English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Y ] / Ya o

Ya o traduction Espagnol

172,877 traduction parallèle
- Ben artık o insan değilim. - Ihh!
Ya no soy esa persona.
Eğer herhangi biri karakan oluyorsa, eğer herhangi biri alevi alabiliyorsa, O zaman artık kana güvenemeyiz.
Si cualquiera puede ser natblida, si cualquiera puede llevar la Llama, entonces ya no podemos confiar en la sangre.
Hey, Ya dövüşeceğiz ya da öleceğiz.
Luchamos o morimos.
Ya kapıyı açarsın ya da denerken ölürsün.
Abrir la maldita puerta o morir intentándolo.
Bu indirme gemisinin kapağını kapatmak gibi, Weather Dağı'ndaki kolu çekmek gibi,... ya da Işık Şehri gibi değil.
Esto no es como cerrar la puerta de la nave o tirar de la palanca en Mount Weather o la Ciudad de la Luz.
Hepimiz gerekli eleman olamayız ya da yerlilerin kraliçesi olan kardeşimiz yok.
No todos podemos ser personal esencial o tener a una hermana que es la reina de los terrícolas.
Peki ya o?
¿ Qué hay de ella?
Ya seçersiniz ya da hepiniz ölürsünüz.
Elegid, o morís todos.
Luna'nın hastalığı yenmesi günleri almıştı. O zamana kadar.. ... ölüm dalgası burada olmuş olur ;
Llevó días que la resistencia de Luna empezara a hacer efecto, y para entonces, la ola de muerte ya estará aquí, y todos nuestros amigos estarán muertos.
Şimdi ya savaşa önderlik edersin ya da yolumdan çıkarsın.
Ahora bien, nos diriges a la batalla o te quitas de mi camino.
Artık o küçük kız değilsin.
Ya no eres esa niña pequeña.
O'nu aşağıya indirelim, haydi, haydi.
Llevémosle abajo. Vamos. ¡ Vamos!
Ya şimdi ya da asla.
Es ahora o nunca.
Beni o lanet kapıya götür, gerisini ben hallederim.
Llévame a la maldita puerta, y yo haré el resto.
Yani, ya bir hainim, ya da bir salak.
Por lo tanto o soy un traidor o un estúpido.
Ya içine kapanıp sinersin ya da kabuğundan çıkarsın.
Puedes elegir hacerte un ovillo o ser más fuerte.
- Ya halkımızdan sayısız kişinin öldürülmesi ya da yaralanması?
Cómo hizo matar o herir a tantos compañeros nuestros.
Luisa'ya bakacağız ve o çocuklara iyi bir eğitim sağlayacağız.
Nos ocuparemos de cuidar a Luisa y de la educación de sus hijos.
Kalbim bağırsaklarımdan fırlayacakmış gibi öylece durdum ya da bağırsaklarım ağzımdan çıkacakmış gibi.
Me quedé allí, con el corazón en las entrañas... o las entrañas en la garganta...
Fazla konuşmaktan ya da yanlış şeyler söylemekten korkarak taş kesiliriz.
Nos aterroriza hablar demasiado, o equivocarnos...
O zaman ben kararımı verdim.
Ya he tomado la mía entonces.
Menekşe nasıl? Ya da Gül? Ya da Mavi?
¿ Qué hay de Violeta, o Rosa, o Índigo?
Sanki ona daha fazla soru sormuş olsam, - ya da elimde olsa da...
Siento que si la hubiera cuestionado más o si hubiera.
Tanrıya şükür. Biraz yönlendirilmeye ihtiyacı var, o yüzden..
- Te lo juro, necesita orientación.
Ya da Jane yine bizimle oynuyor.
O Jane podría estar jugando con nosotros... otra vez.
Ya da bir tabela falan? 9D 82031000
O tal vez... ¿ un lugar muy conocido 9D 8203 1000.
Ya da diğer "takipçi" lerinin?
¿ O cualquiera de tus otros "seguidores"?
Herifin nerede olduğunu bize söylersin ya da hayatının kalanını bir delikte geçirirsin.
Así que, o nos dices dónde está él o pasas el resto de tu vida en un calabozo.
Borden ya da özür dilerim, "Nigel"...
Borden, o, lo siento, "Nigel"...
Ya sen bana karımı kaç kez siktiğini söylersin ya da seni öldüresiye döverim.
O me dices el número de veces que te cogiste a mi esposa o... te daré una paliza de mierda.
- O sayıya ihtiyacım var, Jarod.
- Dame un número, Jarod.
Yönetim kuruluyla toplantı ayarlayacağım ya da vakıfla bağlantı kuracağım.
Voy a convocar una reunión de la junta, o lo reportaré a la Fundación.
Hayır, o kısmı geçtik.
No, no, ese momento ya ha pasado, ¿ de acuerdo?
Ya hastaneye yetiştirecektim ya da bebeği arabamda doğuracaktı.
Pensé : "O la llevo al hospital, o tendrá este bebé en mi coche".
Ya çok meşguller ya da hasta çok kötü durumda. Fazladan kimseyi istemiyorlar.
Todo el mundo parece tener las mesas completas o pacientes tan terribles que no pueden permitirse gente extra.
Karşı takımı allak bullak etmiş ya da kendi takımını gaza getirmiş olursun.
Tienes que sacudir al otro equipo... o intentar que avance tu equipo.
Hep deneyen biri olur. Sonunda ya takıma katılırlar ya da geride kalırlar.
Alguien siempre lo intenta y siempre se suben a bordo o se quedan atrás.
Kalpleri ya da beyinleri kazanmış birinin sözlerine benzemiyor.
Bueno, eso suena como alguien que no ha ganado ningún corazón o mente.
Annesi şu anda- - Gitmemiz gerek. O yüzden şu işi hemen bitirelim.
Y la madre ya podría estar... así que tenemos que hacerlo, ¿ de acuerdo?
Şu anda ise bebeğim bile olmayabilir ya da karım.
O mujer.
O zaman artık ameliyathanen yok.
Entonces ya no tienes un quirófano.
Ya bunu planlamamışsa, ya konuyla ilgili yeterince senaryo ya da kitap okumamışsa?
¿ Y si él no lo había planeado o... imaginar suficientes escenarios o... o leído suficientes libros sobre el tema?
Gitmemiz gerek. Kıç kaldırma ameliyatına ya da her neyse ona geç kalma.
Debemos irnos, si no quieres llegar tarde para tu levantamiento de glúteos o lo que sea.
Ya da göstermem.
O no.
Senin sıran da gelecek Dr. Murphy, O zaman geldiğinde Dr. Edwards seni desteklemek için yanında olacak.
Ya tendrás tu turno, Dra. Murphy, y cuando eso suceda, la Dra. Edwards estará allí para apoyarte.
Minnick'in ya da Bailey'nin işten atılması mı?
¿ Echar a Minnick - o echar a Bailey? - No, no, no.
Hazır bir şeyler söyleyelim ya da en sevdiğimiz restoranda rezervasyon yaptırayım.
Así que cojamos algo para llevar o podría reservar en nuestro restaurante.
Kalp nakli ya da Gus'ın kalbini yeniden şekillendirmek için açık kalp ameliyatı. Norwood deniliyor.
un trasplante cardiaco o una operación a corazón abierto para reconstruir el corazón de Gus, llamada Norwood.
Chicago'ya gidecekseniz o tura mutlaka katılmalısınız.
Si vas a Chicago, tienes que hacer ese tour en barco. Es...
Hızlı olmak, kestirmeden gitmen gerekmiyorsa ya da fabrikada ürün üretmiyorsan daha iyi değildir.
Más rápido no es mejor a menos que estés reduciendo costes o creando algún tipo de fábrica.
Birini kovman ya da yerine başka birini alman gerekirse yaparsın.
Si necesitas despedir a alguien o reemplazarlo, hazlo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]