyumak vücudun diğer şahıslara çekip gidin demesinin bir yoludur.
Y el sueño es la forma que tiene el cuerpo de decirle a otros que se vayan.
Oh, hayır, Uyumak mümkün olmayacaktır.
Ah, no, no voy a poder dormir.
Sadece burada uyumak istedim.
Solo quiero dormir aquí.
Neden uyku hapı isteyeyim? Uyumak istemiyorum ki.
¿ Por qué querría pastillas para dormir?
Uyumak için.
- Para poder dormir.
Uyumak istemiyorum ve beni zorlayamazsın.
No quiero dormirme, y no puedes obligarme.
Uyumak için harika bir yer.
Es un buen lugar para dormir.
Bu arada, annenle uyumak zorunda kalmıştım.
Mientras tanto, tuve que dormir con tu madre.
- Planın bu mu yani, uyumak mı?
- ¿ Ese es tu plan, dormir?
- İçinde uyumak bile isteyebilirim.
Pensé que necesitarías una para dormir.
Uyumak. Lauder than Bombs'ın.
Asleep, del álbum Louder Than Bombs.
Sen eve gittin. Uyumak'ı dinledin. Bir şiir yazdın.
Te fuiste a casa a escuchar Asleep, escribiste un poema...
O gece hiç uyumak istemediğimi hatırlıyorum.
Aquella noche no quería irme a cama.
Burası uyumak için değil zaten.
No es para dormir.
Burada uyumak ister misin?
ud. quiere dormir aqui?
Kucağımda uyumak ister misin?
Quiere dormir en mi regazo?
Riana'nın odasında mı uyumak istiyorsun?
¿ Quieres dormir en la habitación de Riana?
- Bu gece onla uyumak istemezdim.
No querría dormir con ella esta noche.
Çalışırken uyumak yok!
¡ No se duerme en el trabajo!
- Uyumak gibi bir şey.
- Es como dormir.
Uyumak zorunda olduğumumu söylemek istiyorsun? Evet, uyumak zorundasın, yoksa seni öpücük manyağı yaparım.
Sí, tendrás que dormir o te como a besos.
Bu hafta senin evinde uyumak istiyorum. Uykuya dalmak yerine, senin fotoğraflarına bakmak varken.
Esta semana pensé en secuestrarte en mi casa luego miraba tus fotos al irme a dormir.