Yaralandı traduction Espagnol
4,992 traduction parallèle
Bir yerin yaralandı mı?
¿ Estás herida?
Ona yaralanabileceğini söylemiştim ve yaralandı da.
Le dije que se podía hacer daño y así fue.
Niye yaralandın sen?
¿ Por qué estás herido?
- Evet, sadece yaralandı.
- Sí, yo solo estoy herido.
Oğlu yaralandı, o da bunu düzeltmeye çalışıyor.
Su hijo estaba herido, y él trató de arreglarlo.
Yaralandığım günü hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas cuando me hirieron?
- Kalbim yaralandı.
Profundamente.
İlk soru nasıl yaralandın?
Vaya. Así que la primera pregunta es... ¿ cómo te heriste?
Yaralandın mı? Bir yerin ağrıyor mu?
¿ Estás herido?
Çocuğum yaralandı.
Mi hijo está herido.
Bugün öğleden sonra civarında, Cheongnyangri İstasyonu'nda bir çocuğun bir kaç yerinden yaralandığı büyük bir kaza oldu.
Sobre la tarde de hoy, un niño fue gravemente herido en la Estación de Chung Ryang.
Eğitime katılanların birçoğunun öldüğü ya da ağır yaralandığı bu yere "cehennem" denir.
Muchos de ellos se hieren de gravedad o mueren durante el entrenamiento. Internamente, el lugar es llamado "el infierno".
Yaralandı mı peki?
¿ Fue herida?
Yaralandınız mı?
¿ Te hirieron?
- Yaralandın mı?
¿ Estás herida?
- Yaralandı mı?
¿ Resultó herido?
- Baba! - Yaralandın mı?
¡ Papá!
Yaralandın. Biz de hastaneye getirdik.
Tuviste un accidente y estamos en el hospital.
Ben neden yaralandım?
¿ Estoy herida?
Peter, Jackson yaralandı!
Peter, ¡ Jackson está lastimado!
- Rachel, yaralandın mı?
- ¿ Te lastimaste?
Ve sizin partinizden bir çok kişi yaralandı, efendim.
Y en ese incidente, muchas personas de su partido fueron heridas.
Bir patlamada yaralandın, Alex.
Estuviste en una explosión, Alex.
Vuruldu ve düşüp yaralandı.
Estaba derribado y herido.
Bir polis memuru yaralandı.
Hay un oficial caído.
Yaralandın mı?
¿ Hace es herido?
Yaralandınız mı?
Todos están heridos.
- Yaralandın mı?
¿ Te lastimaste?
Marquez kötü yaralandı.
Márquez está realmente herido.
Marquez kötü yaralandı.
Marquez está mal..
Marquez kötü yaralandı.
Marquez está muy mal
Foxtrot yaralandı, kendinde değil.
Foxtrot ha caído, no responde.
Kötü yaralandı.
Está herida.
Çoğunuzun bildiği gibi üçüncü kaleye kayarken yaralandım.
Como muchos saben, me lastimé barriéndome en tercera.
Yaralandım.
Estoy lesionada.
- Ben yaralandım.
- Estoy herida.
Masum görgü tanıkları yaralandı.
Transeúntes inocentes fueron heridos.
- Yaralandın mı?
- ¿ Te lastimaste?
Yaralandığımı görmüyor musunuz?
¿ No ven que estoy herido?
En az 5 kişinin öldüğünü, 12 kişinin de yaralandığını kesin olarak söyleyebiliriz.
Ahora podemos confirmar, que al menos, cinco personas han muerto. Doce personas han resultado heridas.
Kız kötü yaralandı, onu yeraltına götürüyor.
Le han dado fuerte. Se la ha llevado bajo tierra.
Sanırım Foster yaralandı ve sekerek sahayı terk ediyor.
Foster está lastimado y sale cojeando del campo. Danny.
Cindy bu yüzden mi yaralandı?
Por eso salio herida Cindy?
Biz de yaralandık.
Estábamos heridos también.
Samuel. Bugsy yaralandı. Yardım çağırmalıyız.
Samuel Bugsy está herida, necesitamos buscar ayuda.
Onlar burunlarını başka insanların işine soktular ve yaralandılar.
Metieron sus narices en el mundo de otra gente y terminaron fatalmente heridos.
Kardeşlerimiz, birlikte yedik, birlikte içtik, birlikte yaralandık, birlikte öldük!
¡ Nuestros hermanos, hombres con los que comimos, cagamos, sangramos, muertos!
Masum köy halkını korurken, yaralandı.
Mientras que salvo a la inocente gente del pueblo, fue herido.
Yaralandı mı bir yeriniz?
Aún no ha cumplido con el trato.
- Yaralandı.
Le duele.
Yaralandı.
Hay un agente herido.
yaralandım 50
yaralandın mı 166
yaralandı mı 25
yaralandınız mı 43
yaralı 56
yaralıyım 22
yaralanmış 44
yaralanmışsın 68
yaralısın 46
yaralı mısın 69
yaralandın mı 166
yaralandı mı 25
yaralandınız mı 43
yaralı 56
yaralıyım 22
yaralanmış 44
yaralanmışsın 68
yaralısın 46
yaralı mısın 69