Yapardım traduction Espagnol
6,725 traduction parallèle
Her şeyi farklı yapardım.
Lo haría todo diferente.
Eğer dünyanın sonu anlamına gelmeseydi güç değerlerini okuyarak inekliğimi yapardım.
Estaría encantado por sus lecturas de energía si no significaran el fin del mundo.
Uyuyor gibi yap. Ben öyle yapardım.
- Finge que estás dormido.
Yaşananları değiştirmek için her şeyi yapardım, biliyorsun değil mi?
Sabes que daría lo que fuera por cambiar lo que pasó, ¿ verdad?
Her zaman "karşı koy" derdi ve... hayatta olsa, yapardım da...
Siempre decía, "Contrataca," y... lo hubiese hecho, si él estuviese aún...
Ne yapardım biliyor musun?
¿ Sabes lo que yo haría?
Notlarım iyiydi. Noelde eve gittiğimde Etsy mağazasından alışveriş yapardım.
¡ Tuve buenas notas, iba a casa por Navidad, y tenía una maldita tienda Etsy!
Ve bu senin oyunun sonu olsaydı, sana büyükçe bir katkı payı yapardım bu güzel işe yardım etmek için.
Y si esa fue tu estrategia final, debería estar escribiéndote otra importante contribución para mantener el buen trabajo.
Bracknell'da Wokingham treninde bunu hep yapardım.
Básicamente me he puesto en modo seguro. ¿ Entradas? ¡ Dios! Gracias por llamar al Departamento Correccional de Texas. Yo solía hacer esto todo el tiempo en el tren de Bracknell a Wokingham.
Kaybettiğim babam için her şeyi yapardım.
Hubiera hecho cualquier cosa por el padre que perdí.
"Yaptığım şeyi geri alabilmek, ellerini bir kez daha tutabilmek için her şeyi yapardım."
"Haría lo que fuese por deshacer lo que hice para sujetar sus manos una vez más."
Düğün planları yaparken, Pazartesi ve Çarşamba ip egzersizleri yapardım, Salı ve Perşembe güç yogası, Cuma da box-blaster ve...
Allá en mi hogar cuando estaba planeando la boda, Solía hacer bicicleta lunes y miércoles, yoga de poder Martes y Jueves, y caja-dinamita los Viernes, y...
Harrison eve geldiğinde egzersiz yapardım, yemeği hazırlardım.
Ejercitarme y asegurarme de que estuviese lista la cena. para el momento en que Harrison llego a casa
Programın sahnedeki sunumunu her zaman ben yapardım. Bir gün, Johnny Cash'i takdim etmeye hazırlanıyordum. O sırada onun biraz huzursuz olduğunu fark ettim.
Yo siempre hago las introducciones al show desde el escenario y estaba listo para presentar a Johnny Cash y me doy cuenta de que él estaba en un rincón un poco nervioso
- Tanrım. Geri alabilseydim bunu yapardım.
Dios, si pudiera arreglarlo todo, lo haría.
Açıkçası ailemi geri getirebilmek için her şeyi yapardım.
Honestamente, haría lo que fuera por traer a mi familia de vuelta.
Normalde o yaşlı cadıyı alaşağı etmek için bunu yapardım.
Lo que haría normalmente es destruir a esa bruja.
Gelmeseydin ne yapardım bilmem.
No sabía si sería así.
Yapardım fakat hindistan cevizine alerjim var.
Lo haría, pero soy alérgica a los cocos.
Siz olmasanız işimi nasıl yapardım bilmiyorum.
No sé cómo haría mi trabajo sin ti.
- Ben de yapardım.
Lo podía haber hecho yo misma.
Ve bunu saklamak için her şeyi yapardım.
Y haría cualquier cosa por preservarlo.
Yapardım ama üzerinde "yemeyin yazıyor"
Lo haría, pero dice "No darle de comer".
Teklif hâlâ geçerliyse ben de öyle yapardım.
Bueno, si aún puedes conseguirlo, sí, eso es lo que yo haría.
Eğer tüm gece olacaksa ben de Ed Asner'in çizgi film karakteri hâliyle seks yapardım.
Bueno, si significó una noche entera de sueño, también tuve sexo con un Ed Asner animado.
Benden istediği her şeyi yapardım.
Habría hecho todo, lo que me pidiera.
Normalde öyle yapardım, ama doktorla randevum vardı.
Lo hubiera hecho, pero tenía una cita con el médico..
Ben öyle yapardım.
Eso es lo que yo haría.
Yerinde olsam aynı şeyi yapardım.
Yo habría hecho lo mismo en tu posición.
- Onu da yapardım.
Sí. - Sí, claro.
Elime fırsat geçseydi ben de aynını yapardım.
Haría esto si tuviera la oportunidad.
Her yaptığını yapardım.
Estaría haciendo todo esto.
- Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum dostum.
No sé qué haría sin ti, amigo.
Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum.
No sé qué haría sin ti.
Fattuh, sensiz ne yapardım ben?
¿ Fattuh, qué haría sin ti?
Ben olsam kendime ne yapardım biliyor musunuz?
¿ Sabes que me haría a mí mismo?
Ben olsam öyle yapardım.
Eso es lo que yo haría.
- Aynısını yapardım.
Yo haría lo mismo.
Eğer siyah olsaydın yatakta sana neler yapardım neler.
Si usted era negro, que había cama que bueno y rápido.
İntihar edecek olsam havalı bir şey yapardım.
Si yo fuera a cometer suicidio me gustaría hacer algo fresco.
- Ben de "bir şey yapardım."
Yo solía "hacer cosas".
Günde üç kez "bir şey yapardım." Hala yapıyorum.
Unas tres veces al día. - Aún "hago cosas".
Eskiden hedef almayı biz yapardık. İstihbaratları ince eleyip sık dokurduk. Kendi adımıza düşünürdük.
En aquel entonces, nosotros determinábamos los objetivos, teníamos que comprobarlo con nuestra información, pensar por nosotros mismos
Hadi babam olsaydı ne yapardı öyle yapalım.
Hagamos lo que hubiera hecho mi padre.
Cary benimle düzenli olarak kontroller yapardı,... soruşturmanın nasıl gittiğini öğrenmek isterdi,... güçlü bir dava kurup kurmadığımıza bakardı.
Cary me preguntaba regularmente, queriendo saber cuán avanzada estaba la investigación, si teníamos un caso firme.
Evet, öyle yapardım.
Sí, lo hacía.
- Ben de olsam yapardım, bunu hak etti. - Olmaz.
- Yo lo haría, se lo merece.
Tenefüste asfaltta yarış yapardık ama ben hep çok yavaştım.
Solíamos correr en el asfalto en el recreo, y yo siempre era muy lento.
Yapardım ama.
No, yo...
Benim için planları hep karım yapardı.
Mi esposa hacía los planes por mí.
Sanırım yapardı.
Bueno, supongo que sí.