Uyuyordu traduction Espagnol
726 traduction parallèle
Fitzgerald ona yalan söyledi. Yalnızca emirlere uyuyordu.
- Fitzgerald le mintió él sólo seguía órdenes.
Onu saatlerce seyrettim o sırada uyuyordu.
"Lo he vigilado durante horas. Dormía en su caja."
"Bütün dünya 4 gündür uyuyordu."
"El mundo entro estuvo dormido durante cuatro días."
Bıraktığımda uyuyordu.
Lo he dejado durmiendo.
- Hani uyuyordu?
- ¿ No dormía?
ve yataklarımızda uyuyordu!
¡ durmiendo en nuestras camas!
Hayır, dadı odasındaydı. Uyuyordu herhalde.
No, ella estaba en su cuarto, durmiendo, supongo.
Muhtemelen birini ziyaret etmek geldi aklına ve giderken herkes uyuyordu.
Seguramente se le ocurrió ir a visitar a alguien, y todos estaban dormidos cuando se fue.
Otelden aradığımda hala uyuyordu.
Buenos días. ¿ Ha dormido bien?
Uyuyordu, bana söylemeyecekti.
Estaba durmiendo. No quiso decírmelo.
Ama benim kararlarıma ve zevk anlayışı konusundaki görüşlerime de uyuyordu.
Pero ella confió su imagen a mi buen juicio y gusto.
Adam emirlere uyuyordu. Onun açısından gemimiz düşman gemisiydi.
Nuestro carguero era un barco enemigo.
- Çıktığımda uyuyordu.
- Dormía cuando salí.
Pacifica çalılarının arkasında şu bez sandalyelerin birinde uyuyordu ve aklımdan tamamen çıkmış.
Estaba durmiendo en una hamaca, entre los arbustos, cerca del río. No me acordaba.
- Ben çıkarken hala uyuyordu.
- Dormía cuando he salido.
Karım uyuyordu. Ben de yatmak üzereydim.
Mi mujer estaba dormida, señor, y justo iba a acostarme.
- Uyuyordu.
- Ella estaba dormida, señor.
İlaç zamanı geldi ama o kadar rahat uyuyordu ki onu uyandırmak istemedim.
Es la hora de su píldora pero está tan dormido que no quería despertarle.
- Bana göre uyuyordu.
Es para mí.
Ayakta uyuyordu.
Está dormido.
- Söyledim ya, ayakta uyuyordu!
- ¡ Te dije que está dormido!
Cobbett'ı aramalar 2 saattir sürüyor şehir dışında, araba sürmekte olan Tom Robellos bir otostopçu ihbar etti, ve bu Cobbett'ın tarifine uyuyordu Robellos'a yolculuk etmeyi teklif etti sonra da otomobili silah zoruyla aldı ve kuzeye doğru kaçtı.
La búsqueda de Cobbett, que se escapó hace dos horas es más intensa al norte del estado, donde Tom Robellos vio a un individuo similar a la descripción de Cobbett y ofreció llevarlo el individuo le apuntó con un arma, le robó el auto y huyó hacia el norte.
İyiydi Uyuyordu.
Sí, estaba dormida.
Tam da benim kalıbıma uyuyordu.
Se ajusta a mi cuerpo.
Sana söylüyorum, O üç adam da uyuyordu.
Te digo que los tres se hallaban profundamente dormidos.
Yatakta, karnımda uyuyordu!
En la cama, durmiendo en mi estomago!
Ben giderken uyuyordu.
Estaba dormido cuando le deje.
Yine yüzü dönük uyuyordu ve delikanlı yanında oturmuş onu izliyordu.
Todavía dormía de bruces y el muchacho estaba sentado a su lado observándolo.
- Sanmıyorum. Çoğu uyuyordu.
Lo dudo, casi todos están dormidos.
O uyuyordu.
Estaba dormido.
Yüzü sakindi. Uyuyordu.
Se veía tranquila, estaba durmiendo.
- Gece yarısı geldiğimde uyuyordu.
- Estuvo despierto allí anoche.
Bir asker, banklardan birinde tek başına uyuyordu.
Había un soldado durmiendo en un banco, solo.
"Bütün gün halıların üzerinde uyuyordu, ben de ona gasp edildiğimi söyledim."
Se pasa el día durmiendo, así que le dije que me habían robado.
Marijo bekledim ama hâlâ uyuyordu.
Estuve esperando a Marijo. Estaba durmiendo.
Benim sözüm ona ölümüm birçoklarına uyuyordu bazıları oldukça nüfuz sahibi insanlar.
Mi presunta muerte le conviene a muchas personas, algunas de ellas muy influyentes.
Şansına tüm bu zaman boyunca uyuyordu.
Por suerte para ti, lleva durmiendo todo el rato.
İIk defa iniş yaparken uyuyordu.
Usted sabe, es la primera vez que ha sido a dormir durante el aterrizaje.
Ben gittiğim zaman, o hâlâ uyuyordu.
Cuando me fui, él aún dormía.
Ya da uyuyordu.
O estaba.
Uyuyor ya da uyuyordu.
Está durmiendo, o estaba.
Bıraktığımda uyuyordu.
Le he dejado durmiendo.
Ama benim kararlarıma ve zevk anlayışı konusundaki görüşlerime de uyuyordu.
Pero se sometía a mi juicio y buen gusto.
Uyuyordu. Ve gülümsüyordu.
Y lo extraordinario era que sonreía... en sueños.
Huzursuz uyuyordu.
Apenas podía dormir.
Boy fark etmiyordu çünkü nihayetinde her şey herkese uyuyordu.
Las tallas no importaban, a fin de cuentas alguien lo usaría.
Ben çıktığımda kocam uyuyordu ama biriniz onu uyandırmış ve o çıkmıştı.
Cuando yo salí, mi marido estaba durmiendo... pero alguien lo despertó y lo hizo salir.
- Evet ama uyuyordu.
Sí, pero creo que está durmiendo.
- Baktığımda uyuyordu.
- Estaba durmiendo cuando fui a ver.
Uşağı uyuyordu.
Casi todos sus criados estaban en Selby.
Bana uyuyordu.
Me encajaba.
uyuyordum 78
uyuyordun 24
uyuyor 316
uyuyorum 52
uyuyor musun 135
uyuyorsun 19
uyuyor mu 66
uyuyorlar 41
uyuyor musunuz 17
uyuyor muydun 41
uyuyordun 24
uyuyor 316
uyuyorum 52
uyuyor musun 135
uyuyorsun 19
uyuyor mu 66
uyuyorlar 41
uyuyor musunuz 17
uyuyor muydun 41