English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Y ] / Yalnız mısınız

Yalnız mısınız traduction Espagnol

1,975 traduction parallèle
Bu gece yalnız mısınız beyler?
¿ Por qué solo esta noche, caballero?
- Burada yalnız mısınız?
# - ¿ Estás aquí sola?
Siz, burada, yalnız mısınız?
Oiga, usted, ¿ está aquí sola?
Yalnız mısın?
¿ Estás solo?
Bizi yalnız bırakır mısınız lütfen?
¿ Puede disculparnos, por favor?
Umarım bazı sınırları aşmıyorumdur ama bence, Lex sizi hiçbir zaman yalnız bırakmamalıydı.
Espero no pasarme de la línea pero, honestamente Lex nunca debería haberla dejado sola.
- Yalnız mısın?
- ¿ Estás solo?
Kurucularımız karşılarına devleti olmayan... içimizde saklanmış, yalnızca askerlerimizi değil... uygarlığımızı da hedef alan düşmanlar çıkacağını akıllarına getirmemiştir.
Los padres fundadores nunca hubieran podido concebir enemigos sin Estado, escondiendose entre nosotros, que usan de blanco no nuestros soldados, pero nuestra civilizacion.
Hayatının... harcanabilir olduğunu düşündüğün, bu ailenin bir parçası olmayan, hiçbir zaman bir aileye mensup olmamış, senin mutluluğunu elinden aldığın yalnız arkadaşım.
La culpabilidad de su inocencia ya le ha costado a uno de ellos la vida y el otro ha sido empujado al límite.
- Yalnız mısın?
- ¿ Está solo?
Yalnız mısın?
¿ Está sola?
Yalnız başına mısın?
¿ Viajarás solo?
Yalnız mısın?
¿ Estás sólo?
Yalnız mısın?
¿ Estás sola?
Yalnız mısın?
¿ Estáis solos?
Ben L. Bay Namikawa, şimdi yalnız mısın?
Soy L. Namikawa-san, ¿ estás solo ahora mismo?
Babamızın eve gelmesini beklerken yaşadığımız yalnızlık dışında, iyiyiz.
Un poquito solas, esperando a que papá llegase... Ahora estamos las dos muy bien!
Yalnız ve Irkçı mısın?
¿ SOLTERO Y RACISTA?
Misa, senin bir yere gitmen lazım ; fakat kimse seni görmemeli ve yalnız olmalısın.
Misa, necesito que vayas a un sitio,... pero deberás asegurarte de que estás sola y nadie te ve.
- Yalnız mısın?
-? Y vos qué estás, solo?
Yalnız mısın yoksa süt oğlanı yardımcın buralrda mı?
Estamos solos? o está tu asistente todavía asechando por ahi?
Beni bir dakika yalnız bırakır mısınız?
¿ Puedo tener un minuto?
- Vanessa, lütfen. Yalnız bırakır mısın?
- Vanessa, por favor, dame espacio.
Yalnızca sayısal değerler üzerinden mi değerlendirilecek yoksa ayrıca sınıfta takındığı tutumu ya da davranışları da göz önüne alacak mıyız?
Son puramente numéricas, matemáticas, ¿ o son también en función de la actitud... y de la forma que sustenta el papel de líder de la clase?
Bizi yalnız bırakamaz mısın?
¿ Pueden dejarnos solos?
burada yalnız mısın?
Estas aqui sola?
Bizi biraz yalnız bırakır mısınız lütfen?
¿ Podemos tener un poco de privacidad?
Ne yani, hiçbir şey olmamış gibi Serena'ya dönüp beni yalnız mı bırakacaksın?
¿ Vas a regresar con Serena como si nada hubiera pasado y me vas a dejar sola?
Karl, evli bir erkek, ne kadar nadiren yalnız bir hafta geçirebilir farkında mısın?
Karl, ¿ tú sabes lo raro que es para un hombre casado tener una semana entera para sí mismo?
Eğer Penny'nin senin için dünyadaki tek kadın olduğu olağan dışı varsayımı ve önermeyi kabul edersek ancak o zaman, randevuyu mahvettiğinde senin nasıl yalnız, soysuz, aksi bir ihtiyara dönüşeceğini tartışabiliriz.
Bueno, si aceptamos tu premisa y también aceptamos la sumamente improbable suposición de que Penny es la única mujer en el mundo para ti entonces lógicamente podemos concluir en que el resultado de arruinarlo te convertiría en un anciano solitario y amargado sin progenie.
Bu tip, sempatik gülümseme ve kırışık bakışların söylediği şey : "Keşke yalnız ölmeden önce eski arkadaşım, Ned'in babasını bulabilsem".
Sólo esa sonrisa amable y cálida con los ojos arrugados que dicen "desearía poder encontrar a mi viejo amigo, el padre de Ned antes de morir solo"
Yalnız başına iyi olacak mısın?
¿ Estarás bien sola?
Yalnız mısın sen?
¿ Te sientes sola?
Yalnız mısın? Güzel.
¿ Viniste solo?
Yalnız mısın?
¿ Eres soltera?
- Yalnız mısın?
¿ Estás solo?
Fakat sabaha kadar bekleyemeyecek bir talimat vermek zorundayım. - Yalnız mısın?
Pero tengo que informarte de algo que no puede esperar hasta mañana. ¿ Estás solo?
Bir dakika bizi yalnız bırakır mısın?
Nos dejas solos un momento.
Buzz, bizi yalnız bırakır mısın, lütfen?
Uh, Buzz, ¿ podrías dejarnos solos por un momento?
Üç ev ilerdeki hanım Bay Taft'ın boşanmış ve yalnız yaşayan biri olduğunu söyledi. Geçen akşam Bay Monroe'yle tartışmışlar.
Según la señora de tres casas más abajo, un señor Taft, divorciado y que vive solo... tuvo anoche una pelea con el Sr. Monroe.
Mike, ben Carrie, yalnız mısın?
Mike, soy Carrie ¿ estás solo?
Yalnız mısın?
¿ Soltera?
Evde yalnız mısın, Zack?
¿ Estás solo en casa, Zack?
Lütfen bizi yalnız bırakır mısın?
Por favor, déjanos en paz.
- Bizi yalnız bırakır mısın?
- ¿ Nos dejarías solos, Harry? - ¿ Por qué?
Lisbon, bizi bir dakikalığına yalnız bırakır mısın?
Lisbon, ¿ nos dejarías a solas un momento?
Yalnız mısın?
¿ estás solo?
Bizi yalnız bırakır mısın lütfen?
¿ Pueden dejarnos solos, por favor?
Sen tapılacak birisin. Yalnız mısın?
Eres adorable, ¿ estas solo?
Ama söyle bana bu işte yalnız mısın?
Pero dime, ¿ lo has hecho solo? ¿ Ideaste tú el plan?
Evdeki ilk yalnız hafta sonuna hazır mısın?
¿ Preparado para tu primer fin de semana solo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]